Altın Rapor: Havada Oscar Kokusu Var (11 – 17 Ağustos)

Festivaller öncesi kısmen sessiz ortalık ama havada Oscar kokusu var. BAFTA takviminin Oscar adaylıklarının ardına yerleşmesiyle herkes allak bullak oldu bu hafta. Senenin en merak ettiğimiz yapımı Marty Supreme‘den de fragman gelince iyice moda girdik. Artık başlasa da şu Telluride, Toronto, Venedik serisi, önümüzü görsek keşke. Neyse az kaldı, sıkıyorum dişimi. Siz bu hafta olup biteni bir okuyun bakalım. Hadi Altın Rapor’un yeni sayısına!

YouTube, Oscar yayın haklarına talip

Oscar töreninin yayın hakları için sürpriz bir aday ortaya çıktı: YouTube. Google’ın sahibi olduğu platform, ABD’de NFL Sunday Ticket gibi canlı yayın anlaşmalarına imza atmasının ardından bu kez de Akademi Ödülleri’ne göz dikmiş durumda. 1976’dan beri törenin Amerika’daki yayıncısı olan ABC’nin sözleşmesi 2028’de sona eriyor. YouTube da bu fırsattan yararlanmak isteyen kurumlardan sadece birisi esasında. Ancak televizyonla özdeşleşmiş bir ödül törenine bugüne kadar hiç talip olmadıklarından önemli bir sarsıntı yaratabilir bu ihtimal. SAG (Oyuncular Birliği) Ödülleri’nin Netflix’e taşınmasının ardından Oscar’ın da globalleşme konusunda atacağı müthiş bir adım olabilir diğer taraftan. Dünyanın en çok izlenen video platformunun küresel erişimi, her sene izleyicisi sayısı giderek düşen Oscar töreni için aradığımız can simidi olabilir kısacası. Bakalım Netflix, Amazon, NBC ve CBS’in de şansını deneyeceği bu yarışta kimin yüzü gülecek. Umuyorum Türkiye gibi törenleri izlemenin giderek zorlaştığı ülkelerdeki sinemaseverlerin yüzünü güldürecek bir sonuç olur.

BAFTA takviminde büyük değişiklik

BAFTA, 2025 filmlerini kapsayan film ödülleri için takvimini açıkladı. Bu yıl en dikkat çekici fark, adaylıkların Oscar adaylarının ardından duyurulacak olması. 2001’den beri BAFTA’nın aday listesi hep Akademi’den önce gelirken, bu kez 22 Ocak’ta açıklanacak Oscar adaylarını, 27 Ocak’taki BAFTA adayları takip edecek. Tahmin yaparken, bilhassa da teknik dallarda ezel terleri dökeceğimiz kesinleşti kısacası. Ayrıca tören de geçtiğimiz seneye kıyasla bir hafta ileriye, 22 Şubat 2026 tarihine alındı. Bu değişikliklerle birlikte üyeler için film izleme ve oy kullanma süreleri uzatılırken, uzun listeler ve ikinci tur oylamalar için de daha geniş bir takvim tanımlandı:

5 Aralık: Birinci tur oylama açılıyor
29 Aralık: Birinci tur oylama bitişi (oyunculuk kategorileri)
5 Ocak: Birinci tur oylama bitişi (diğer kategoriler)
9 Ocak: Uzun listeler açıklanıyor, ikinci tur oylama başlıyor
20 Ocak: İkinci tur oylama bitişi
27 Ocak: BAFTA adayları açıklanıyor
28 Ocak: Üçüncü tur oylama açılıyor
17 Şubat: Üçüncü tur oylama bitişi
22 Şubat: BAFTA Film Ödülleri töreni

Emmy’lerde ilk ödüller açıklandı

Televizyon Akademisi, 77. Emmy Ödülleri’nin jüriyle belirlenen ilk kazananlarını duyurdu. Netflix’in Love, Death + Robots‘u dört ödülle öne çıkarken, Arcane iki ödül kazandı. Diğer galipler arasında Prime Video’dan Octopus! ve her hafta en az bir kez izlediğim, Netflix kitaplığının nadide parçası Beyoncé Bowl yer alıyor. Kraliçem Beyoncé, kostüm tasarımı dalında gelen zaferle kariyerinin ilk Emmy’sine kavuşmuş oldu. Söz konusu siyah bir kadının başarısı olunca gölge düşürmek isteyenler bu jürili ödülün EGOT değerlendirmesine dahil edip edilemeyeceğini sorgularken bunu da not düşmek şart oldu: Jüriyle belirlenen kategorilerde aday listesi yok ama her iş uzmanlardan oluşan panel tarafından tek aşamalı değerlendirme ile ödüllendiriliyor.

Nick Cave’e Oscar yolu mu açılıyor?

Avustralyalı efsanevi müzisyen Nick Cave, Bryce Dessner ile birlikte Netflix’in ödül sezonundaki iddialı filmi Train Dreams için aynı adı taşıyan bir özgün şarkı yazıp seslendirdi. Sundance’te büyük övgü toplayan film, Toronto’da gösterildikten sonra 21 Kasım’da Netflix’e gelecek. Cave’in kapanış jeneriğinde yer alacak şarkısı için Netflix şimdiden pek umutlu. Tanıtım videoları erkenden basına servis edildi. Geçtiğimiz senenin aksine özgün şarkı dalında Sinners ve KPop Demon Hunters içeren çetin bir yarış izleyeceğiz. Nick Cave de bu mücadeleye ortak olabilir ve ilk adaylığını alabilir gibi duruyor.

McConaughey’nin yeni filmi 2025’te vizyon görebilir

SXSW’de dakikalarca ayakta alkışlanan ve yüksek Rotten Tomatoes puanıyla herkesin dikkatini çeken The Rivals of Amziah King için dağıtımcı bulunamayınca filmin finansörü Black Bear devreye girdi. İzleyenlerin Oscar çığlıkları attığı filmi, kendi imkânları dahilinde, açtıkları yeni dağıtım kolu sayesinde salonlarda gösterecekler. Andrew Patterson’ın yönettiği filmde Matthew McConaughey, kırsal Oklahama’da arıcılık yapan ve aynı zamanda bir bluegrass grubunda çalan bir adamı canlandırıyor. Festival övgülerine rağmen uluslararası alıcı bulmakta zorlanan yapımın bu yıl mı yoksa gelecek sezon mu vizyona gireceği ise henüz netleşmedi. Oscar oyununa çok yeni olan Black Bear, nasıl bir taktik izleyecek merak ediyorum.

Türkiye’nin Oscar serüveni

Biraz da reklam… 98. Akademi Ödülleri yaklaşırken Oscar Boy’da Türkiye’nin En İyi Uluslararası Film kategorisindeki yolculuğunu mercek altına aldım. 1964’ten bugüne yapılan tüm başvuruları kronolojik olarak incelediğim bu yazıda hem seçim sürecinin işleyişini hem de her filmin festival ve ödül geçmişini aktarmaya çalıştım sizlere. Taraflı yorumlarım için şimdiden özür diliyorum. Ben de eksiklerimi tamamlamaya çalışıyorum. Susuz Yaz ve Salkım Hanım’ın Taneleri ile başladım işe. Merak edenler için kapsamlı derleme yayında!

Haftanın Fragmanları

Ve yine fragmanlar açısından yoğun bir hafta. Merak ettiğimiz üç filmden de haber var! Cannes’da Altın Palmiye kazanan Jafar Panahi imzalı It Was Just an Accident, Neon etiketiyle sezona hazırlanıyor. Türkiye vizyon tarihi belli olmayan yapım, küçük bir kaza olarak başlayan ancak giderek daha ciddi sonuçlara yol açan bir olayı konu ediyor. Yine ilk gösterimini Cannes’da yapan, Scarlett Johansson’ın ilk kez yönetmenlik koltuğuna oturduğu Eleanor the Great’in de fragmanı yayınlandı. Başrolde geçen yıl Thelma ile gönülleri fetheden 95 yaşındaki June Squibb var. Hayatının son döneminde yeni bir hikâye anlatma cesareti bulan Eleanor karakteri üzerinden epey tartışmalı yerlere gidiyormuş film. İzleyelim, görelim.

Tabii ki de bu haftanın esas meselesi Marty Supreme! A24 desteğiyle seyirci karşısına çıkacak Josh Safdie filminde Timothée Chalamet’yi 1950’lerin masa tenisi dünyasında bir ikon olarak izleyeceğiz. Gwyneth Paltrow’un da uğruna sinemaya dönmeye hazırlandığı film, Oscar sezonu en çok konuşacağımız yapımlardan biri olacak. Hazır olsanız, iyi edersiniz.