Takip et

Eleştiri

Two of Us

tarihinde yayınlandı.

Yönetmen: Filippo Meneghetti | Oyuncular: Barbara Sukowa, Martine Chevallier, Léa Drucker, Jérôme Varanfrain, Muriel Bénazéraf, Augustin Reynes | Senaryo: Malysone Bovorasmy, Filippo Meneghetti, Florence Vignon | 99 dakika | Drama, Romantik

Oscar’ın uluslararası film kategorisinde Fransa adına yarışan ve kısa listeye kalan Two of Us, Altın Küre’nin de Oscar habercisi yabancı film dalında kendine yer bulmayı başardı. Prömiyerini 2019 tarihli Toronto Film Festivali’nde gerçekleştiren yapım Filippo Meneghetti’nin de ilk uzun metrajlı kurgusal işi olma özelliğini taşıyor. Filmin açıldığı yerde, orta yaşlı, emeklilik yıllarını yaşayan lezbiyen bir çiftin mevcuttaki malını mülkünü satarak Roma’ya yerleşme hayalleri kurmasını izliyoruz. Bilhassa Madeleine eşi vefat ettikten sonra anneliği de tadıp heteroseksüellik yıllarını savdığından, kaybolmuş senelerin acısını daha derinden çeken bir kadın. “Karşı komşusu”, yol arkadaşı Nina ise özgürlüğüne toplumun ondan beklentilerine aldırış etmeden doymuş ve dolayısıyla Madeleine’ın evini elden çıkarma planını çocuklarına anlatma konusundaki ağırdan almasına sebep tereddütüne dahi tahammülsüzleşmiş biri. Bu iki kadının ortak gelecek planı, Madeleine’ın geçirdiği hastalık sonrası yönelimini bağıra çağıra beyan edememekten çok daha büyük bir sorunla sekteye uğruyor ve hatta ilişkileri yeni bir sınava tabi tutuluyor. Meneghetti, kuir birlikteliklerde çok daha büyük bir yer teşkil eden, lafı da fazla edilmeyen bir kaygıyı taşımış filmine. Değil çoğalmak, basit bir evlilik hakkı için bile mücadele etmek zorunda kalan bireyler olarak yaşlandığımızda elimizi kim tutacak, yanımızda kim duracak korkusunun çoğu eylemimizde belki birincil değil ama net bir motivasyon olarak karar mekanizmamıza etki ettiğine inanıyorum ben. Two of Us en direkt yoldan bu düşünceyi muhattap alıyor demek güç. Fakat Madeleine’ın ailesinin Nina hakkında hiçbir şey bilmeyişi hastalığı süresince görünmez bir set koyuyor aralarına ve edilen bağlılık yeminlerinin yerine getirilmesi savaşında çokça hissediyoruz o tekilliği. Haricinde sevginin, cinsel kimliğimizden bağımsız olarak, hangi engebeleri aşmaya razı olduğunu sorgulayan bir tarafı da var filmin. Birliktelikler yaş alındıkça o kaçınılmaz kavşağa yaklaşıp, kendi vicdanımızın da rol oynadığı bir tabiata sürükleniyor çünkü. Buradaki katmanlar sadece bunlardan da ibaret değil. Nitekim sır gibi saklanan bir aşk, tıpkı Madeleine’ın kızı gibi bizim de olaylar geliştikçe öğrendiğimiz detaylarıyla daha da şekilleniyor. Araya hasta bakıcı üzerinden katılmaya çalışılan Fransa’ya dair sınıfsal problemler, birbirini çok seven iki kadının evleri arasındaki göze çarpan tezat ve sürmeyi seçtikleri hayatın ayrıcalıklarına olan tesiri Two of Us’un tonundaki bütünlüğü biraz zedelese de ben iyi niyetinin pek çok pürüzün üstesinden geldiğine inanıyorum. Tabii ki de LGBTIQ+ anlatılarda mutlu sona duyduğumuz hasret, buradaki finalden de tam anlamıyla memnun kalmamı engelliyor. Fakat Barbara Sukowa ve Martine Chevallier’ın usta işi performanslarıyla bizi taşıdıkları bitiş çizgisinde pek çok dillendirmediğimiz duyguya tercüman olduğunu düşündüğümden bir şekilde göz yumabilmeyi başardım. Garip bir şekilde bu frankofonluğun yerini kimi zaman melodrama bırakmasını arzu ettiğimi de eklemek istiyorum. Belki o zaman bir gerilim filmi izliyormuşuz hissi yaratan tansiyonları da duygusal yükle bir anlama kavuşurdu.

Devamını oku
Yorum Yapın

Yorum yazın...

Oscar Boy sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin