Büyük bir şevkle başlayıp eğlencesine doyamadığım Yan Odadan Filmler’de ilk sezonun sonuna geldik. Reality show aşkımı Oscar Boy’a yansıtma şeklim olan yarışmada toplamda 36 film izledim. Aralarından adını hiç duymadıklarım bana harika birer hediye olurken, bazıları da tahammül sınırlarımı zorlayarak yarışmacıların o hafta elenmesine sebep oldu. Aren Hamparyan, Cemal Akçiçek ve Tolga Karakayalı final öncesi gelen görevlerde birincilik elde etmeyi başaran yarışmacılardı. Ve tabii bu da onları finale taşıdı. Sanıyorum ileriki sezonlarda yarışacaklar için görev birincisi olmanın ehemmiyet tam anlamıyla bir ipucu oldu. Yalnız aklımda kalan yarışmacılarım da yok değil. Mesela İlknur Akarı üçüncü ve dördüncü görevlerde olağanüstü filmler seçmesine rağmen, kendisinden sadece bir tık ileride olan bir yarışmacının gölgesinde kaldı. Refik Eren Uysal‘ın da neler yapacağını merak ediyordum açıkçası. İlk Online Film Festivali’nin galibi riskli seçimine rağmen benim huysuzluğumdan erken veda etti. İşin garibi ilk hafta Tolga Karakayalı‘yı elemeyi düşünürken son anda karar değiştirmiştim. Dibe vurduktan sonra küllerinden doğup arka arkaya üç görevde de galip gelmesi yarışmayı benim açımdan daha da zevkli bir hâle getirdi.
Beşinci görev sonrası finale kalamayanlar arasından yaptığım oylamada da sizler, gelen önerilere bakıp Deniz Atakan Gürbüz‘e vermeyi tercih ettiniz Mansiyon Ödülü’nü. Onu da buradan kutluyor, olası bir All Stars konseptinde görüşmek üzere diyorum. Peki şöyle bir geriye dönüp bakınca aklımda hangi filmler kaldı? Tabii ki de In the Mood for Love, Ferris Bueller’s Day Off ve Heavenly Creatures gibi eleştirel başarı yakalamış işlere saygım sonsuz. Lakin ben The Children’s Hour, Children of Heaven, The Official Story, The Umbrellas of Cherbourg ve 9 to 5 ile tanışabildiğim için çok ama çok mutluyum. Yarışmanın zayıf filmleri ise neredeyse hep elemelerin mimarları: A Moment to Remember, A Few Kilos of Dates for a Funeral, The Blossoming of Maximo Oliveros, Control ve Baran. Yine de önerilerin hep belli bir çıtanın üstünde olduğunu eklemem gerek. O yüzden beni bunalıma sokmadıkları için sekiz yarışmacıma da ayrı ayrı tekrardan teşekkür ediyorum.
Yarışmacı | Film | Yıl | Ülke | Not |
Aren Hamparyan | Victor/Victoria | 1982 | Birleşik Krallık & ABD | B |
The Adventures of Priscilla, Queen of the Desert | 1994 | Avustralya | B- | |
Cemal Akçiçek | Story of Women | 1988 | Fransa | B- |
The Witch | 2015 | Birleşik Krallık, ABD, Kanada & Brezilya | B | |
Tolga Karakayalı | Autumn Sonata | 1978 | Fransa, Batı Almanya, İsveç & Birleşik Krallık | B+ |
In the Mood for Love | 2000 | Hong Kong & Çin | A+ |
Gelelim finale… Son görevde önerilen filmler üzerine çok bir şey söylemeyeceğim. Ama In the Mood for Love’ı bunca senedir izlemediğim için ne kadar pişman olduğumu, Victor/Victoria ve The Adventures of Priscilla’nın cüretkarlığına hayran kaldığımı, Story of Women’ın bugüne kadar izlediğim en iyi Isabelle Huppert performanslarından birini içerdiğini, The Witch’in tekinsizliğiyle girdabına çektiğini ve Autumn Sonata’nın tüm teatralliğine rağmen kelli felli bir başyapıt hissiyatı verdiğini söylemezsem olmaz. Tabii şu da bir gerçek; son görevde gelen filmler kafamdaki birinciyi pek değiştirmedi. Eli kuvvetli olan yarışmacım finalde de rakiplerinden birkaç gömlek üstün öneriler yaparak birinciliği garantiledi. O yüzden geri sayıma üçüncüden başlayalım…
Yan Odadan Filmler yarışmasının ilk sezonunda üçüncü…. Cemal Akçiçek. Ne olursa olsun asla Cemal’in yaptığı Paris Is Burning önerisini unutmayacağım. Bu tarz imza niteliğindeki seçimler sizi hafızama kazıyor ve final yolunda da 1-0 öne geçmenizi sağlıyor. Çünkü bu yarışma “Acaba Umur hangi başyapıtı izlemediyse o açığını yakalayıp onu önereyim” yarışması değil. Aksine böyle orijinal seçimler, aldığınız riskler sizi ödüle yaklaştırıyor. İlk sezonun ikincisi ise Aren Hamparyan. Aren’in de Cemal gibi harika bir başlangıcı oldu. Hep akla gelen ilk filmlerden uzak durması onu finale taşıdı. Heathers’ı önerdiği hafta birincilik alabileceğini ve finalde yaptığı doğru seçimlerle ödülle buluşabileceğini düşünmüştüm. Ama kısmet değilmiş diyelim. Umuyorum bir başka Oscar Boy yarışmasında yine yollarımız kesişir.
Gelelim birinciye… Çok şaşırtıcı bir sonuç değildir, çünkü Tolga Karakayalı beş görevden üçünde birinci olup, bir tanesinde de yine yüksek notla ilk üçe girdi. İleriki sezonlarda Tolga’nın rekorunu kırabilecek birisiyle karşılaşabilecek miyiz çok merak ediyorum. Başvurusunda ödül olarak kitap isteyen birincimize en yakın tarihte ödülünü ulaştıracağım. Ayrıca ilk kazananımızın büyük şehirlerden birinden olmadığına dikkat çekeyim. İstanbul ve Ankara burayı domine edemedi. İki sene evvel ziyaret etme imkanı bulduğum Şanlıurfa’ya borcum kalmış demek ki. Birincimizi çok çok tebrik ediyor ve önerdiği filmler sayesinde benim film kültürüme katkıda bulunduğu için teşekkür ediyorum. Katılan ve takip edenlere de ayrıca teşekkürler. Ama merak etmeyin. Henüz macera bitmedi. İkinci sezonuyla Yan Odadan Filmler arayı açmadan geri dönüyor!
Yarışmacı | Yaş | Şehir | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 |
Tolga Karakayalı | 33 | Şanlıurfa | LOW | HIGH | WIN | WIN | WIN | BİRİNCİ |
Aren Hamparyan | 22 | İstanbul | HIGH | WIN | SAFE | SAFE | SAFE | İKİNCİ |
Cemal Akçiçek | 23 | İzmir | WIN | HIGH | SAFE | LOW | SAFE | ÜÇÜNCÜ |
İlknur Akarı | 28 | İstanbul | LOW | SAFE | HIGH | HIGH | ELIM | |
Tuncay Uravelli | 24 | Denizli | SAFE | LOW | LOW | ELIM | ||
Deniz Atakan Gürbüz | 18 | Antalya | HIGH | LOW | ELIM | MANSİYON | ||
Ayla Serin | 22 | İstanbul | SAFE | ELIM | ||||
Refik Eren Uysal | 21 | Amasya | ELIM | |||||
WIN: Kazanan, ELIM: Elenen, HIGH: Yüksek not, LOW: Düşük not, SAFE: Orta not |