Altın Rapor: Sezon Resmen Başladı (25 – 31 Ağustos)

Ödül sezonunun ilk büyük haftasını geride bırakıyoruz. Venedik ve Telluride’da sahneye çıkan filmler yarışın yönünü belirlemeye başlarken Hamnet gibi yeni favoriler öne çıkıyor, kimi iddialı projeler ise çoktan havlu attı. Bu arada Oscar Boy’da da yeni sezonu açtım; yazılar, listeler, podcastler ve bültenlerle her zamankinden daha dolu bir döneme giriyoruz.

Venedik ve Telluride raporu

Avrupa’nın üç büyük festivalinden Venedik ihtişamıyla açılış yaparken, okyanusun öte yanında Telluride da ödül sezonu adaylarını görücüye çıkarıyor. Artık sadece vizyon takvimleri, yönetmenlerin prestijleri ya da test gösterimi dedikodularına değil, bizzat gelen tepkilere bakarak tahminlerimizi güncelleyebiliyoruz. Ben kendi listelerime ilk rötuşları attım bile! Peki birkaç gün içinde neler oldu?

Bugonia iki festivalden de olumlu tepkiler aldı;.Emma Stone için “çağımızın en iyi aktrisi” yorumları çoğalırken üçüncü Oscar ihtimali dillendirilmeye başladı. Yine de Yorgos Lanthimos’un önceki işleri The Favourite ve Poor Things kadar kucaklanmadığını belirtmek gerek. Luca Guadagnino’nun After the Hunt’ı ise duvara tosladı. Julia Roberts övgü toplasa da Woody Allen fontlu jeneriğe sahip bir #MeToo filmi çeken Luca Guadagnino’nun her şeyi eline yüzüne bulaştırdığı söyleniyor. Late Fame’de Willem Dafoe, The Wizard of the Kremlin’de Paul Dano alkış alsa da henüz bir dağıtımcıları yok, o yüzden beklemede kalacağız. Guillermo del Toro’nun Frankenstein’ı da teknik kategorilerle sınırlı kalacak gibi. Park Chan-wook’un No Other Choice’u ise Altın Aslan için erken favori diyebiliriz. Eleştiriler harika. En çok şaşırtan ise gösterimi öncesi çok beklenti yaratan, Noah Baumbach imzalı Clooney–Sandler buluşması Jay Kelly oldu. Venedik’te yerden yere vurulsa da Telluride’da destek bulmayı başardı, fakat ödül iddiası zayıf ve Netflix’in önceliği olmayacağı kesin.

Telluride’ın asıl yıldızı ise Hamnet. Sinners’ın başını çektiği yarışta güçlü bir rakip belirdi nihayet. Jessie Buckley’nin Oscar adaylığı ve hatta ödülü şimdiden kesin gibi. Bruce Springsteen biyografisi Deliver Me from Nowhere geleneksel bir biyografi için eser miktarda beğenildiği, Edward Berger’in Ballad of a Small Player’ı dağınık bulundu. If I Had Legs I’d Kick You ile Rose Byrne’ün Oscar adaylığına koştuğunu ve Blue Moon izleyenlerin Ethan Hawke’ın performansına çarpıldığını da not düşeyim son olarak.

Uluslararası film yarışı kızışıyor

Oscar’ın En İyi Uluslararası Film kategorisi yavaş yavaş şekilleniyor. Bizim Murat Fıratoğlu imzalı Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri ile açılışını yaptığımız yarışta başvuruların sayısı şimdiden 21’e ulaştı. Şu ana kadar gönderilenler arasında açık ara öne çıkan yapım, Joachim Trier’in gittiği her yerde övgüler toplayan yeni filmi Sentimental Value. Almanya’nın Sound of Falling’i ve Tunus’un The Voice of Hind Rajab’ı da adlarını sıkça duyacağımız filmler arasında. Özellikle Tunus’un adayının yürütücü yapımcıları arasında Brad Pitt, Joaquin Phoenix ve Rooney Mara’nın bulunduğunu, Jonathan Glazer ve Alfonso Cuarón’un da desteğini aldığını hatırlatalım. 3 Eylül’de Venedik’te yapacağı prömiyerden gelecek tepkiler belirleyici olacak. Bir diğer ilginç not da Tayvan’dan geliyor: Ülkeyi temsil edecek Left-Handed Girl’ün senaristlerinden biri, geçtiğimiz yıl Anora ile dört Oscar kazanan Sean Baker.

Oscar Boy’da yeni sezon açıldı!

Bugün itibarıyla Oscar Boy’da yeni sezonu açtık. Hafta sonu duyurduğum yazı serileri için ayrı bir başlık da hazırladım, kaçıranların burayı tıklaması yeterli. Six Feet Under ile But Perşembe, yeni podcastimiz Nerede O Eski Oscarlar, ücretsiz ders vereceğim Gay Kültürü 101, her ay sonunda gelen Kanepeden Televizyon Günlükleri, Uyus Zevkler, O Podcast, listeler, eleştiriler, haberler ve bültenlerle yine ortalığın tozunu attırmaya hazırım.

Kate Winslet ilk kez yönetmen koltuğunda

Kate Winslet ve Netflix, ödül sezonuna yetişiyor! Oğlu Joe Anders’ın kaleme aldığı senaryoyu yöneten Winslet, Goodbye June isimli ilk uzun metrajlısıyla 24 Aralık’ta dijital platformun kitaplığında yerini alacak. Ailenin annesi June’a Helen Mirren’ın, dört yetişkin kardeşten birine de Winslet’in hayat verdiği film, Noel döneminde annelerinin sağlık sorunlarıyla yüzleşmek zorunda kalan bir aileyi konu alıyor. Toni Collette, Andrea Riseborough, Johnny Flynn, Timothy Spall, Stephen Merchant ve Raza Jaffrey gibi isimlerin de yer aldığı geniş oyuncu kadrosuyla Goodbye June, güz festivallerini darbe alarak geçiren Netflix’in imdadına yetişebilir mi merak ediyorum.

Lucy Liu’lu Rosemead dağıtımcı buldu

Vertical, görüntü yönetmenliğinden yönetmenliğe adım atan Eric Lin’in ilk uzun metrajı Rosemead’in Kuzey Amerika haklarını aldı. Tribeca’da övgüler alan, Bentonville’de En İyi Kurmaca Film ödülünü, Locarno’da da hem UBS Seyirci Ödülü’nü hem de Liu’ya verilen Kariyer Onur Ödülü’nü evine götüren film, Indiewire’ın merakla beklenen 2025 film performansları listesinde de zirveye oturmuştu. Çinli-Amerikalı bir ailenin sessiz ev hayatında kök salan gerilimi anlatan yapım, sağlığı hızla kötüleşen bir annenin şiddete meyleden oğlunu durdurma çabasını merkezine alıyor. Başroldeki Lucy Liu’ya, çıkış yapan genç oyuncu Lawrence Shou eşlik ediyor. Geleceğin Gotham ve Bağımsız Ruh adayı desek olur filme.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

A House of Dynamite’tan yeni görseller

Oscar ödüllü yönetmen Kathryn Bigelow’un son filmi A House of Dynamite, yarın 82. Venedik Film Festivali’nde prömiyer yaptıktan sonra 24 Ekim’de Netflix’e gelecek. Noah Oppenheim’ın kaleme aldığı film, Amerika’ya kimliği belirsiz bir füze fırlatılmasıyla başlayan küresel bir gerilimi anlatıyor. Rebecca Ferguson, Idris Elba, Gabriel Basso, Jared Harris, Tracy Letts ve Anthony Ramos gibi güçlü bir oyuncu kadrosunu buluşturan yapım, Bigelow’un imzası hâline gelen keskin politik aksiyon damarını sürdürecek besbelli. Yeni görseller de geldi filmden. Dedikodular doğru çıkarsa başımıza geleceklerden korkuyorum.

Haftanın Fragmanları

Bu haftanın en çok ses getiren fragmanı, Maggie O’Farrell’ın ödüllü romanından Chloé Zhao tarafından uyarlanan Hamnet oldu. Paul Mescal’in Shakespeare’i, Jessie Buckley’nin ise Agnes, yani Anne Hathaway isimli eşini canlandırdığı film, çiftin tek oğullarını kaybetmesinin ardından Agnes’in yas süreciyle yüzleşmesini konu alıyor. Dünya çapında milyonlarca satan romanın Zhao imzalı yorumu Telluride Film Festivali’nde de övgülere boğuldu. Görünene bakılırsa, ufukta En İyi Film zaferi olabilir. 6 Şubat’ta bizde de vizyonda.

12 kez Oscar’a aday olup sıfır çeken Bradley Cooper’ın yazıp yönettiği Is This Thing On? da ilk fragmanıyla huzurlarımızda. Will Arnett ve Laura Dern’ün başrollerini paylaştığı yapım, evliliklerinin sessizce dağılma sürecinde kimlik, ebeveynlik ve aşkın yeni biçimlerini sorgulayan bir çifti konu alıyor. John Bishop’ın hayatından hareketle senaryolaştırıldığını da not düşeyim. Son olarak Cannes’dan ödüllerle dönen The Secret Agent‘ın da fragmanı geldi. Wagner Moura’nın başrolünde olduğu film Brezilya’nın Oscar adayı olacak muhtemelen.