Yan Odadan Filmler S11E07: LOL

Kahkahaya her şeyden çok ihtiyaç duyduğum şu retrolu günlerde repoladığım komedi bölümüyle karşınızdayız bugün! Sezonu daha tasarlarken yarışmacılardan isteyeceğim komedi filmlerinin “LOL” derecesi yüksek işler olacağına karar vermiş, dolayısıyla çalışma odasında sıradaki şalanjlarının içeriğini anlattığımda bu kısıma özellikle dikkat çekmiştim. Bana komedi soslu dramalar değil, güldürünün ağırlıkta olduğu yapımlar paslayın ricasında bulundum. Sonuç… E gelin podyumda hep birlikte görelim seçkinin ne kadar kahkaha vaat ettiğini. Finalden önceki son eleme gecesi için motorlarınızı çalıştırın ve bırakın da en iyi sinekoli kazansın yahu!

Yine alfabetik sırayla çıkaralım kritikleri… Barbaros Öztürk, Albert Brooks’un kamera arkasına da geçtiği Lost in America ile yapmış kapanışı. Amerikan rüyasının onları hapsettiği hamster çarkından nihayet kafalarını çıkartıp dışarıya bakmayı akıl eden bir çifti konu alıyor bu mucizevi komedi. Her şeyi arkasında bırakıp gitmek isteyen bütün kurumsal kölelerin rüyası gibi. İşin güzel tarafı her şeyin yolunda gittiği bir ihtimali de taramıyor. Çözümsüzlüğü bağrına basmış. Üstüne de Albert Brooks ile Julia Hagerty’nin enfes performanslarını eklemiş. Daha ne olsun?

Risk risktir diyerek Airplane sevdama güvenerek The Naked Gun: From the Files of Police Squad önermiş Deniz Erkaradağ da. Çocukluğunun büyük bir kısmını Nielsen’ın 2001: A Space Travesty’sini izleyerek geçirmiş biri için The Naked Gun’ın da kötü bir sonuç vermemesi lazım aslında. Ancak bugünden bakınca insanı epeyce geren tonla komedi malzemesi barındırmakta film. Nielsen’ın birkaç dekat öncesinin komedyeni olarak unutulup gitmesine şaşırmamalı. Tüm yüz hatlarımı dondurmadan, en nihayetinde göreve en uygun film olduğunun da bilinciyle mesafemi bilip tükettim işte.

Denizhan Budak, uzunca bir süredir önerilir diye umut ettiğim Broadcast News ile çıkmış meydana. Kağıt üzerinde şahane bir seçim. James L. Brooks’un alışkanlık yapan disfonksiyonel romantik öykü anlatma üslubu burada da hat safhada işliyor. As Good As It Gets ve hatta Terms of Endearment’ı çekici kılan her şey burada da mevcut. Üstelik 30 sene öncesinden bugünün medyasına bile uygulanabilecek tonla gözlem var. Ama bu beni kahkahalara boğup karnıma ağrılar sokacak, “LOL” etiketine uygun bir komedi mi? Bundan emin miyiz? Daha çok kalbimle oldu sanki münasebeti.

Mehmet Sarı da Denizhan’ın aksine kağıt üzerinde felaketi andıran bir iş, Slums of Beverly Hills önermiş. Böyle hazırlıksız yakalanmaya bayılıyorum! Umutsuz başına oturduğum yapım kadrosuyla göz boyamayı ihmal etmeden, barındırdığı kan bağlarına karşın aile kavramını da şöyle bir elden geçirdiği için kuir damarlara parmak basıp bolca kahkaha sağdı benden. Ve bilin bakalım kameranın arkasında hangi zat-ı şahaneleri var? Private Life ve The Savages’ın yönetmeni Tamara Jenkins! Hem bana çok sevdiğim bir yönetmenin filmografisini tamamlattığı, hem de görevin hakkını verdiği için Mehmet’e teşekkürlerimizi sunalım!

Ve son kritik de Okan‘a… Kirsten Dunst? Çok severiz. Michelle Williams? Keşke on adet Oscar’ı olsa. Tarihin en büyük savaş suçlularından Richard Nixon’ı malzeme olarak kullanan bir komedi de buluşuyorlar hem de? Şahane bir saçmalık! Peki ama bu Dick neden işlemiyor? Doksanların eşsiz cazibesinin bir de bu yüzü var işte. O kadar doksanlar olmak ki kupkuru mizahınla seyircini dondurmak. Birkaç hevesli numarası haricinde kapılacak bir şey bulamadığım Dick’i hayatta en çok sevdiğim şeylerden birinin adını taşıdığı için de kayıramıyorum ne yazık ki, çok üzgünüm.

Olanlar oldu, gençliğim bak talan da oldu. Çok sevdim yalan oldu, zalim geceler diyerek karar anına geçelim. Final dörtlüsünün belli olacağı görevimizde tercihlerimi yaptım, kadroyu oluşturmaya hazırım… Barbaros Öztürk ve Mehmet Sarı, condragulations my dears, you’re the winners of this week’s challenge! You each won a $1.000 worth of spa services from The Spa on Rodeo. Ve ayrıca final biletiniz için de kocaman tebrikler!!! Denizhan Budak… You’re safe. Final curcunasında görüşmek üzere! Deniz Erkaradağ ve Okan, I’m sorry my dears, this means you two are up for elimination.

Two queens stand before me. Ladies, this is your last chance to impress me and save yourself from elimination. The time has come to lip sync for you life! Good luck and don’t fuck it up…

– Önerilen kısalar: Deniz’den Saute ma ville (1968), Okan’dan Munchausen (2013) –

Ladies, I’ve made my decision.
Okan, shantay you stay. You may join the other girls.
Deniz… Remember, you’re a big star, now and forever. Now sashay away.