Sabah saatlerinde önce site çöktü, ardından da Twitter hesabı mefta oldu. Çok da doğumgününe yaraşır şeyler yaşamıyor aslında Oscar Boy ama evet en başından beri yanımda olanlar iyi bilir, 21 Eylül bu garip mecranın doğum günü. 14 yıl olmuş çevrimiçi ödül sezonu takibine başlayalı. Kendime blogger demeye dikkat ettiğim, herkesle dalaştığım ama içerik üretmekten asla vazgeçmediğim günlerden, uluslararası festivalleri takip ettiğim, SİYAD’a üye olduğum bir yere evrildi hikâye. Jodie Foster’ın Oscar adaylığını aldığı yaşta artık Oscar Boy. Ve sanırım blog değil, site demeyi gerektirecek kadar da üretiyor, okunuyor.
Ben yine Şebnem Ferah’dan alıntı yaparak, hayatıma giren herkese ve yaşanmış her şeye çok teşekkür edeceğim. Bu uzun yolculukta ömürlük dostluklar biriktirdim. Closet kapaklarını yine Oscar Boy sayesinde kırdım. Bir ebeveynlik deneyimiydi adeta. Hayatımın en istikrarlı ilişkisini de Oscar Boy’la yaşamaya devam ediyorum. Büyüdüm, daha da büyüyeceğim sizlerle. Amour’un gözünü deştiğim, şuursuzca Zero Dark Thirty savunduğum yıllardan buralara kadar elimi bırakmayan herkese ayrıca minnettarım. O Podcast, Altın Avcıları, Oscar Rehberi, Burada Serbestiz, araya sıkışmış başka iş deneyimleri, listeler, Twitter kavgaları, ahretlikler, küslükler… Neler neler sağıldı şu 14 senede inanamıyorum. 19 yaşında başına oturduğum klavyemle 33 yaşımda hâlâ bakışacağımızı, aynı hevesle yazmaya devam edeceğimi inanın ben de düşünmemiştim.
Hiç duygusallaşmadan eksikler kalacak olsak da üç kişiye özel teşekkürümüzü edip mumlarımızı üfleyelim: O Podcast’i bugünlere getirmemi sağlayan yol arkadaşım Seda Artar’a, açabileceğimi inanmadığım kapıları aralarken bana hep destek çıkmış Elçin Yahşi’ye ve hep ağabeylik yapıp ürettiklerimin değerini anlamama yardımcı olan Yekta Kopan’a çok teşekkür ederim. Doğum günün kutlu olsun Oscar Boy! Nice nice nice yaşlara…
Nice yaşlari olsun! Iyi ki var, iyi ki varsin…