Keyfî Drag Race Tekrarı: Zzzznatch Game

Keyfî Drag Race Tekrarı: Zzzznatch Game

Nerede kalmıştık? Büyük uyanışımı resmiyete kavuşturan, televizyon programından öte, ab-ı hayat dengi RuPaul’s Drag Race daha çok izleyiciye ulaşabilen bir kanala geçti ve dolayısıyla da şan şöhret, para pul derken bir de üstüne All Stars senelik bir organizasyona dönüştü diyorduk. Efendim işte bu yeni geleneğimizin dördüncü serisinde üçüncü bölüm erkenden düştü internete. Drag kültürünün ana akım olmasına katkıda bulunan World of Wonders isimli prodüksiyon şirketinin streaming servisinde bir hata oldu ve geçtiğimiz Cuma yerli yabancı, bütün bottomlara sunuldu Snatch Game konseptli epizot. Buradan bu sızıntının arkasındaki stajyere teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Olmasaydın, olmazdık. Tabii durum buyken ben unuttum bugün Drag Race konuşmam gerektiğini. Tam bir hafta öncesinden ağzımın sularını akıta akıta formatı bir önceki All Stars’ta da gördüğümüz Bitchelor’dan miras bir çöpçatanlık programıyla çiftleştiren Snatch Game’li yeni bölüm çok geçmişte kalmış bir hayal gibi geliyor şu an; ama merak etmeyin benim Drag Race çenem bitmez.

Bu sefer kronolojik olarak bölüm başından gireyim sohbete… Valentina’nin kazanmak için kendini parçaladığı lip sync’in ardından yeni bir “You (actually) don’t love me.” anıyla bir güzel yeşillenmiştik. O da ayna karşısına geçip aman Farrahcım, canım Farrahcım diye konuşup hayran kitlesi tarafından üzerine yapıştırılmış Miss Congeniality ünvanını onadı bir güzel. Bana hepsi uyduruk, 60 dakikayı doldurmak üzere prodüktörler tarafından zorlanmış sohbetler gibi geliyor ya neyse. Bu bitti, yetmedi, üstlerini başlarını çıkarmadan evvel Trinity ile Monet arasında epey zorlama bir atışma da izledik. Ama pek itiraz etmiyorum. Aralarında gelir ve potansiyel olarak dağlar kadar fark bulunan iki queen cas cas bağrınıyor işte. Ne yapsınlar? Biraz daha fazla ekran süresi alabilmek, birkaç meme ile hafızalara kazınabilmek adına bunlara mecbur kızcağızlar. Sustuk, izledik yine.

Tabii bölümün asıl startı Snatch Game çanlarının çalmasıyla oldu. Sezon başlamadan evvel dünyaya trans birey olduğunu duyurmuş Gia bu anlamda bir “ilk” olduğu için şimdiden Drag Race tarihinde önemli bir yere kazıdı adını. Ama ben yarışa geri dönmüş queenler arasında (tüm All Stars serilerini konuşuyorum) nasıl gözükeceğim diye tek bir saniye bile zorlamadan sansürsüz hareket etmesi sebebiyle de kutlamamız gerektiği inancındayım Gia’nın varlığını. Şov bünyesinde yaptığı tek bir şeyden dahi etkilenmedim. Fakat o kadar umrunda değil ki nasıl algılanacağı, kimin ona kırılacağı ya da fan kitlesinden görebileceği tepki, freni patlamış bir şekilde kendini uçurumlardan bırakıyor olması alkışlık. Yani düşünün; Caitlyn Jenner’ı kim alacak tartışmasında “I mean you’re a Caucasian… you’ve got a fucked up nose like her.” derken şaka mı yapıyor, ciddi mi, bunu bile bilmiyoruz. Bir güzel kumunu pisletiyor ve tüm kokuyu duyalım diye s*çtıklarını saklamaya çalışmaya uğraşmıyor. Pasaklı gibi pasaklı. Muazzam!

Hazırlık süresindeki Manila – Latrice, Valentina – Gia etkileşimlerine de el sallayıp geçiyorum asıl yarışa. Şimdi… Snatch Game’in Esra Erol’la İzdivaç programına dönüşmesine pek itirazım yok. Yarışmacılara en azından olası sorular için bir kısıtlama olmuş bu. Aşka, sekse ve oynadığın karakterin özelliklerine atıf yap geç. Zaten Ru’nun zayıf noktası bel altı. Oradan bir espri yeterli geliyor. Fakat bir takım sorunlar var ve bunların ilki grupların ikiye bölünmüş olması. Bu da kimin nasıl performans göstereceği tam anlamıyla kestirilemediğinden büyük bir handikap. Mesela Gia ile Naomi yer değiştirseydi ne olurdu? Belki Latrice etkilenmezdi, belki Trinity’nin gölgesinde kalmayan Naomi parlardı… Hep beraber yarışmış olsalar, aynı panelde önlü arkalı otursalar Manila Luzon’un adını anar mıydık günün yüksek skorlarında? Olasılıklardan bahsediyorum olsam da izlerken aklımdan hep bunları geçirdim, yalan söyleyemeyeceğim.

Genel performanslarına da geleyim… Gia Gunn’ın batırdığına hepimiz eminiz bence. Ama en az onun kadar kötü olan Monet X Change’in yerden yere vurulmaması beni üzüyor. Valentina’yla ikisi aynı şeylere çalışmış: Oynadığı karakterlerin Wikipedia sayfaları. Birkaç ikonik cümleyi hafızana kazı, en alakasız yerde servis et ve sana gülsünler diye yağmur duasına çık. Latrice Royale’in dördüncü sezondaki romper room fuckery‘den daha iyi bir geri dönüş yapmasını bekliyordum. Fakat o da belli ki fan kitlesinin zorladığı “Get those nuts away from my face.” haricinde espri yapmamaya ant içmiş. Latrice’i drag dışında ya da birileriyle sohbet ederken sevdiğimi fark etmeme yardımcı oldu ayrıca bu. Yani sahnedeki varlığıyla pek ilgilenmiyorum. Hey Qween minvalinde bir program yapsa severek izlerim, o başka.

Benim asıl favorim Naomi Smalls oldu. Geldiğini belli etmeyen, kolaya kaçmayan esprileriyle bu kadar yıldızlaşmışken görev birinciliği alamaması üzücü. Trinity’i de beğendim, ama Bob the Drag Queen gibi tüm spot ışıklarını emen abartılı rutini ikinci kez izleyince biraz zorlama geldi. Üçüncü sıraya ise ciddi bir Manila hayranı olmama rağmen ite kaka Monique Heart yerleştireceğim. Ben bu hafta Manila hakkındaki tüm fikirlerimin değiştiğini hissettim açıkçası. Bir; gerçekten sadece eğlenmeye gelmiş, kazanmak pek umrunda değil. VH1 gibi bir platform sayesinde daha çok izleyiciye ulaşayım ve kaşem artsın mantığı hâkim. Üstelik biraz da yorgun düşmüş sanki Manila. Eskisi kadar genç olmadığının farkında. Adımlarını çok dikkatli atıyor. Umursamazlığı sıfıra inmiş. Bir de yani söyleyin bana, neydi o Muppet Show bozması Streisand taklidi? Ana sahnede giydiği sözde BDSM kostümünün GAP’ten alınma bir atlet ve kot şortla tamamlandığı neden konuşulmuyor mesela? O hâlde nasıl birinci olur, nasıl?

Kostümlere sataşmaya devam edeyim mi? Snatch Game bu haftaki porsiyonun büyük bir bölümünü oluşturduğundan kılıkları kendi değerlendirmeme pek dahil edemedim açıkçası. Hızlıca Fashion Photo Ruviiewwwwww yapacaksak: Monet – Toot, Naomi – Toot, Trinity – Toot, Valentina – Boot, Monique – Boot, Manila – Boot, Gia – Boot, Latrice – Boot. Top toot of the week is…. Monet X Change! Şaşırtıcı, öyle değil mi? Monet’nin giydiği bir şeyi gerçekten beğenmiş olmam fikrine henüz ısınamadım. Gus Kenworthy paşam yorum yapmıyor olsa ileri bile sarılabilirdi tüm podyum kısmı, o başka. Tabii adamın nefes alması dahi (NEDEN BİLMEM) ilgi çekici geliyor, nasıl sarayım? Lip sync’e de dokundurayım ucundan… Trinity’nin başka bir dans figürü var mı hakikaten merak ediyorum. Charlie Hides’ı mezarına gömdüğü hafta, dokuzuncu sezonun finali, bu serideki prömiyer ve şimdi de Manila karşısındaki debelenmesi… Bıkmadık mı? Manila bacaklarını ağzına almadan ya da ne bileyim kendini bir yerden diğerine atmadan da lip sync yapılacağını gösterdi cümle aleme. Yaşlılığının ekmeğini yedi, klasik drag nasıl olur onu gösterdi de denebilir.

Karar anından önce Gus bebeğim ve Keiynan aşkım güreşirken Manila, Valentina’yı eleyebilirmiş gibi tansiyon kasan yapımcılara da selam olsun. Canlarım bu numaraları, bugünün televizyon izleyicisi yemez artık. 2000 yılında değiliz, American Idol da izlemiyoruz. Çıkın artık şu zorlama dramalardan. Yani orada Gia ile dertleşen Manila çok daha sahiciydi mesela. Bize görmemiz gereken bir yönünü sundu yarışmacıların. Yok işte Valentina çok iyi yarışmacıymış da, kazanabilirmiş de, ondan kurtulsak mı bilmem ne… Yahu Gia haricinde buna cesaret edebilecek tek bir kişi yok ki o odada. Kimi yiyorsunuz siz? Canınız çok drama istiyorsa getirin Farrah’yı geri, bir ağzımız tatlansın. Gia’yla saç saça, baş başa. Planlanmış olsa bile sonuna kadar izleriz. Öyle değil mi ama?

Son kararım sayın ahali, All Stars 4’dan da bir All Stars 2 çıkmayacağı. Ah nerede yarışa kenetlenmiş Alaska, osursa güldüren Katya, podyumun canını okuyan Detox? Neyse en azından Kennedy Davenport ve BenDeLaCreme gibi üçüncü sınıf drag queenlerle muhattap olmuyoruz diyelim, önümüze bakalım biz. Artık tüm paramı da Valentina’ya yatırıyorum, bu haftaki çocuk bezli tulumuna rağmen. Elenirse de buluruz elbet bir vasi. Kısmet.

Keyfî Drag Race Tekrarı: Untucked

  • Latrice Royale’in makyaj yaparken eşinin bıraktığı notu kızlarla paylaşması… Bir güzel gözlerim doldu vallahi. Gidip sarılmak istiyorum bu arada Latrice’in boynuna. Öyle minnoş geliyor ki.
  • En kötü Snatch Game demek istemiyorum da şöyle tüm sezonlardan bir sıralama yapsak ilk beşe değil son beşe yakın deriz değil mi bu grup için? Hayır çünkü düşündüm, şöyle ağzımın tadıyla tek bir an bile kahkaha atmışlığım yok.
  • Gia Gunn’ın kostümleri niye o kadar kötüydü? Arada Youtube’ta denk geliyorum kulüp performanslarına. Çok da güzel şeyler giyiyor aslında.
  • RuPaul’un bacakları!!! Delta ve Raven da neyse ki çözdü şu saç – makyaj işini. Ru’ya neyin yakıştığını öğrendiler. Hadi maşallah çekelim hep beraber. Bir de tahtaya vuralım.
  • Gus Kenworthy’den son bir kez daha bahsedeceğim. GUS KENWORTHY! #dickpig

Genel sıralamam
⭐⭐⭐⭐: Valentina, Trinity the Tuck, Manila Luzon
⭐⭐⭐Latrice Royale, Naomi Smalls
⭐⭐: Gia Gunn, Farrah Moan, Monique Heart
: Monét X Change, Jasmine Masters

Bu tabloyu da böyle bölüm bölüm kendime göre renklendireceğim:

Yarışmacı 1 2 3 4 5 6 7 8
Gia Gunn SAFE BTM2 BTM2          
Latrice Royale TOP2 HIGH SAFE          
Manila Luzon SAFE SAFE SAFE          
Monét X Change BTM2 TOP2 BTM2          
Monique Heart LOW LOW HIGH          
Naomi Smalls HIGH SAFE TOP2          
Trinity the Tuck SAFE SAFE TOP2          
Valentina TOP2 TOP2 LOW          
Farrah Moan SAFE BTM2            
Jasmine Masters BTM2              

Yazar Hakkında

1990 doğumlu. Kuir. İkizler. 2009'da ödül sezonu portalı Oscar Boy’u kurarak sinema yazarlığına başladı. 2014’ten beri O Podcast’in moderatörlüğünü yapıyor. 2023 yılında da SİYAD üyesi oldu.

2 Yorum

  1. Metin

    4. All Stars pek bir gereksiz oldu. Tek görebildiğim oyunculuk kariyeri yapmaması gereken insanlar oldu; Manilla’nın Gia veya Valentina ile konuşması, Valentina’nın tepkileri, Trinity’nin öfkeli halleri… o kadar kötü bir oyunculuktu ki bizi ne kadar aptal sanıyorlar diye düşünmeden edemedim.

    2. All Stars bir casting harikasıydı ama 3. ile beraber ders çıkarmışlardır sanıyordum. Bebe’nin kendini beğenmiş tavrı, Milk’in hayaldünyasından kopamayışı, Shangela’nın sinir bozucu ukalıkları ve en sonunda tüm sezonun aslında sırf RuPaul production işlere imza atan Trixie ödül alabilsin diye manipüele ediliyor olması ile 3. All Stars kendisini yemişti zaten. DeLa için ne dersen de hiç olmazsa oyunun nasıl bir şikeyle döndüğünü görüp kendini elemeyi bilecek kadar zekiydi. Bütün herkesin bildiği o 3. All Stars senaryoculuğuna rağmen burada bir de şu bölümdeki “Trans bireylere tavrı için RuPaul’u aklayalım” alt metniyle hareket edilen tüm konuşmalar çok sıkıcıydı.

    Şu program bitsin artık. Eskilerini izleyip keyiflenelim yeter.

    Yanıt
    1. Umur

      DeLa kısmına pek katılamayacağım açıkçası. Daha doğrusu her şeyin prodüksiyon olduğuna eminiz, sezonun Trixie için manipüle edildiğine de. Ama mesela drama kasmak, reyting almak, konuşulmak için DeLa’nın anlaşmalı olarak yarışı bıraktığını iddia edemiyoruz. Gerçek yüzlerini bildiği yere geri döndü ve kendini eledi yani, öyle mi? Umm, pek sanmıyorum.

      Ben All Stars 3’ün Trixie kazansın diye düzenlendiğine de pek inanmıyorum açıkçası. Shangela’nın finale kalamaması diğer kızların suçu. Mesela fan kitlesinin Allah yerine koyduğu DeLa, neden Shangela’ya oy vermedi bunu konuşalım.

      Ha ama berbat bir sezondu hakikaten. O da kadronun zayıflığıyla alakalı. Hepsi belki dışarıda iyi drag queenler, fakat yarışma konseptinde başarısızlar.

      Yanıt

Yorum yazın...