Artık üzerinden yeteri kadar zaman geçtiği için rahatça konuşacağım izninizle… Çokça emek sarf edip hiçbirinin karşılığını alamadığım bir iş deneyiminin ardından kendimi gereksiz yere suçladığım dönemi de atlatınca nihayet bir şeyin farkına vardım: Ben sinema, televizyon ve popüler kültür hakkında content üretmekten inanılmaz keyif alıyorum. Oscar Boy’da 13 senedir devam eden yolculuğumun pandemiyle birlikte dönüşümünde de bunun daha da iyi farkına vardım üstelik.
Biriktirdiğim şahane insanlarla sayısız konsept deneyeceğimiz, eleştirmek yerine çekiştireceğimiz podcast kanalı Burada Serbestiz de bu farkındalığın ilk meyvesi. Bundan sonrası için yaptığım planın iki aşaması daha mevcut hatta. Ama gerisi bende kalsın şimdilik. Her şey zamanla… Öncelikle sizlerden desteklerinizi esirgememenizi rica edeceğim. Bunun sadece bir başlangıç olduğunun bilinciyle henüz başladığımız maceramıza eşlik ederseniz pek sevinirim.
İki bölüm olarak tasarladığımız açılışta canım kader arkadaşım Kaan Denk ile 41. İstanbul Film Festivali’nden sevdiğimiz filmleri, deneyimlerimizi ve hoşlanmadıklarımızı konuştuk. Hatta meselemiz hangi salonları tercih ettiğimize kadar da uzandı Yarışma filmleri, ödülleri kapanış ve parti hakkındaki gullümü de cumartesi günü gelecek ikinci bölüme sakladığımızı not düşeyim. E hadi sağ ayakla o zaman. Başlasın Burada Serbestiz çılgınlığı!
Heyyyy Seda ile podcastlerinizin enerjisi nerde? Fazla gevrek bir tad verdi diyebilirim bu podcast. Daha heyecansız suskun ama bol çenebaz… Ol(a)mamış. Bolca konuşmuşsunuz ama sanki podcastin geneline bunaltıcı bir sessizlik hakim.
Biraz acımasız geldi bu yorum… Sedacığımla sekiz yıldır podcast yapıyoruz, illa ki ritimde farklılıklar olacaktır yeni partnerlerle. Biraz zamana bırakalım, ilk bölümün günahı olmaz.
Seviyorum seni Umur. Bakma sen bana sevdiğimden bu acımasızlığım. Sonuçta nasıl bir aşkla yaptığını biliyorum her şeyi. Yorumlarına bazen katılmasam da tavrın takip edilesi. Ama şunu da söylemeden geçemeyeceğim bazen de çok gıcıksın yaaaa