Altın Rapor
Altın Rapor: Güz Festivallerine Adım Adım (18 – 24 Temmuz)
Ödül sezonunun güz festivallerina ayağına iyiden iyiye yaklaştık. Venedik ve Toronto merakla beklenen seçkilerini birbiri ardına açıklarken, New York’tan da açılış filmiyle ilgili haber geldi. Fragmanlar, yeni posterler, görseller derken altın kokusu burnumuza çalınıyor artık. Altın Rapor’un bu sayısında ödül yarışının ön raunduna dair hiçbir şey kaçırmamanız için yine klavyemin başındayım kısacası.
Lido heyecanı başladı!
Venedik Film Festivali’nin direktörü Alberto Barbera, bu yıl 27 Ağustos–6 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek festivalin zengin seçkisini uzun bir basın toplantısında duyurdu. Bizi ilgilendirenlerin başında yarışma bölümünden Noah Baumbach’ın Netflix’te yayınlanacak ve George Clooney ile Adam Sandler’ı buluşturan filmi Jay Kelly, Guillermo del Toro’nun merakla beklenen Frankenstein uyarlaması, Kathryn Bigelow’un uzun süredir beklenen dönüş filmi A House of Dynamite, The Brutalist’in senaristi Mona Fastvold’un kendi yönettiği müzikal The Testament of Ann Lee, Benny Safdie imzalı The Smashing Machine ve Venedik’in gediklisi Yorgos Lanthimos’un yeni deliliği Bugonia geliyor. Luca Guadagnino’nun Julia Roberts, Ayo Edebiri ve Andrew Garfield gibi yıldızları buluşturan After the Hunt‘ı ise, yönetmenle Focus’un isteği üzerine yarışma dışında gösterilecek.
Daha önceden festivalin açılışını Paolo Sorrentino’nun Toni Servillo’lu yeni filmi La Grazia yapacağı duyurulmuştu. Sorrentino’ya ana yarışmada Jim Jarmusch’dan Park Chan-wook’a, László Nemes’den François Ozon’a pek çok sevdiğimiz yönetmen eşlik edecek. Bunların haricinde Charlie Kaufman’ın kısa filmi How to Shoot a Ghost, Lucrecia Martel, Sofia Coppola ve Werner Herzog’un belgeselleri de Venedik’te prömiyer yapacak. Bir de Mike Figgis’in, Francis Ford Coppola’nın Megalopolis filminin yapım sürecini konu alan Megadoc belgeseli dikkatimi çekti programdan.
Toronto, 50. yılını kutluyor
Ödül sezonunun en önemli duraklarından biri olan Toronto Film Festivali, 4–14 Eylül tarihleri arasında harika bir seçkiyle 50. yaşını kutlamaya hazırlanıyor. Festivalin Galalar ve Özel Gösterimler bölümleri yine oldukça iştah açıcı. Edward Berger’in Colin Farrell ve Tilda Swinton’lı Ballad of a Small Player‘ı, Venedik programında da yer alan Frankenstein, Rose Byrne’ün Berlin’de ödül aldığı If I Had Legs I’d Kick You, Chloé Zhao’nun izlemek için ölüp bittiğimiz Maggie O’Farrell uyarlaması Hamnet, sezonda şaşırtıcı bir atak yapabilecek Nuremberg, Derek Cianfrance’in başrolü Channing Tatum’a teslim ettiği Roofman, Sydney Sweeney’e adaylıklar getirmesini beklediğimiz Christy, Henrik Ibsen uyarlaması Hedda, Searchlight’ın Brendan Fraser’lı sürpriz yumurtası Rental Family, Knives Out serisinin üçüncü ayağı Wake Up Dead Man, Apple’ın herkeslerden gizlediği The Lost Bus ve daha nicesi Toronto’da görücüye çıkacak.
New York Film Festivali’ni Luca Guadagnino açacak
Luca Guadagnino’nun Julia Roberts’lı yeni filmi After the Hunt, 26 Eylül’de başlayacak 63. New York Film Festivali’nin açılış filmi olarak seçildi. Yale’de görev yapan bir profesörün (Roberts) meslektaşına yöneltilen cinsel saldırı suçlamasıyla altüst olan hayatını konu alan yapım, Venedik’te yarışma dışı prömiyerini yaptıktan sonra New York’ta Kuzey Amerika prömiyerini gerçekleştirecek. Ayo Edebiri, Andrew Garfield, Michael Stuhlbarg ve Chloë Sevigny’nin de yer aldığı film, hem Guadagnino’nun festivalle olan köklü bağını sürdürmesi açısından hem de Venedik-Telluride-Toronto üçgeninden çıkan filmlerin son durağı olarak NYFF’in ödül sezonundaki kritik konumunu pekiştirmesiyle dikkat çekiyor.
DGA Ödülleri’nin tarihi de belli oldu
Yönetmenler Birliği Ödülleri’nin (DGA) 78. edisyonunun 7 Şubat 2026’da düzenleneceği duyuruldu. DGA, 2025’te yönetmenlik alanında başarılı isimleri onurlandıracağı takvimini netleştirdi. Bizim esas ilgilendiğimiz alan olan uzun metraj sinema dalındaki adaylar 8 Ocak’ta duyurulacak. Tam bir gün öncesinde, 7 Ocak’ta ise televizyon, belgesel ve reklam kategorilerinin adayları belli olacak. Hatırlarsanız geçtiğimiz sezon Anora, ödül serisinin startını burada vermişti. RaMell Ross ile Nickel Boys ile ilk film ödülünü almıştı. Bakalım Ryan Coogler’ın (Sinners) taç giyme töreninde/sezonunda neler neler olacak…
Michael Jackson biyografisi 2026’ya ertelendi
Antoine Fuqua’nın yönettiği ve Michael Jackson’ın hayatını anlatan biyografi filmi Michael, üçüncü kez tarih değiştirerek 2026’nın ilk yarısına ertelendi. Bunun olacağını az çok hepimiz biliyorduk, hatta Altın Rapor’un önceki sayılarında da konuşmuştuk. Ama nihayet resmiyete kavuştu. Lionsgate ve Universal ortak yapımı olan film, dünya genelinde 26 Nisan’da vizyona girecek. Başrolde Jackson’ın yeğeni Jaafar Jackson’ın yer aldığı yapımın ilk kurgusunun üç buçuk saati aşması ve senaryoda yer alan Jordan Chandler bölümlerinin Jackson ailesiyle yapılan anlaşmalar gereği çıkarılması nedeniyle post prodüksiyon süreci uzamıştı.
O Podcast’ten yeni bölüm!
Eylül ayıyla birlikte daha da üretken olmayı, hatta üçlülüğün gücüne sırtımızı dayayıp O Podcast kanalına yepyeni bir program daha eklemeyi planlarken, Seda’yla oturduk ve son haftalarda olup bitenleri konuştuk. Venedik’ten Emmy’ye, Türkiye’nin Oscar adayından yazmaya fırsat bulamadığım İstanbul Ansiklopedisi’ne uzanan tatlı bir sohbet çıktı ortaya. Spotify’da hâlâ bizi takip etmeyenleri de “Abone ol” tuşuyla tanışmaya davet ederiz!
Yeni fragmanlar: The History of Sound, Train Dreams ve No Other Choice
Ödül sezonunun yükselen ayak sesleri, üç iddialı yapımdan gelen fragmanlarla iyice şiddetlendi. The History of Sound, Oliver Hermanus’un I. Dünya Savaşı fonunda geçen şiirsel aşk hikâyesiyle Josh O’Connor ve Paul Mescal’ı bir araya getiriyor. 1917’de Boston’da yolları kesişen iki genç adamın halk müziği aracılığıyla kurduğu bağ, yıllar sonra çıktıkları duygusal bir yolculukta yeniden şekilleniyor. Ben Shattuck’un kısa öyküsünden uyarlanan film, Cannes’da pek iyi eleştiriler almamıştı ama bu ikiliyi âşık olarak izlemek bile yetecek bana.
Sundance çıkışlı Train Dreams de Denis Johnson’ın sevilen romanından uyarlandı Clint Bentley (Sing Sing) tarafından. Joel Edgerton’ın başrolünde yer aldığı Terrence Malick esintili film, 20. yüzyıl başlarında Amerikan taşrasında geçen bir yalnızlık ve varoluş anlatısı sunuyor. Son olarak Park Chan-wook’un Venedik’e uğramaya hazırlanan No Other Choice‘u var. Mubi ve Neon’un dağıtımını üstlendiği Güney Kore yapımında, Lee Byung-hun 25 yıl çalıştığı işinden kovulan ve hayatta kalmak için umutsuz kararlar vermek zorunda kalan bir adamı canlandırıyor.
Üç filmin de uyarlama olduğunu fark edince bu hafta yazdığım 2025’te Film Olacak Kitaplar listesini de paylaşmak istedim.