Yan Odadan Filmler – All Stars S05E02: LOL

Yan Odadan Filmler – All Stars S05E02: LOL

Hey squirrel friends! Kimin kim olduğunu bilmediğimiz All Stars 5’in ilk haftasında Kameron Michaels, lip sync’i kazanan Aja tarafından acımasızca elenmişti hatırlarsanız. Hiç düşünmeden poposundan Kameron’ın adının yazdığı ruju çıkaran Aja neyse ki rakibesi Monique de aynı ismi seçtiği için pek rahat. Ama Aja kim? Monique kim? Hepsinden geçtim Kameron kim? Acaba erken favorilerden Onurcan’ı mı yolladık? Yoksa eski düşmanı, şimdiki strateji yoldaşı Oğuz mu sepetlendi? Kendi sezonunda yolculuğu kısa sürmüş Yusuf, Mert ya da Atakan bavullarını daha açamadan bir kez daha evine geri dönmek zorunda mı kaldı? Soru çok, cevap yok. Oscar Boy’un 10. yılına özel buluşmamızda en iyiler karması, anonimliğin bitişi için bir süre daha sabretmek zorunda. Her şeyin zamanı gelecek…

İkinci haftanın görevi oldukça basitti bana sorarsanız. İlk eleme sonrası geriye kalan 11 All Star’dan 1990 ve sonrasına ait, maksimum 110 dakikalık bir komedi istedim. Ama zeki bir komedi, kara mizah ya da dramedi değil göbek hoplattıracak, desibeli yüksek kahkahalar attıracak komediler mevzubahis. Nihayetinde neredeyse hepsi LOL başlığı attığım bölüme uygun yapımlar önererek iyi kötü görevin üstesinden geldi. Öncelikle müsaade ederseniz, Absolut votkalarını içmek üzere arada kalanları Untucked salonuna göndermek istiyorum. Aja, Latrice Royale, Miz Cracker ve Shangela… You’re safe, cancağızlarım. Çekilebilirsiniz. Diğer yedili… Sahnede kritiklerimi dinleyerek ayaklarınıza kara sular inmesine hazırsanız kıyıma başlayalım!

Brooke Lynn Hytes’ın gönderdiği Cemetery Man ilk durağımız. Açıkçası kulakları sağır edecek kahkahalar atmak istediğim bir haftada doksanlardan stilize bir zombi filminin gönderilmiş olmasına başta biraz bozulmuştum, ama fena yanıldım. Cemetery Man’in varoluşumuzla ilgili temel sorulara cevap arayışı esas motivasyonu olsa da seyircisini eğlendirmekten bir an olsun vazgeçmiyor. Gore’un tadına baktırdığı koşuşturmacasında zirvesini yaşayan bir adet Rupert Everett barındırması da cabası. Tim Burton jenerasyonunun bütün tetik noktalarına masaj yapan görsel ahlakına da ayrıca hayran kaldım galiba. Mezarlığında hem kalbimi, hem de zevkten dört köşe olmuş gözlerimi bıraktım.

Bir şahane öneri de Mayhem Miller’dan geldi. Üçte ikisinde temin edeceği kahkahalar için hazırlık yapan One Cut of the Dead yakın tarihin en yenilikçi filmlerinden biri olsa gerek. Amatör ruhundan ödün vermeden, üç parçasını da yavaş yavaş açan filmin başına hakkında hiçbir şey bilmeden oturduğum için epey mutluyum. Çoğu Uzak Doğu filminde olduğu gibi burada da sürpriz etkisinin değeri oldukça fazla. Öyle ki ait olduğu bütün alt başlıklar içerisinde ayrı ayrı orijinal bir şeyler üretebilmeyi başarıyor. İçeriğinden bir şey çıtlatmadan, etrafında dönerek daha ne kadar ifade edebilirim bilmiyorum. Tek bildiğim, blogun Top 250 kısmına yaraşacak bir öneriyle karşı karşıya olduğum.

Geçtiğimiz hafta da zirveye uğrayan Monique Heart’ın seçimi Tucker & Dale vs. Evil da slasher filmlerini tiye alan bir komedi olarak orijinalliklerden orijinallik beğenen seçkinin bir başka gizli hazinesi idi. Burada da mizah tamamen bir yanlış anlaşılma üzerine kurulmuş. Ama işin güzel tarafı sadece gülmekle yetinmeyip, birbirinden öcü gibi korkan ama temelinde yetiştikleri çevre haricinde herhangi bir farklılıkları olmayan taraflarını buluşturuyor Amerika’nın. Bu ara sürekli olarak sınıf farklılıklarına dair yorumlarda bulunan yapımlar izlediğim için aynı alanda at koşturan bir başka egzersize, hem de komedi ve korku türünden aynı anda makas alan, yetkin bir filme rastlamak iyi geldi. Teşekkürler adını veremediğim anonim yarışmacıma…

Ve yüksek not olan son yapım da Vanjie’den Smiley Face. Gösterime girdiği dönemde çürük domateslerle kutsanan bu stoner komedi, alt türün başlığından komediyi de atıp yüzde yüz “stoner” olma amacıyla arz-ı endam ediyor. Pineapple Express’e bu işin nasıl yapılacağını öğreten güldürü Anna Faris’in şahane performansı haricinde John Krasinski, John Cho, Adam Brody gibi isimlerin gençliğinden manzaralar da içermekte ama sadece bu bakması keyifli geçite kapıldığım sanılmasın. Tüm amaçsızlığı ve aksilikler tufanı sırasında kural üstüne kural bozan yaramazlıklarıyla Smiley Face iyi bir film olmaktan evvel kült statüsünde bir üretim için kollarını sıvıyor çünkü. En nihayetinde ne demiş atalarımız? Çek bir duman bana dön, bunu her tadan aklını kaybedecek.

Ne yazık ki her şey güllük gülistanlık değil tabii. Bu yarışmanın yüksek puanları olduğu gibi düşük puanları da var ve bu hafta üç yarışmacım birden taban kırmızısının tadına bakmak üzere sıraya girmiş durumda. Hemen Phi Phi’den gelen The Color Wheel ile kalayların startını verelim. Bütün esprisini finaline saklayan yapımla ilgili söylenebilecek çok şey var esasen, ama “komedi” kesinlikle onlardan biri denemez. Düşük bir bütçeyle, bir odadan diğerine dolanmalara sıkıntı yaratmayacağımı biliyorsunuz. Ancak The Color Wheel’ın ne yapmak istediği hakkında en ufak bir fikrim yok. Bu karakterler kim, nereye gidiyorlar? Sondaki “sözde” ensest sahnesine bu kadar belini bağlamamış olsa bir nebze mazur göreceğim zırvalıklarını. Ama yok, yapamıyorum.

Neden diye sorduran önerilerden bir diğeri de Roxxxy Andrews’a aitti. Bir zamanlar Saturday Night Live skeci iken beyazperdeye uyarlanmış filmlerden bugüne kadar kimseye hayır gelmedi, asla da gelmeyecek bence. MacGruber da sağolsun bu istatistiği bozmamak için canla başla direnmiş. İlk yarım saatinde Avrupa menşeli aksiyonlarla ilgili bütün esprilerini tamamladıktan sonra kalanına sabretmek için ekstra efor sarf etmek gerekiyor ne yazık ki. Will Forte, Kristen Wiig ve minik de olsa Maya Rudolph’ı buluşturmak haricinde bir marifeti yok. Ah keşke beş dakikayı aşmayan bir SNL ürünü olarak vasatlığın terk edilseymiş de acısını programın ve mezunlarının hayranı olarak bizler çekmek zorunda kalmasaymışız.

Ve son filmimiz de Scarlet Envy’den geliyor: Free Fire. Geçtiğimiz hafta neredeyse zirvenin tadına bakın yarışmacım, şu an çalışmakta olan modern yönetmenler arasında sineması hiç bana hitap etmeyen Ben Wheatley’nin kariyerindeki tek eksiğimi koymuş önüme. Tek mekan, bolca Tarantino özenmesi, kötü oyunculuklar ve yönetmenin her materyaline kondurduğu absürt nihilizm. En sonunda vereceğim eline aynayı sabah akşam ne kadar zeki olduğunu düşünerek başını okşayacak. Neyse ki Free Fire kendini çok ciddiye almıyor da kulakları sağır eden bir yaylım ateşinin ortasında tarafların gelgitleriyle vakit öldürüyoruz. Bunun ufak bir hata olduğunu umut ederek Scarlet’in oyununun ilk haftadaki seviyesine geri dönmesini diliyorum.

Hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim önerileriniz için. Yine keyifli bir hafta oldu. Ama daha fazla lafı uzatmak istemiyorum. Kararlarımı verdim. Mayhem Miller ve Vanessa Vanjie Mateocondragulations, you are the Top 2 All Stars of the week. You’ve each won 2500$ gift card from Arda Wigs plus 1000$  gift card from Coolhaus Ice Cream. Brooke Lynn Hytes ve Monique Heart, you are safe. Bu da demek oluyor ki bu haftanın bottom yarışmacıları Phi Phi O’Hara, Roxxxy Andrews ve Scarlet Envy. Mayhem ve Vanjie, önerdiğiniz kısalarla çıkacağınız lip sync’te eğer kazanırsanız bu üçlüden kimi elemek istediğinize karar vermeniz gerekiyor. Hadi o zaman, savaşalım!

Two top All Stars stand before me. Prior to tonight, you were asked to prepare a short movie recommendation. Ladies, this is your chance to impress me and earn the power to give one of the bottom queens the chop. The time has come… to lip sync… FOR YOUR LEGACY! Good luck, and don’t fuck it up.

Önerilen kısalar: Mayhem’den Kötü Kız (2017), Vanjie’den Timecode (2016).

Mayhem Miller, you’re a winner, baby. Condragulations! 
Vanjie, you are safe. You may join the other girls. Will the bottom three queens please step forward?
Mayhem, with great power comes great responsibility. Which queen have you chosen to get the chop?

Mayhem: Bu görevde kimin gideceğine tamamen bottom 3‘de kalan kişilerin ilk iki görevdeki puanlarının ortalamasına göre belirledim. Yani özetle güle güle Roxxxy Andrews!

Roxxxy Andrews, as it is written, so it shall be done. You are and will always be an All Star… Now sashay away.

Aja
FOR YOUR CONSIDERATION
2006 | Christopher Guest
B-
Brooke Lynn Hytes
CEMETERY MAN
1994 | Michele Soavi
B+
Latrice Royale
RELIGULOUS
2008 | Larry Charles
B
Mayhem Miller
ONE CUT OF THE DEAD
2017 | Shinichiro Ueda
A-
Miz Cracker
LE GRAND SOIR
2012 | Benoît Delépine, Gustave Kevern
B-
Monique Heart
TUCKER AND DALE VS. EVIL
2010 | Eli Craig
B
Phi Phi O’Hara
THE COLOR WHEEL
2011 | Alex Ross Perry
C+
Roxxxy Andrews
MACGRUBER
2010 | Jorma Taccone
C+
Scarlet Envy
FREE FIRE
2016 | Ben Wheatley
C+
Shangela
WAITING FOR GUFFMAN
1996 | Christopher Guest
B
Vanessa Vanjie Mateo
SMILEY FACE
2007 | Gregg Araki
B+

Yarışmacı 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
Aja WIN SAFE                
Brooke Lynn Hytes HIGH HIGH                
Latrice Royale SAFE SAFE                
Mayhem Miller SAFE WIN                
Miz Cracker BTM2 SAFE                
Monique Heart WIN HIGH                
Phi Phi O’Hara SAFE BTM3                
Scarlet Envy HIGH BTM3                
Shangela SAFE SAFE                
Vanessa Vanjie Mateo SAFE WIN                
Roxxxy Andrews SAFE ELIM                
Kameron Michaels ELIM                  
WIN: Kazanan*, WIN: Kazanan, HIGH: Kazanan, SAFE: Güvende
BTM2/3: En düşük notu alan yarışmacılar, ELIM: Elenen

Yazar Hakkında

1990 doğumlu. Kuir. İkizler. 2009'da ödül sezonu portalı Oscar Boy’u kurarak sinema yazarlığına başladı. 2014’ten beri O Podcast’in moderatörlüğünü yapıyor. 2023 yılında da SİYAD üyesi oldu.

Yorum yazın...