Yan Odadan Filmler S02E01: Aç Kapa

Yan Odadan Filmler S02E01: Aç Kapa

Week 1

Yarışanlarla birlikte karşılıklı pek eğlendiğimiz Yan Odadan Filmler’in ilk sezonu bitmeden ikinci sezon kadrosunu oluşturarak reality bağımlılığımı pekiştirdiğimi görmüşsünüzdür. İlk sekiz yarışmacımızın hiçbiriyle tanışmıyorken ikinci sezonda yerli Film Twitter’dan tanıdığınız yüzleri, Gold Diggers’ın yıllanmış (yoksa kaşarlanmış mı demeliydim) tahmincilerini ve sinema bağımlısı arkadaşlarımı bir araya getirdim. Merak etmeyin ödüllü serüvenimiz üçüncü sezonda yine başvurularla bana ulaşan yarışmacılara geri dönecek. Hatta yeri gelmişken hatırlatayım, link şurada: III. Sezon Başvuru Sayfası.

Sekiz yarışmacımıza da başarılar diledikten sonra startı verelim. Yalnız eklemek istediğim bir şey daha var: Bu sezon görevleri biraz daha zorlaştırdım. Oldukça spesifik şeyler isteyeceğimden de yarışmacılarıma hem filmlerden, hem de filmlerin göreve uygunluğundan not vererek hareket edeceğim. Hatta kendime şöyle bir sistem geliştirdim. Önce tüm filmlere bir not vereceğim beğenime göre. Ardından yüksek ve düşük not olarak ayırdığım isimleri görev üzerinden değerlendirmeye alıp o bölümün birincisini ve elenenini seçeceğim. O yüzden eğer ki en yüksek notu alan birinci olmaz, ya da en düşük notu alan elenmezse pek şaşırmayın. All Stars’dan hallice kadronun ilk görevi açılış sahnesi ya da finaliyle beni etkileyebilecek, 2000 sonrasından, 130 dakikanın altında bir film önermekti. Gelen öneriler muntazam. Buyrun sırayla kısa kısa konuşalım şimdi.

Görev Birincisi: The Tribe (Tarık Kılıç)

Yakın tarihten bir film önermiş Tarık. İşaret dilinde olduğu için tahammül sınırlarımı zorlar diye hiç bulaşmamıştım. Ama öyle bir hata etmişim ki anlatamam. Göreve uygunluğu tartışılmaz. Final sahnesi koca bir yumruk gibi. Tabii finale kadar da tek bir an bile “fazla” hissettirmediğinden etkisi bir kat daha artıyor. Hem kızgın, hem kalbi kırık tamamladım filmi. Yarışa güzel bir başlangıç oldu.

Yüksek Not Alanlar: This Is England (John Doe) ve American Psycho (Ergin Kaytan)

John Doe’yla Ergin’in seçimleri de The Tribe’ın olmadığı bir grupta zirveye oturabilecek güçte. Yalnız American Psycho’nun ne başlangıcıyla, ne de finaliyle o çarpıcı etkiyi yaptığını düşünmüyorum. Christian Bale’ı ödüllere boğmak istesem de film açılış / kapanış sekansıyla değil, twist’iyle gelmiş Ergin’in aklına sanırım. This Is England ise bugüne kadar izlediğim filmler arasında gözü kör milliyetçiliğe getirilmiş en çarpıcı yorumlardan biri. UKIP’in giderek oyunu artırdığı topraklarda gerçekten böyle bir neslin olduğunu bilmek, bir de This Is England sayesinde o kafatasçı zihinlerin içine girebilmek tüyler ürpertici.

Orta Sıralar: Miss Violence (Su Yılmaz) ve City of God (Faruk Songur)

Orta sıralarda ufak hayal kırıklıkları var. City of God, yıllardır izlemeyi bir şekilde ertelediğim işlerden biriydi. Sanıyorum bu da arkasından gelen pek çok benzerini bu filmden önce izlemiş olduğum için bende o etkiyi yaratamadı. Cesur mu? Daha cesuru var. Yenilikçi mi? E daha yenilikçisi de var. Bu filmi özel yapan şeyi görebilmek için hafızaları sildirip 2002’ye geri dönmek şart. Miss Violence ise insana umut aşılayan Yunan Yeni Dalga Sineması’nın son nur topu. Fakat çat diye ağzınızın ortasına indirdiği şaplaktan sonra bir türlü toparlayamıyor. Böyle potpori üslubuna alışık olsak da filmin gelişme kısmı daha senaryo aşamasındayken izini kaybettirmiş.

Düşük Not Alanlar: Lord of War (Murat Karakuş) ve Maniac (Ali Kavas)

Ali’nin önerisi Maniac cüretkarlığı sebebiyle benden not aldı aslında. Ama filmden değil, Ali’den bahsediyorum. Korku sinemasına olan mesafemi bilmesine rağmen “Bir film izletsem kârdır.” dedi herhalde. Yalnız sıkıntım bu sefer türüyle değil filmin yeteri kadar parlatılamamış olmasıyla. Keşke ana karakteri kameranın arkasına yerleştirme fikrine bu kadar sığınmasaydı. Lord of War yüksek dozda hicivle gerçeği buluşturarak Amerika’yı sağlı sollu uçan tekmelerle eleştirme çabasında. Yalnız Ergin’e verdiğim eksinin biri de Murat’a geldi. Açılışı ya da kapanışının bu göreve uygun olduğu tartışmalara açık.

Elenen: Ip Man (Alp Turgut)

Elenen isim ise Alp Turgut. Bu kadar erken veda edeceği aklıma gelmezdi. Yalnız Ip Man sevmediğim her şeyi bir araya getiriyor. 17. yüzyıldan kalma yoğurt kadar ak iyi adam, gece kadar kara kötü adam, her karenin üzerine serpilmiş milliyetçilik, havada uçan adamlar, dövüş sanatına estetik yorum… HAYIR. Özür dilerim Alp ama olmadı, olamadı.

Yarışmacı Film Yıl Ülke Not
John Doe This Is England 2006 Birleşik Krallık A-
Ali Kavas Maniac 2012 Fransa & ABD B-
Alp Turgut Ip Man 2008 Hong Kong & Çin C
Ergin Kaytan American Psycho 2000 ABD A-
Faruk Songur City of God 2002 Brezilya & Fransa B
Murat Karakuş Lord of War 2005 ABD, Almanya & Fransa B
Su Yılmaz Miss Violence 2013 Yunanistan B+
Tarık Kılıç The Tribe 2014 Ukrayna & Hollanda A-

Yan Odadan Filmler – 2. Sezon sayfasını ziyaret ettiniz mi?

Yazar Hakkında

1990 doğumlu. Kuir. İkizler. 2009'da ödül sezonu portalı Oscar Boy’u kurarak sinema yazarlığına başladı. 2014’ten beri O Podcast’in moderatörlüğünü yapıyor. 2023 yılında da SİYAD üyesi oldu.

Yorum yazın...