Takip et

TV

Kanepeden Haziran Günlüğü: Televizyon Vitrini

tarihinde yayınlandı.

Yaz geldi diye rehavete kapılmayın. Haziran, ekran başına çağırıyor. Tatil planlarıyla, festivallerle, düğün sezonuyla dolup taşan, eve pek uğranmayan aylarda dijital platformlar boş durmamış. Spordan melodramlara, animasyondan doğa belgeseline kadar uzanan geniş bir yelpazede yepyeni yapımlar izleyiciyle buluşacak. Ben de dizilerin ismini paylaşıp geçen tembel mecralara inat yine tek bir başlıkta toparladım televizyonun vaat ettiklerini. Klimayı son ayarda 18 dereceye ayarlayıp kanepesine uzanarak televizyon izleyecekler önden buyursun:

Tom Daley One Point Six Seconds

Tom Daley: One Point Six Seconds (HBO Max, 1 Haziran)

14 yaşında olimpiyat sahnesine adım atan Tom Daley’nin suya atlayarak geçen ömrünü 10 metreden düşüş anının simgesi olan “1.6 saniye”lik başlıkla belgeselleştiren HBO Max, sporcunun kariyerini olduğu kadar özel hayatını da mercek altına alıyor. Bir zamanlar YouTube kanalından çıkmadığım Daley, eşi Dustin Lance Black başta olmak üzere Leon Taylor ve Jane Figueiredo gibi hayatındaki önemli dönüm noktalarına etki eden kişilerin de yer aldığı yapımla yaşadıklarını anlatacak. Tokyo’daki altın, Paris’teki gümüş madalya zaferleri, emeklilik sonrası aile yaşantısı ve vücut disforisini bütün detaylarıyla paylaşacak.

the mortician

The Mortician (HBO Max, 2 Haziran)

Six Feet Under hayranları, müjdemi isterim; HBO çatısı altında yine benzer temaları ziyaret edeceğiz. Pasadena’daki köklü bir cenaze evinin perde arkasında dönen korkunç olayları konu alan The Mortician, “sektöre” içeriden bir bakış sunacak ama esas amacı izleyiciyi rahatsız edici derecede çarpıcı gerçeklerle başbaşa bırakmak. 80’lerde aile işini devralan David Sconce’un açgözlülüğüyle şekillenen üç bölümlük belgesel, toplu yakımlarda ölülerden çalınan eşyalarla örülü kan dondurucu bir suistimal öyküsünü gün yüzüne çıkarıyor. Cezaevinden yeni çıkan Sconce’un ilk kez konuştuğu ve mağdur ailelerin de dahil olduğu yapım, ölüm endüstrisinin son zamanlarda gördüğü en büyük skandala projektör tutuyor. Bu arada henüz HBO Max’da kesin olarak yayınlanacağına dair net bir bilgi yok elimde. Ama umutluyum!

stick

Stick (Apple TV+, 4 Haziran)

Golf tutkunları, alçakgönüllü komedilerle arası iyi olanlar ve Owen Wilson’ın fanları için yazın en iddialı işlerinden biri geliyor. Wilson’ın kariyeri çökmüş eski golfçü Pryce Cahill olarak karşımıza çıktığı Stick, Ted Lasso’nun iyimserliğiyle Happy Gilmore’ın hafif deliliğini harmanlayan keyifli bir geri dönüş hikâyesi olarak pazarlanmakta. Hayatında her şey tepetaklak olmuşken yetenekli ama sorunlu genç bir golfçüyle yolları kesişen Pryce’ın, hem onun hem de kendi hayatını rayına oturtma çabasını izliyoruz. Gerçek golf şampiyonalarına göz kırpan yapımda, profesyonel golfçü ve influencer’lardan sürpriz konuklara kadar spor dünyasının içinden birçok ismi göreceğiz. Apple, golfle arası olmayanları bile sahaya çekmek istiyormuş.

Predator Killer of Killers

Predator: Killer of Killers (Hulu, 6 Haziran)

Hakkında tek bir basın bülteni dahi gelmediği için Hulu’yla olan anlaşmaları kapsamında Disney+’ın yayınlayıp yayınlamayacağından şüphe duyduğum Predator: Killer of Killers, kan dökmeye geliyor. Farklı zaman dilimlerini, farklı savaş alanlarını ve çok farklı düşmanları Predator evrenine taşımaya hazırlanan yapım, Prey ile yeniden canlanan o dünyaya bu sefer de animasyon formunu getiriyor. Bir Viking akıncısı, bir Japon ninja ve bir II. Dünya Savaşı pilotu olmak üzere tarih boyunca üç acımasız savaşçıyı acımasız avın içine sürükleyecek. Yönetmen koltuğunda Prey’in de arkasındaki Dan Trachtenberg’in oturduğu stilize bir kan banyosuna hazır olun.

echo valley

Echo Valley (Apple TV+, 13 Haziran)

Julianne Moore ve Sydney Sweeney’yi anne-kız olarak karşı karşıya getiren Echo Valley, Apple TV+’ın bir hayli yoğun yaz takviminde izleyip de unutacağımız filmlerden biri olacak gibi duruyor. Beast ile dikkat çeken Michael Pearce’ın yönettiği, Mare of Easttown’un yaratıcı kalemi Brad Ingelsby’nin yazdığı film, kızı Claire’in (Sweeney) kanlar içinde eve gelmesiyle hayatı altüst olan Kate’in (Moore) hikâyesini anlatıyor. Ridley Scott’ın yapımcıları arasında yer aldığı bu psikolojik gerilim, anneliğin sınırlarını zorlayan bir hayatta kalma hikâyesi. Yüzlercesine izlemiştik. Bir de Julianne Moore’lu versiyonunu izleriz, ne olacak?

underdogs

Underdogs (Disney+, 16 Haziran)

Aslanlar, kaplanlar, kartallar ve vahşi doğanın alfalarının yer almadığı, Ryan Reynolds’ın mizahi anlatımıyla hayat bulan bir belgesel dizi geliyor Disney’e. Türkiye’de Ötekiler adıyla gösterilecek Underdogs doğanın görmezden gelinen, “kaybeden” gibi görünen ama aslında ekosistemin gizli kahramanları olan canlılara odaklanıyor. Besin zincirinin dibindekilerden, görünüşüyle şaşırtan ama süper yeteneklere sahip sıra dışı hayvanlara uzanan seri, klasik doğa belgesellerine aykırı bir yaklaşımsa sahip. Türkçe dublajında Harun Can’ın sesiyle hayat bulan yapım 16 Haziran’da tüm bölümleriyle Disney+’ta olacak. Dileyenler ilk bölümü 21 Haziran’da yayınlamaya hazırlanan National Geographic WILD’dan da izleyebilir.

we were liars

We Were Liars (Prime, 18 Haziran)

E. Lockhart’ın çok satan romanından uyarlanan We Were Liars, New England açıklarında özel bir adada geçen ve Sinclair ailesinin ihtişamlı yazlık hayatlarının altında yatan karanlık sırları ortaya çıkacağı bir dizi. Güzel, zengin ve kusursuz görünen bu ailede her şey, Cadence’ın başına gelen gizemli bir kazayla altüst olur. Hafızasındaki boşluklarla birlikte, bir zamanlar “Liars” olarak anılan yakın arkadaş grubu da ters yüz olur. Okuyup çok ağladığımı hatırladığım kitabın adaptasyonunda Emily Alyn Lind, Caitlin FitzGerald, Mamie Gummer ve David Morse’un başrollerde yer alıyor. Tüm bölümleriyle 18 Haziran’da Prime Video’da yayında.

the waterfront

The Waterfront (Netflix, 19 Haziran)

Kuzey Carolina’yı mesken edinen The Waterfront, çökmekte olan bir balıkçılık imparatorluğunu kurtarmak adına her şeyi deneyen bir aileyi konu alıyor. Holt McCallany, Maria Bello, Melissa Benoist ve Jake Weary gibi tanıdık yüzlerin yer aldığı dizide Topher Grace’i de bir uyuşturucu lordu rolünde izleyeceğiz. Netflix’in her sene daha prömiyer yapmadan unutulmaya yüz tutmuş işlerini izlediğimiz için biraz temkinliyiz. Fakat dizinin altında Dawson’s Creek ve The Vampire Diaries’le tanıdığımız, Scream serisinin ilk iki filmini de yazmış Kevin Williamson’ın imzası var. Gerçek olaylardan ilham olarak yazdığı yeni projesi, tüm bölümleriyle 19 Haziran’da Netflix’de olacak.

the gilded age

The Gilded Age: 3. Sezon (HBO Max, 23 Haziran)

Downton Abbey ile senelerce bizi ekrana kilitleyen Julian Fellowes, HBO destekli yeni bağımlılığımızın üçüncü sezonuyla geri dönüyor. Opera Savaşları’nın ardından New York sosyetesinde dengelerin değiştiği bu seride, Bertha Russell (Carrie Coon) yeni zirvelere çıkmaya çalışacak, George Russell (Morgan Spector) demiryolu endüstrisine devrim getirme yoluna baş koyacak, Agnes (Christine Baranski) ve Ada (Cynthia Nixon) arasındaki gerilim de giderek tırmanacak. Yani ilk iki sezonda ne izlediysek aynısının tekrarını izleyeceğiz, ama yine zevkten dört köşe olacağız. Henüz başlamayan varsa, derhal televizyonun başına otursun. 23 Haziran’dan itibaren her hafta yeni bölümleriyle ihtişamlı dönem draması HBO Max’da olacak!

ironheart

Ironheart (Disney+, 25 Haziran)

Black Panther: Wakanda Forever‘ın geçtiği evrenin sonrasını konu alan bu yeni Marvel dizisi, zeki MIT öğrencisi Riri Williams’ın (Dominique Thorne) kendi Iron Man zırhını tasarlayıp süper kahramanlığa adım atma sürecini konu alıyor. Ryan Coogler’ın yapımcıları arasında yer aldığı, Chinaka Hodge imzalı Ironheart, siyah bir kadının teknoloji dünyasında kendine yer açma mücadelesini, adaletle çatışan bir tehdit karşısında verdiği zorlu kararlara odaklanıp yine Marvel usulü bir koşuşturmaca koyacak ortaya. İlk üç bölümü 25 Haziran’da Disney+’ta yayınlanacak, sonrası ise haftalık olarak gelecek platforma. Hem Black Panther hayranları hem de Marvel evreninden vazgeçemeyenler için ideal bir seyir.

countdown

Countdown (Prime, 25 Haziran)

LAPD dedektifi Mark Meachum (Jensen Ackles), Los Angeles’ı hedef alan büyük çaplı bir terör saldırısını önlemek üzere kurulan gizli bir görev gücüne katılır. Ancak sıradan bir cinayet soruşturması gibi başlayan süreç, kısa sürede milyonların hayatını tehdit eden karanlık bir planı açığa çıkarır. Chicago Fire‘ın yaratıcısı Derek Haas’ın imzasını taşıyan ve Ackles için özel olarak geliştirilen bu yüksek tempolu aksiyon dizisi, Eric Dane, Jessica Camacho ve Violett Beane gibi isimleri de kadrosunda barındırıyor. İlk üç bölümüyle 25 Haziran’da başlayacak Countdown, 3 Eylül’deki sezon finaline kadar her hafta yeni bölümleriyle Prime Video’da olacak. Canı Supernatural çeken ve bilhassa Ackles’ın deri pantolonlarını özleyenlere gün doğdu!

the bear

The Bear: 4. Sezon (Disney+, 26 Haziran)

Bir drama dizisini komedi etiketiyle izlemeye bir kez daha var mısınız Ocakların altı yeniden yansın o zaman! Emmy ve Altın Küre ödüllü fenomen dizi The Bear, dördüncü sezonuyla vazgeçemediğimiz kaosuna seviye atlatmaya hazırlanıyor. Carmy, Sydney ve Richie’nin ele ele verip yalnızca hayatta kalmak için değil, The Bear’ı bir “fine dining” tapınağına dönüştürme yolculuğunda bakalım bizi ne tür engebeler karşılayacak bu defa. Jamie Lee Curtis’in de konuk oyuncu mertebesinin bir üstüne çıkarak dönüş yaptığı sezonda, kişisel hesaplaşma bol, kavga gürültü had safhada olacakmış. Bir güzel detay da şu; Disney+ Türkiye ilk kez tüm dünyayla aynı anda izletecek bizi diziyi. 26 Haziran’da 10 bölümlük dördüncü sezonun başına oturabileceğiz.

squid game

Squid Game: 3. Sezon (Netflix, 27 Haziran)

456 kişi. 45.6 milyar wonluk ödül. Ve Seong Gi-hun’un intikam yeminine dönüşen bir oyun. Netflix tarihinin en çok izlenen dizisi olan Squid Game, üçüncü ve final sezonuyla 27 Haziran’da geri dönüyor. Gi-hun, geçmişin hayaletlerini geride bırakmak yerine oyuna yeniden adım atıyor ve bu kez kaybettiklerinin hesabını sormaya kararlı. Lee Jung-jae ve Lee Byung-hun’un karşı karşıya geldiği sezonda, hayatta kalanların kaderi yeniden çizilecek. İlk sezonuyla küresel bir fenomen hâline gelen, ikinci sezonu ise doğru düzgün ilgi görmeyen yapımın veda zamanı çoktan gelmişti zaten. Tek sezonla suyunu çıkardıkları franchise’a güle güle deme vakti!

smoke

Smoke (Apple TV+, 27 Haziran)

Gerçek olaylardan esinlenen yepyeni bir suç draması, Black Bird ekibini ve Taron Egerton’ı yeniden bir araya getiriyor. Dennis Lehane imzalı Smoke, kundakçıların peşindeki inatçı bir yangın araştırmacısıyla (Egerton) gizemli bir cinayet dedektifini (Jurnee Smollett) ortak bir soruşturmada buluşturacak. Paranoya yüklü bir psikolojik oyun olarak özetlenen Smoke‘un kadrosunda Rafe Spall, Anna Chlumsky, Greg Kinnear ve John Leguizamo gibi birbirinden güçlü isimler de var. Thome Yorke’un tema müziğini bestelediği yapım ilk iki bölümüyle 27 Haziran’da startı verecek. Her cuma ise bir türlü Türkiye pazarına giriş yapmayan Apple TV+’de yayınlanacak, bize de malum yerlere direkt iniş yapmak düşecek.

Devamını oku
Yorum Yapın

Yorum yazın...

Oscar Boy sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin