Ya hala 5 aday olsaydı…

Ya hala 5 aday olsaydı…

Biliyorsunuz ki Akademi’nin 10 film uygulamasına geçişinin sadece ikinci senesindeyiz. Aslında 17. Akademi Ödülleri’ne kadar En İyi Film dalında 10 film aday ediliyordu. Ama 17. törenden 82.’ye kadar uzunca bir süre sadece 5 aday oldu. Şimdi geçen sene itibariyle başlayan, iyi mi kötü mü olduğuna bir türlü karar veremediğim 10 film uygulaması mevcut. Bu sayede belki de District 9 gibi bir filmin En İyi Film adayı olduğunu gördük, ki bence geçtiğimiz yılın en iyilerinden biriydi. Ayrıca bu tarzda, alışılmışın dışında bir yapımın Oscar’da en önemli kategoriye aday olduğunu görebilmek hoş. Ama ben konuyu başka bir yere yönlendireceğim. Eğer hala En İyi Film dalında 5 aday olsaydı bu sene seçilen 10 filmden hangileri o 5 içerisinde olurdu? Benim tahminim şu şekilde:

Black Swan
The Fighter
The King’s Speech
The Social Network
True Grit

Önerisi olan? Christopher Nolan‘ın gerçekten bu 5 içerisinde olabileceğine ya da Toy Story 3‘nin bir animasyon olmasına rağmen yılın en iyi 5 filmi arasına girebileceğine inanan…

Yazar Hakkında

1990 doğumlu. Kuir. İkizler. 2009'da ödül sezonu portalı Oscar Boy’u kurarak sinema yazarlığına başladı. 2014’ten beri O Podcast’in moderatörlüğünü yapıyor. 2023 yılında da SİYAD üyesi oldu.

13 Yorum

  1. Tugrul

    Eğer 5 film aday olsaydı liste şöyle olabilirdi 🙂

    Black Swan
    Inception
    The King’s Speech
    The Social Network
    Toy Story 3

    Bana göre fighter cok iyi bir film degil. True Grit de bu listeye girebilirdi ama western filmleri pek sevmiyorum. Bana sorarsanız gönül rahatlıgıyla toy story 3 listeye girerdi gibi geliyor. Cogu fılmden daha güzel ve beni aglattı. Bu duyguyu da verdiyse daha ne diyeyim..

    Yanıt
  2. Tugrul

    Dogru ama bana sorarsanız akademi black swan ı da sevmemis gibi görünüyor. Ben biraz da gönlümde yatanları yazdım galıba. Ama ınsan ister istemez akademinin acıkladıgı adaylar arasında ben nıye bu fılmı begenemıyorum ya da bu gercekten iyi mi gibi sorular soruyorum cogu zaman.

    Mesela 2010 yılı ıcerısınde never let me go gibi su an hatırlayamadıgım cok güzel fılmlerde geldi. Ancak akademi üyelerinın kendı tercıhlerıne göre lıstede bile yok hic bir dalda. Akademi ödülleri diyince sanki cok ulu birseymis gibi algılıyoruz. Ama sanırım temel sorun begenilerin akademi üyeleri tarafından yapılması. Kime göre iyi kime göre kötü ? Akademi üyelerinin hepsi de objektif mi ? Bunları irdelemek lazım biraz.

    Yanıt
    1. umurtas

      Bence sinemada objektif olmak mümkün değil. Çünkü çok öznel bir sanat dalı. Göreceli demek daha doğru olacak zannediyorum. Çünkü bu Akademi Saving Private Ryan yerine Shakespeare In Love; Brokeback Mountain yerine Crash seçen insanlardan oluşuyor. Eleştirmenlerin ya da başkalarını ne düşündüğüyle pek ilgilenmiyor. Gerçekten sevdikleri filme oy veriyorlar. İşte bu yüzden hep The King’s Speech’in daha avantajlı olduğunu söyleyip durduk. Sevilmeye daha müsait, daha insancıl bir film. Yoksa geçen sene benim favori filmlerim arasında The Road ve Where the Wild Things Are vardı. Türkiye’de bile kaç kişi izlemiştir meçhul…

      Yanıt
  3. Tugrul

    The Road ı izlemedigim icin yorum yapamıyorum. Sonucta bazı fılmlerın reklamı daha cok döndügü icin gözden bıraz ıraklasan fılmlerde oluyor. Charlize Theron konusunda ise Burning Plan da oyunculugunu fena bulmamıstım. Bilmiyorum siz ne düsünüyorsunuz. Hani genclıgını de j.lawrance oynamıstı sanırım.

    Bu arada cok alakasız belkı ama 95 yılında sırası geldı diye susan sarandon ödül almıstı oscarda. Ancak o sene Sharon Stone’un performansı bana cok guzel gelmıstı. Belki de kariyerinin en iyi performansıydı. Siz ne düsünüyorsunuz ?

    Yanıt
    1. umurtas

      The Burning Plain bana göre çok iyi bir filmdi. Hatta Jennifer Lawrence’ın oradaki performansını tamamen overrated olduğuna inandığım Winter’s Bone’daki performansından daha iyi buluyorum.

      Susan Sarandon’a gelirsek… Beşinci adaylığıydı ve artık sırası gelmişti. Dikkat edersen ödülü aldıktan sonra da hiç aday olmadı bir daha. Artık Oscar’la fazla iç içe olduğumdan zannediyorum seçimlerini benimsemeye başladım Akademi’nin. Çünkü yaptıkları olağanüstü birşey. Her halükarda orada senenin en iyi 5 performansı var. Tabiki de çoğumuzun kendine göre bir tercihi oluyor ama yılın en iyi 5’i. O yüzden Sarandon’ın Oscar’ı için birşey diyemeyeceğim. Ama Sharon Stone’u fazla sevmediğimden zannediyorum pek de karşı çıkmıyorum

      Yanıt
  4. Tugrul

    Aslında Susan Sarandon, Thelma ve louise daki performansıyla alsaydı bana göre daha mantıklı olurdu. Böyle sırası gelene verelim mantıgı olunca biraz ısın tadı kacıyor gibi geliyor. Sharon Stone kariyeri boyunca bir kez aday olabildi. Ben kendisini cok begenıyorum ve de genel olarak oyunculuk performansı vasattır ya da ıyıdır o tartısılır. Ancak ona bakarsanız da reese witherspoon gıbı belkı de daha aday bile olamayacagını göz önünde tutulan kısılere de ödül vermek gibi bir durumu da oluyor gibi geliyor.

    Susan Sarandon nedense ödül aldıktan sonra uzun bir sessizlige gömüldü. Pek bir faaliyet göremedim kendisiyle ilgili. Tıpkı jodie foster gibi. Gerci foster cok iddialı yapımlarda yer almadıysa da beyaz perde de sarandona göre daha fazla göründü.

    Sharon Stone’un casino daki performansı bana göre tabii ki, Sarandona 10 basardı ne yalan söyleyeyim 🙂 Ve belki de ona vermeleri gerekiyordu. Niye güzel yapımlarda yer alamıyor bazı aktristler anlayamıyorum. İsin altından mı kalkamayacaklarını dusunuyorlar yoksa bır ambargo mu var ?

    Yanıt
    1. umurtas

      Ben iki seçenek görüyorum. Biri iyi rollerin teklif edilmemesi. Sonuçta kim Sandra Bullock’a gidip de ciddi bir rol teklifi yapmak isterki? Hatta bana Colin Firth’in kariyeri de çok şaşırtıcı geliyor. Şundan 3 sene öncesine kadar “Bridget Jones’da Hugh Grant olmayan, diğer adam”dı. Kendine göre bir hayran kitlesi vardı evet ama başarılarından hiç konuşmuyorduk. Ne zaman ki A Single Man’de yer aldı birden herkes “Biz bu adamı neden ödüllendirmiyoruz?” telaşına kapıldı. Ama hem The King’s Speech hem de A Single Man’deki performanslarının çok iyi olduğunu düşünüyorum, orası ayrı. İkinci seçenek ise doğru bir kariyer planı yapamamaları. Natalie Portman’ın bana göre Black Swan’dan sonra yetenekten nasibini alamamış Ashton Kutcher’la film çekmesi direk FAIL! Hatta epic fail. Gerçi Natalie’nin kariyerinde de kaç tane kötü film vardır ki?

      Yanıt
  5. Tugrul

    Natalie portman’ı leon fılmınde de cok sevmıstım ki o filmiyle tanımıstım zaten. Closer filminde de iyiydi. Ancak akademiye yönelık filmlerin yanısıra ticari amaclı yapımlarda da yer alıyor sinema sanatcıları ister istemez. Kutcher la olan filmini izlemedigim ve bilmedigim icin yorum yapamıyorum. Belki de kötü degildir.

    Colin Firth cok sanslı biri bence. Yıllardır akademi ödülü almak ıcın yırtınan ve aday olup ta eli bos dönen bır cok sanatcıya göre bu seneki ödülü de aldıgını varsayarsak, gercekten de ballı gibi görünüyor. Travma diye bir filmini izlemistim yıllar önce ki son derece sıkıcı ve vasattı. Akademi biz bu adama niye ödül vermıyoruz dıye dusunmesı beni de sasırtıyor acıkcası. Ne yaptıgı bellı degil.

    Mickey Rourke gibi belki de daha hic alamayacagını düsündügüm adaylıgını bir kenara bırakırsak yası da itibariyle wrestler deki performansıyla ödül alamamasını da göz önünde bulundurunca acaba akademi bazılarına bız bu adama nıye ödül vermedık bu zamana kadar diye söyleniyor mu bılemıyorum 🙂

    Yanıt
    1. umurtas

      Ben Ashton Kutcher’ın içerisinde bulunduğu bir filmin güzel olabileceğine inanmıyorum açıkçası. Varlığı bile filmi asrın felaketi yapmaya yeter. Colin Firth bence çok çok şanslı bir aktör zaten. Hak ederek bu ödülü kazanıyor. Tıpkı Marion Cotillard örneğinde olduğu gibi. Herhalde Marion Cotillard ödülü aldığında benden fazla kimse sevinmemiştir kazanmasına.

      Yanıt
  6. Tugrul

    Marion Cotillard, umarım tekrar oscar kazanır. Cünkü hem cok yeteneklı hemde cok guzel bır kadın. Ama isi de zor bana sorarsanız.

    Ashton Kutcher konusunda da tıpkı halle berry ve sanra bullock gıbı takılı kalmayın. Sonucta sinema sektöründe hersey lazım 🙂

    Yanıt

Yorum yazın...