Tahminler

Emmy Aday Tahminleri ’25: Dramalar

Yayınlandı

14 saat ago

13 Temmuz 2025

Yazar

77. Primetime Emmy Ödülleri’ne geri sayımda son 48 saate girdik. Salı günü TSİ 18.30’da yarışın rengi belli olacak. Mini dizi ve komedi kategorilerinin ardından bugün de sırayı dramalar aldı. Tahminlerimi tamamlayıp artık koltuğuma sabitleniyorum. HBO ve Apple’ın damgasını vurması beklenen bu zorlu yarışla ilgili ayrıntılı yorumlarım aşağıda, şükela tablolar ise her zamanki gibi tahmin sayfalarında!

The Pitt

DİZİ

Her branşta olduğu gibi drama cephesinde de yarışın etrafında şekillendiği 3-4 dizi var. Bu yıl öne çıkan üçlü: HBO’nun bomba etkisi yaratan medikal draması The Pitt, araya üç yıl sokmasına rağmen kalitesinden zerre kaybetmemiş Severance ve Televizyon Akademisi üyelerinin eleştirmenlere asla kulak asmadan kucaklayacağı The White Lotus. Bu üç yapım, yarıştıkları her dalda mümkün olan en fazla adaylığı almak üzere yola çıkıyor. Dördüncü sırayı ise kısa sezonunun yarattığı hafif tereddüde rağmen The Last of Us kapıyor. Ne kadar popüler olursa olsun, hâlâ Game of Thrones ya da The Mandalorian gibi kültürel bir tsunami yaratabilmiş değil. Dolayısıyla ilk üçten bir adım geride denebilir.

Sekiz adaylı bu kategoride geri kalan koltuklar daha teknik ve taktiksel kararlarla dolacak. Üçüncü sezonuyla rüzgârı arkasına alan Slow Horses ve bana kalırsa The Last of Us’tan çok daha yetkin olan Andor büyük ihtimalle listeyi tamamlayacak dizilerin başını çekecek. Kalan iki koltuk ise ATAS üyelerinin izleme alışkanlıklarına ve demografik eğilimlerine kalmış durumda. Netflix’in politik draması The Diplomat, daha evvel Emmy başarılarına imza atmış bir ekibin elinden çıkma Paradise, Amerika uyarlaması yolda diye yeniden ciddiye alınan Squid Game, son sezonuyla ekranlara nihayet veda eden The Handmaid’s Tale ve neredeyse kimsenin erişemediği platformda sessizce yayınlanan The Day of the Jackal şanslı olabilecek adaylar. Bu liste dışından bir diziyi burada görürsek, kesinlikle sürpriz olur.

1. The Pitt (HBO)
2. Severance (Apple TV+)
3. The White Lotus (HBO)
4. The Last of Us (HBO)
5. Slow Horses (Apple TV+)
6. Andor (Disney+)
7. The Diplomat (Netflix)
8. Squid Game (Netflix)

The Last of Us

ERKEK OYUNCU

Her zamanki gibi işe en güçlü dizilerin başrollerinden başlayalım. The Pitt ile yıllar sonra televizyon ekranlarına dönen Noah Wyle, vakti zamanında ER ile yapamadığını bu kez başaracak gibi. Şimdiden sezonun “geri dönüş” hikâyesine dönüşen performansı, onu ödül için favori koltuğa oturtuyor. En büyük rakibi ise Severance ile âdeta bir oyunculuk dersi daha veren Adam Scott. Fakat Scott’ın en büyük problemi oyunculuğu basit bir şeymiş gibi göstermesi. Bu da oy verenlerin onu hafife almasına sebep oluyor olabilir. Harika geçen ikinci sezona rağmen favori pozisyonuna oturamadı.

Listenin üçüncü ismi, dört sezondur Slow Horses ile izlediğimiz Gary Oldman. Henüz Emmy’si bulunmayan aktör, her zamanki gibi güçlü bir aday. Onun hemen ardından da internetin sevgilisi Pedro Pascal geliyor. The Last of Us’ın ikinci sezonunda çok az sahnede görünmesine rağmen HBO onun buradaki yarışta kalmasını tercih etti ve başrol kategorisinde başvurdu. Tıpkı Succession’ın final sezonunda Brian Cox’un yaşadığı gibi, Pascal da büyük ismin gücüyle bu dalda yerini alacaktır.

Son koltuk ise daha muallakta. Ben tercihimi Paradise ile yarışa katılan Sterling K. Brown’dan yana kullanıyorum. Televizyon Akademisi’nin ezelden beri sevdiği bir isim olmasının yanı sıra, soyadı sayesinde pusulanın başlarında yer alması da cabası. Bir diğer alternatif ise Andor ile dikkat çeken Diego Luna. Diziye oyunculuk odaklı yaklaşmayan bir kitle var ama Luna hem kampanyasını iyi yönetti hem de La Maquina ile gündemde kaldı. Bir ara The Day of the Jackal ile Eddie Redmayne de bu yarışta olabilir mi dedik, ama Peacock sağır edici derecede sessiz kaldı.

Matlock

KADIN OYUNCU

Drama dallarında tahminimden en emin olduğum kategori burası olabilir. 15. Emmy adaylığına koşan Kathy Bates, Matlock’un yeni uyarlamasıyla ekranlara güçlü bir dönüş yaptı. Eğer doğru bölümü gönderirse üçüncü Emmy’sini de evine götürmesi işten bile değil. Severance ile büyük beğeni toplayan Britt Lower için üzgünüm ama Bates’in ağırlığı karşısında pek şans tanımıyorum. Evet, Lower etkileyici bir performans sergiliyor ama bu tür ödüller için oyun tarzı pek “ekonomik”. The Last of Us ile yarışa dahil olan Bella Ramsey için çok şey söylendi, çok yazıldı. Ben ağzından salyalar akan internet erkekleriyle aynı safta görünmemek adına suskun kalmayı tercih ediyorum. Game of Thrones’daki parıltısı burada pek yok, evet. Adaylık, onun ödülü olacak.

En son The Americans ile Emmy sahalarına uğrayan Keri Russell, The Diplomat‘ın ikinci sezonuyla da bir kez daha Emmy adaylığı alacak hiç kuşkusuz. Scientologist olması nedense pek konuşulmayan ünlülerin başında gelen Elisabeth Moss da kameraya bakıp burnundan soluduğu performansıyla yine karşımızda. The Handmaid’s Tale’ın final sezonuyla veda adaylığı alması kaçınılmaz duruyor. Alternatiflere bakarsak Nicola Coughlan (Bridgerton) ile Melanie Lynskey (Yellowjackets) sezonun kısmen daha çok konuşulan performsanslarıydı. Ancak onlardan daha çok kampanya yapan Kaitlin Olson (High Potential) ve Sharon Horgan (Bad Sisters) gibi isimler bile sürpriz yapmaya daha yakın. Ama gerçekçi olalım, bu dal şimdiden kilitlendi.

Severance

YARDIMCI ERKEK OYUNCU

Geldik The White Lotus faktörünün devreye girdiği yardımcı oyuncu kategorilerine… Üçüncü sezonu eleştirel anlamda ilk ikisi kadar alkış toplamamış olabilir; ama dizinin kamera arkası hikâyeleri, bağımsız sinemanın sevdiği yüzleri buluşturması ve genel olarak Televizyon Akademisi’nin radarına doğası gereği girmesi, onu bu dalda yine güçlü bir aday yapıyor. Özellikle Walton Goggins, kadronun en iddialı ismi. Televizyonun kıdemli yüzlerinden biri olarak bu sezon ödülü kucaklayabilecek potansiyele sahip tek oyuncu olabilir. Ancak karşısında dev gibi bir rakip var: Severance’ın kampanya canavarı Tramell Tillman. Apple TV+, Tillman’ı her etkinliğe taşıdı, her söyleşiye oturttu. Akademi üyelerinin de bu çabayı karşılıksız bırakacağını sanmıyorum. Bu yıl, o yıl olabilir Tillman için.

Goggins ve Tillman’a rol arkadaşlarının eşlik etmesi de oldukça muhtemel. Jason Isaacs, The White Lotus’la katıldığı etkinliklerde ciddi bir mesai harcadı. Patrick Schwarzenegger de neredeyse her özel davette boy göstererek, ATAS üyeleriyle birebir temas kurdu. Severance tarafında ise Tillman kadar agresif bir kampanya yapan başka oyuncu çıkmadı. Fakat John Turturro’nun sektördeki itibarı ve dizideki harika performansı, onun adını bu listede tutmamıza yeterli. Sam Rockwell (The White Lotus) ve Zach Cherry (Severance) için ise yer yok gibi görünüyor.

Yükselişini her sezon daha da perçinleyen Slow Horses’tan Jack Lowden, yükselen profiliyle adaylık kapacaklardan bir diğeri. Dizideki performansı da göz kamaştırıcı. Yer olsa rol arkadaşı Jonathan Pryce’ı bile yanında sürükleyebilirdi buraya. Son koltuğu ise soyadı avantajı ve oyunculuk hikâyesiyle dikkat çeken The Pitt oyuncusu Patrick Ball’a verdim. Dizinin oylama döneminde tavan yapan momentumu işine yarayacak bence.

The White Lotus

YARDIMCI KADIN OYUNCU

The White Lotus bu yıl her ne kadar eleştirmenleri ikiye bölmüş olsa da yardımcı kadın oyuncu dalında üç ismiyle birden gövde gösterisi yapmaya hazırlanıyor. Carrie Coon’un sezonu kapatan etkileyici monologu, Parker Posey’nin deliliği bir performansa dönüştürmesi ve Aimee Lou Wood’un sempatik enerjisini dizi sınırlarının da ötesine taşıması, bu üçlüyü dalın mutlak favorileri hâline getiriyor. Coon ya da Posey’den birinin ödülü alacağına kesin gözüyle bakıyorum. İlki son on yılda televizyonun en güçlü yüzlerinden biri oldu; ikincisiyse Amerikan bağımsız sinemasının simgesi. Akademi hangisine ödül vermek isterse oraya yönelecektir.

Geri kalan koltuklar için The Pitt’in kampanya yıldızlarına dönüyoruz. Noah Wyle’dan sonra bütün etkinliklerin aranan yüzü hâline gelen Katherine LaNasa, her an her yerde karşımıza çıkmayı başardı. Öte yandan Bryan Cranston’ın kızı olmasıyla ayrı bir ilgi çeken Taylor Dearden da harika bir performans çıkardı. The White Lotus hanımlarının dalı domine etmesi durumunda bu ikili dışarıda kalabilir mi? Mümkün. Ama bu kadar çaba gösterip hiçbir karşılık alamamaları da bana pek olası gelmiyor. Açıkçası bir dönem The Pitt ekibinden Tracy Ifeachor’ın da adı geçiyordu. Ancak bağlı olduğu kilisenin medyaya yansıyan duruşu sonrası sektör ondan âdeta elini ayağını çekti. Elisabeth Moss, Scientology tarikatının bir parçası olarak kariyerine devam ederken Ifeachor’un bunları yaşaması manidar.

Bu listeyi tamamlamak için Akademi’nin sevgilisi Allison Janney’i (The Diplomat) ve The White Lotus’un kampanya canavarlarından Leslie Bibb’i ekledim. Janney zaten herhangi bir işte yer aldığında otomatikman Emmy radarına giriyor. Bibb ise her yerde boy göstermeyi başararak adını güçlü biçimde duyurdu. Ayrıca soyadı avantajı da mevcut pusulada. The White Lotus’dan Michelle Monaghan ve Natasha Rothwell gibi isimler de geride bekliyor elbette. Bir de Severance’ın Patricia Arquette’i var. Gerçi ikinci sezonda en zayıf öykülerden birine sahipti. Tıpkı rol arkadaşı Christopher Walken o da adaylığı ıskalayacak sanki.

Slow Horses

DİĞER

Yarışın yönetmen ve senaryo cephesinde bu yıl bol adaylı, bol riskli bir tabloyla karşı karşıyayız. Yönetmen dalında yedi, senaryoda altı yapım yarışacak. “Her dizinin şansı varmış gibi” bir tablo oluşsa da bazı yapımların stratejik hataları, Emmy kapısını tamamen kapatabilir. Örneğin The Pitt, hem yönetmenlikte hem senaryoda birden fazla bölümle başvurarak ödül sezonunun en affedilmez günahlarından birini işledi. Bu nedenle özellikle senaryo dalında ciddi bir şok yaşamaları işten bile değil. Yine de bu risklere rağmen yönetmenlik dalında Slow Horses’a bir yer açtım; ama siz beni burada yalnız bırakabilirsiniz. The Pitt’e ikinci bir adaylık çıkaracak bölümü seçememeleri ve Andor’un üç bölümle başvurarak oy bölünmesine sebep olma ihtimali bu tahmini doğurdu. Senaryoda ise çok konuşulan The Last of Us’ı dışarıda bıraktım. Riskli ama bilinçli bir tercih bu da.

Konuk oyuncu kategorilerinde ise komediyle aynı kural geçerli: Büyük kategorilerde yarışan dizilere ve “konuk oyuncu ekonomisi”yle çalışan yapımlara odaklanmak gerek. O yüzden genel favoriler listesinde olmayan John Noble (Severance) ve Jane Alexander (Severance) gibi isimleri iç rahatlığıyla tahminlerime ekledim. Konuk oyuncular söz konusu olduğunda The Last of Us neredeyse mini dizi gibi çalışıyor zaten, âdeta bölüm başı yıldız geçidi.

YÖNETMEN
1. Severance; “Cold Harbor” | Ben Stiller (Apple TV+)
2. The White Lotus; “Amor Fati” | Mike White (HBO)
3. The Last of Us; “Through the Valley” | Mark Mylod (HBO)
4. Severance; “Chikhai Bardo” | Jessica Lee Gagné (Apple TV+)
5. The Pitt; “7:00 A.M.” | John Wells (HBO)
6. Squid Game; “O X” | Hwang Dong-hyuk (Netflix)
7. Slow Horses; “Hello Goodbye” | Adam Randall (Apple TV+)

SENARYO
1. The White Lotus; “Full-Moon Party” | Mike White (HBO)
2. Severance; “Cold Harbor” | Dan Erickson (Apple TV+)
3. Slow Horses; “Hello Goodbye” | Will Smith (Apple TV+)
4. The Pitt; “7:00 A.M.” | R. Scott Gemmill (HBO)
5. Andor; “Welcome to the Rebellion” | Dan Gilroy (Disney+)
6. The Diplomat; “Dreadnought” | Debora Cahn (Netflix)

Oscar Boy