Takip et

Öne Çıkanlar

97. Akademi Ödülleri / Oscar 2025 Tahminleri

tarihinde yayınlandı.

Neredeyse her gün hatırlayıp canımı yaktığım Sinema dergisinden kalma bir alışkanlığın, kendi sinema yazarlığı ve blog maceramın da çıkış noktası olan “bir sene öncesinden Oscar derlemesi” serisi 2024 filmlerinin yer aldığı 97. Akademi Ödülleri yazısıyla devam ediyor. Geleneksel buluşmamızda bu sefer biraz endişeliyim, çünkü kağıt üzerinde epey boş geçecek bir seneye yelken açıyoruz. Grev sebebiyle çoğu filmin prodüksiyonlarının ertelenmesi pandemi senesinde olduğu gibi tamamlanmamış bir yıl hissiyatı yaratacak. Christopher Nolan ve Martin Scorsese’lı 2024’ten sonra “büyük yönetmen filmi” görememek de böyle düşünmeye itmiş olabilir beni. Dolayısıyla CODA ya da Nomadland gibi bağımsızların zirveye ulaştığına, En İyi Film kategorisini de belki bu yazıda öngöremediğimiz kadar minik ya da yarışa geç dahil olan yapımların doldurmasına hazırlıklı olun derim. Cannes’la birlikte eminim ki tablo az da olsa netleşecektir. Lafı daha fazla uzatmadan gireyim söze. Kahveler, çaylar hazırlansın, sene boyunca uğranacak dosya okunmaya başlansın…

A’DAN Z’YE EN İDDİALILAR

Oscar yarışında en çok adaylığı alabilecek, En İyi Film kategorisinde de yarışı önde götürme ihtimali bulunan filmlerden bir derleme.

BLITZ (Apple)
Yönetmen & Senaryo: Steve McQueen
Oyuncular: Saoirse Ronan, Leigh Gill, Harris Dickinson, Erin Kellyman, Stephen Graham, Paul Weller, Kathy Burke, Benjamin Clementine, Hayley Squires, Sally Messham

Televizyon için yaptığı Small Axe’den beri haber alamadığımız (gerçi geçtiğimiz sene bir belgeseli vardı) Steve McQueen, Apple’ın bu seneki prestijli yarışçısı Blitz ile sahalara dönecek. Blitz, 1940’lı yılların başında İngiltere’nin Alman birlikleri tarafından bombalandığı ve 43 bin insanın öldüğü bir dönemi konu alıyor. Dunkirk, 1917 ve Darkest Hour sonrası bir kez daha En İyi Film kategorisinde İngilizler ile savaş anılarını göreceğiz kısacası. Steve McQueen’in de senenin her kategoride aday edilme ihtimali barındıran yapımlardan biriyle en yüksek adaylık sayısına oynaması yüksek ihtimal.

Saoirse Ronan’ın yeni nesil oyuncular arasında Oscar’a en yakın isim olduğu malum. 2024’te hem Blitz, hem de övgülere boğulduğu The Outrun’ı izleyeceğimiz için artık altın heykelciğine kesin gözüyle bakıyorum. Mesele hangisiyle kazanacağında. Kate Winslet’in Revolutionary Road/The Reader senesinde yaşadığına benzer bir sezon geçirebilir eğer burada tam anlamıyla bir başrol değilse. Bununla birlikte sevmelere doyamadığımız karakter oyuncuları Stephen Graham, Kathy Burke ve son birkaç senenin yükselen yıldızı Harris Dickinson için de pek umutluyum. Tabii Blitz prömiyerini yapana kadar yardımcı oyuncularından kimin öne çıktığını öğrenemeyeceğiz.

İhtimaller: Film, yönetmen, kadın oyuncu (Saoirse Ronan), yardımcı erkek oyuncu (Harris Dickinson ya da Stephen Graham), yardımcı kadın oyuncu (Kathy Burke), özgün senaryo, kurgu, görüntü yönetimi, prodüksiyon tasarımı, kostüm tasarımı, özgün müzik, makyaj & saç tasarımı, ses

CONCLAVE (Focus Features)
Yönetmen: Edward Berger | Senaryo: Peter Straughan (uyarlama), Robert Harris (roman)
Oyuncular: Ralph Fiennes, Stanley Tucci, John Lithgow, Isabella Rossellini, Carlos Diehz, Lucian Msamati, Brían F. O’Byrne

All Quiet on the Western Front’un hak edilmemiş ve neden olduğu belli olmayan başarısının ardından Edward Berger’in ABD’de çektiği ilk filme atlamak ne kadar mantıklı? Hiç değil. Ancak filmin dağıtımcılığını üstlenen Focus, daha evvel Licorice Pizza, Darkest Hour, Belfast ve The Theory of Everything’i gösterime soktuğu Kasım ayına yerleştirmiş Conclave’i. Robert Harris’in çok okunan romanından uyarlanan film, Dan Brown romanlarında öğrendiğimiz Papalık konklavını konu alıyor. “Kardinaller Koleji”nin Roma piskoposunu seçmek için toparlanması sırasında yaşanan bir takım gerilimli olaylar…

Schindler’s List ile Oscar alamamasını tarihin en büyük saçmalıklarından biri olarak değerlendirdiğim Ralph Fiennes seneler sonra yarışa dönecek. Bununla birlikte ödül vermek için asla doğru fırsatı kollayamadıklarını düşündüğüm Stanley Tucci’nin de önü açık. Kariyerinde The Lovely Bones harici tek bir Oscar adaylığı barındırmayan aktör, biliyorsunuz ki sektörün de sevdiği yüzlerden birisi. John Lithgow’un seksenlerden sonra ilk adaylığını alması, Isabella Rossellini’nin de kariyerine armağan niteliğinde bir adaylık gelmesi muhtemeln. Berger’in filmiyle ilgili şüphelenilebilecek tek durum ise Peter Straughan tarafından kaleme alınması. Tinker Tailor Soldier Spy’la Oscar’a aday edilen senarist, son yıllarda Our Brand Is Crisis, The Snowman ve The Goldfinch gibi birbirinden kötü ödül yemlerini yazdı.

İhtimaller: Film, yönetmen, erkek oyuncu (Ralph Fiennes), yardımcı erkek oyuncu (Stanley Tucci ya da John Lithgow), yardımcı kadın oyuncu (Isabella Rossellini), uyarlama senaryo, kurgu, görüntü yönetimi, prodüksiyon tasarımı, kostüm tasarımı, özgün müzik

DUNE: PART TWO (Warner Bros.)
Yönetmen: Denis Villeneuve | Senaryo: Jon Spaihts, Denis Villeneuve, Eric Roth (uyarlama), Frank Herbert (roman)
Oyuncular: Timothée Chalamet, Zendaya, Rebecca Ferguson, Josh Brolin, Austin Butler, Florence Pugh, Dave Bautista, Christopher Walken, Léa Seydoux, Souheila Yacoub, Stellan Skarsgård, Charlotte Rampling, Javier Bardem

Dune’un pandemiden sonraki yılda, 2021’de gösterime girmesinin ne kadar avantaj yarattığı aşikar. Sinema salonlarına duyduğumuz açlığı, tam da dev ekranda izlemeye layık bir filmle karşıladık. İkinci filmin şansı da grevden sonraki, büyük yönetmen filmlerinin eksik olduğu bir seneye denk gelmesi olacak. Gişede elde ettiği net başarı, filmin en azından sosyal medya özelinde yarattığı kültürel etki ve Steven Spielberg gibi hatırı sayılır bilimkurgu ustalarının övgüleri sene sonuna kadar momentumunu korumasını sağlar mı tabii bunu hep beraber göreceğiz. Furiosa’yla ilgiyi bölüşmek durumunda da kalabilir.

İlk filmin aldığı 10 Oscar adaylığı 6 zaferle sonuçlanmıştı. Dune: Part Two’nun da adaylık sayısında aşağı yukarı bu rakamlara ulaşacağı kesin gibi. Ancak esas konu bu defa En İyi Yönetmen kategorisinde yer alıp almayacağı. Giderek snoblaşan yönetmen branşı, Villeneuve’ü bir kez daha görmezden gelir mi yoksa ilk filmin de hakkını teslim etmek üzere aday eder mi gerilimi sezonun en çok konuşulan anlatılarından olacak besbelli. Bununla birlikte ben ihtimallere eklemiş olsam da oyunculardan bir adaylık beklememeniz tavsiye olunur. Sezon içerisinde birkaç yerde Austin Butler’ın adının anıldığını görecek olsak da, bundan ötesi imkansız.

İhtimaller: Film, yönetmen, yardımcı erkek oyuncu (Austin Butler), uyarlama senaryo, kurgu, görüntü yönetimi, prodüksiyon tasarımı, kostüm tasarımı, özgün müzik, makyaj & saç tasarımı, ses, görsel efekt


HARD TRUTHS (Bleecker Street)
Yönetmen & Senaryo: Mike Leigh
Oyuncular: Marianne Jean-Baptiste, Michele Austin

Hemen önlemimi alayım, büyük bir Mike Leigh hayranı olduğum için “A’dan Z’ye En İddialılar” kısmına aldığım düşünülebilir Hard Truths’u. Elbette payı var koşulsuz şartsız bağlılığımın. Ama bununla birlikte bu sene yarışın açık olacağı, şimdiden koltukları dolduracak yapımlar bulunmadığı da aşikar. Another Year’dan tam 14 sene sonra ilk kez günümüzde geçen bir filme kalkışmış Leigh ve tam da doğru bir zamanda karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. Yine sıradan olaylar üzerinden insan evladının trajikomik hâllerini anlatacak büyük usta. Secrets & Lies’da birlikte çalıştığı Marianne Jean-Baptiste’le de yıllar sonra bir araya gelmiş. Daha ne olsun?

Bleecker Street, kesinlikle Oscar denilince akla gelen ilk stüdyolardan biri değil. Ancak eğer ki Leigh’nin filmi iyi bir sezon geçirir, prömiyerini yaptığı festivalden övgülerle ayrılırsa hangi firmanın dağıttığının da bir önemi kalmayacaktır. 2024’e yetişeceğine dair kesin bir bilgi henüz yok bu arada. Yalnızca 81 yaşına gelen Mike Leigh’nin işi daha da uzatmak istemediğini biliyoruz. Venedik’te sürpriz yapıp çığ gibi düşebilir sezonun üstüne. Oradan alacağı Altın Aslan ya da Jean-Baptiste’in kazanabileceği Volpi Cup yarışın bütün gidişatını değiştirir ve bir Mike Leigh yapımını da En İyi Film adayları arasında görürüz.

İhtimaller: Film, yönetmen, kadın oyuncu (Marianne Jean-Baptiste), özgün senaryo, kurgu, görüntü yönetimi, özgün müzik

JOKER: FOLIE À DEUX (Warner Bros.)
Yönetmen: Todd Phillips | Senaryo: Todd Phillips, Scott Silver
Oyuncular:
Joaquin Phoenix, Lady Gaga, Zazie Beetz, Brendan Gleeson, Catherine Keener, Jacob Lofland, Steve Coogan, Ken Leung, Harry Lawtey

Bir devam filmi daha… Tarihin en çok Oscar adaylığı almış çizgi roman uyarlaması Joker, ikinci filmiyle ama bu defa bir müzikal olarak geri dönüyor. Joaquin Phoenix’e geç kalmış fakat hiç de hak edilmemiş bir Oscar kazandıran yapımın seveni olduğu kadar sevmeyeni de bol biliyorsunuz ki. Kültürel etkisi de hızlıca geçti ve aldığı 11 adaylığa inanamayanların sayısı günden güne artmakta. Ancak Moulin Rouge gibi çağdaş şarkılar söyleneceğini bildiğimiz ve Oscar’ı hayattaki her şeyden çok isteyen Lady Gaga’nın da Harley Quinn rolünü üstlendiği Folie à Deux, beklenileni verebilme potansiyeline sahip.

Filmin içeriği sır gibi saklandığından konuyu kestiremesek de Joker ve Harley Quinn’in bir kez daha buluşacak olması çizgi roman hayranlarını heyecanlandırmakta. Todd Phillips, ilk filmin aldığı negatif reaaksiyonlardan sebep kendini ispat etme peşine düşeceğinden ya çok büyük etki yaratacak ya da eşi benzeri görülmemiş bir biçimde batacak diye düşünüyorum. Warner Bros sırf bu film için, Oscar yapımlarını gösterime soktuğu Kasım ayını da boş bırakmış ve Joker için tıpkı ilk filmde olduğu gibi Ekim ayını ayırmış. Hadi bakalım gelsin de sezon, Lady Gaga’nın midemiz bulanana kadar kampanya yapmasını izleyelim.

İhtimaller: Film, yönetmen, erkek oyuncu (Joaquin Phoenix), kadın oyuncu (Lady Gaga), yardımcı erkek oyuncu (Brendan Gleeson), yardımcı kadın oyuncu (Catherine Keener), uyarlama senaryo, kurgu, görüntü yönetimi, prodüksiyon tasarımı, kostüm tasarımı, özgün müzik, özgün şarkı, ses

A REAL PAIN (Searchlight)
Yönetmen & Senaryo: Jesse Eisenberg
Oyuncular: Jesse Eisenberg, Kieran Culkin, Will Sharpe, Jennifer Grey, Kurt Egyiawan, Ellora Torchia, Liza Sadovy, Daniel Oreskes

Prömiyerini Sundance’te yapan A Real Pain, Jesse Eisenberg’in hem yazıp hem yönettiği hem de başrolünde yer aldığı bir komedi/dram. Holokost’la ilgili daha nasıl film yapılabilir sorusuna bambaşka bir noktadan yaklaşan yapım iki kuzenin, büyük annelerini onurlandırmak için Polonya’ya gitmesini ve burada yaşadıkları olayları konu alıyormuş. Searchlight’ın hızlıca dağıtım haklarını üstlenmesinin ardından Jojo Rabbit ve The Banshees of Inisherin gibi ödül sezonu iddialılarıyla aynı taktiği uygulayacağı da belli oldu. Ekim ayında limitli gösterilip, Kasım’da da geniş vizyon görecek.

Eisenberg’ün rüştünü ispat etme projesi için şimdiden yılın bağımsızı demekte yarar var diye düşünüyorum. Ancak esas konu Kieran Culkin. İzleyen herkes öyle bir övüyor ki canımız Roman Roy’un Emmy zaferleri sonrası Oscar’a da aday edildiğini göreceğiz belli ki. Tabii henüz hangi kategoride yarışacağı belli değil. İki oyuncu başrolleri bölüşse de Culkin’in yardımcı dala paslanması olası. Her şekilde bir adaylık koparacağına kesin gözüyle bakıldığını not düşeyim. Hazır Searchlight’ın elinde de bir film yokken A Real Pain en az üç adaylıkla buradan alıp yürür.

İhtimaller: Film, yönetmen, erkek oyuncu (Jesse Eisenberg), yardımcı erkek oyuncu (Kieran Culkin), yardımcı kadın oyuncu (Jennifer Grey), özgün senaryo

SING SING (A24)
Yönetmen: Greg Kwedar | Senaryo: Clint Bentley, Greg Kwedar, Clarence “Divine Eye” Maclin, John “Divine G” Whitfield (uyarlama), Brent Buell (makale), John H. Richardson (makale)
Oyuncular: Colman Domingo, Clarence “Divine Eye” Maclin, Sean San José, Paul Raci, David “Dap” Giraudy, Patrick “Preme” Griffin, Jon-Adrian Velazquez

A24’un yeni sezondaki en büyük yarışçısını merak edenler buraya baksın. Sing Sing, 2024’ün CODA’sı olma potansiyelini taşıyor. İlk gösterimini özel bir tanıtımla Toronto’da yapan ve sonrasında da SXSW’da Seyirci Ödülü’nü alan filmin adını sezon boyunca duyacağız, şimdiden hazır olun. Rustin’in ardından Colman Domingo’ya bir adaylık daha getirmesine kesin gözüyle bakılan yapım dünyanın en ünlü maksimum güvenliğe sahip hapisanelerinden birinde yaşanan gerçek bir olaydan uyarlama. New York’taki cezaevinde tutukluğu süren mahkumların “Breakin’ the Mummy’s Code” adında orijinal bir oyunu sahneye koyma çalışmalarını anlatılıyor.

Geçtiğimiz yıldan farklı olarak büyük yönetmenlerin büyük filmlerine pek rastlamayacağız 2024’te. Bu da belki şu an yazımda dahi olmayan bağımsızların ya da Parasite/Anatomy of a Fall misali ataklar yapabilecek yabancı yapımların önünü açacak. Sing Sing kağıt üzerinde olağan şüphelilerin en parlağı belki de. Sound of Metal’dan tanıdığımız Paul Raci’nin de kadrosunda yer aldığı filmin esas hazinesi Clarence “Divine Eye” Maclin deniyor. Eski mahkum Maclin, senaryolaştırılan hikâyenin yazarlarından biri ayrıca. Belli ki ufukta çok net bir Oscar adaylığı var. The Shawshank Redemption’a benzetilen yapımın Tim Robbins ve Morgan Freeman’ı olarak Colman Domingo’yla Akademi Ödülleri gecesinde yerlerini alacaklar.

İhtimaller: Film, yönetmen, erkek oyuncu (Colman Domingo), yardımcı erkek oyuncu (Clarence “Divine Eye” Maclin), uyarlama senaryo, kurgu


OLASI ADAY ADAYLARI

Sırada yükselişe geçme ihtimali barındıran ya da istediği kadar adaylık alamasa da kilit dalların birkaçına sızabilecek filmler var.

THE APPRENTICE (Henüz ABD dağıtımcısı yok.)
Yönetmen: Ali Abbasi | Senaryo: Gabriel Sherman
Oyuncular: Sebastian Stan, Jeremy Strong, Maria Bakalova, Martin Donovan

Holy Spider ve Border’ın yönetmeni Ali Abbasi’den, senaryosunu da Fox’un eski başkanı Roger Ailes hakkında bir biyografi kitabı yazmış Gabriel Sherman’ın kaleme aldığı bir Donald Trump filmi izlemek tam da seçim yılında nasıl bir tepki alabilir ki? Trump’ın iş hayatına atıldığı gençlik yılları üzerinden ABD’deki yolsuzlukları ve kapitalizmin gölgesinde verilen güç oyunlarını konu alacak filmin henüz bir dağıtımcısı bile yok. Ama en kötü Netflix’in kucağına düşer. Trump’ın bir zamanlar sırf televizyonda olmak için evet dediği programdan adını alan film, Sebastian Stan’e ilk Oscar adaylığını getirebilir gibi duruyor. Kendall Roy’umuz Jeremy Strong da Trump’ın pek ilginç bir karakter olan akıl hocası Roy Cohn’u canlandırıyor. Eşcinsel olduğunu yıllarca inkar edip seksenli yıllarda AIDS’ten ölen Cohn epey konuşulmuştu.

İhtimaller: Film, yönetmen, erkek oyuncu (Sebastian Stan), yardımcı erkek oyuncu (Jeremy Strong), yardımcı kadın oyuncu (Maria Bakalova), özgün senaryo, makyaj & saç tasarımı

DIDI (Focus Features)
Yönetmen & Senaryo: Sean Wang
Oyuncular: Izaac Wang, Shirley Chen, Chang Li Hua, Joan Chen, Raul Dial, Aaron Chang, Mahaela Park, Chiron Denk, Sunil Maurillo

Prömiyerini Sundance’te yapan ve festivali jüriden aldığı toplu performans ödülüyle kapatan Dìdi, sıradaki Minari / Past Lives olmaya çalışacak. Bu sene En İyi Kısa Film kategorisinde Oscar’a aday edilen Nǎi Nai & Wài Pó’nun yönetmeninin ellerinden çıkma yapım, 2008 yılında, 13 yaşında, Tayvanlı ve Amerikalı bir çocuğun büyüme hikâyesini anlatıyor. Joan Chen’in performansıyla anılan yapım için Focus vizyon tarihi olarak yaz ortasını seçmiş. Bu pek umut vermiyor olsa da boş bir yarış izleyeceğimiz 2024’te Dìdi’nin gönülleri fethederek beklenmedik bir etki yaratması mümkün. Sean Wang’in ilk uzun metrajlısının Eighth Grade ile karşılaştırıldını gördükçe acaba bir özgün senaryo adaylığı alır mı diye de düşünmeden edemiyorum.

İhtimaller: Film, yönetmen, yardımcı kadın oyuncu (Joan Chen), özgün senaryo, kurgu, görüntü yönetimi

THE END (Neon)
Yönetmen: Joshua Oppenheimer | Senaryo: Joshua Oppenheimer, Rasmus Heisterberg
Oyuncular: Tilda Swinton, George MacKay, Moses Ingram, Michael Shannon, Bronagh Gallagher, Tim McInnerny, Lennie James

The Act of Killing ve The Look of Silence gibi iki başarılı belgeseli yönetmiş Joshua Oppenheimer’dan kıyamet sonrası hayatta kalmış varlıklı bir ailenin sığınağında geçen modern bir müzikal ne kadar Oscar kokuyor? Hiç, değil mi? Ama filmin dağıtımcısı Anatomy of a Fall, Triangle of Sadness ve Parasite ile müthiş bir seri yapan Neon. Dolayısıyla heyecanlanmamak elde değil. Tilda Swinton’ın çoktan alması gereken Oscar adaylığı bu absürt filmle gelse şikayet eder miyiz? Asla! Bu arada görüntü yönetmeni de Andrey Zvyagintsev’in ciğerimizi parçalayan filmlerindeki Mikhail Krichman’mış. Sıradışı bir başka müzikal daha (Joker 2) izleyeceğimiz 2024’te The End’e de yer açsalar, fena mı olur? Cannes ya da Venedik’e uğradıktan sonra bu konuya geri dönelim hep birlikte. İçinden bir Annette çıkarsa da kült olur, ne yapalım artık.

İhtimaller: Film, yönetmen, kadın oyuncu (Tilda Swinton), özgün senaryo, kurgu, görüntü yönetimi, özgün şarkı, ses, görsel efekt

FURIOSA: A MAD MAX SAGA (Warner Bros.)
Yönetmen: George Miller | Senaryo: George Miller, Nico Lathouris (uyarlama), George Miller, Byron Kennedy (karakterler)
Oyuncular: Anya Taylor-Joy, Chris Hemsworth, Tom Burke, Alyla Browne, Nathan Jones, Angus Sampson, Quaden Bayles, Daniel Webber, Lachy Hulme

George Miller’ın Mad Max serisine 2015 yılında yaptığı Fury Road isimli kalp masajı hepimize çok iyi gelmiş, Oscar’da da karşılığını almıştı. Tam 9 sene sonra izleyeceğimiz, Charlize Theron’un karakteri Furiosa’nın gençliğini konu alacak, Mad Max evreninden çıkan bu yeni yapımdan da tabii ki umutluyuz. Gişede çuvallamayacağı, görsel anlamda bizi büyüleyeceği, kurgusuyla nefes keseceği, unutulmaz besteler dinleteceği kesin. Ancak araya o kadar çok zaman girdi ki eğer Furiosa’nın Dune 2 misali kültürel bir etkisi olmazsa, ki onun da ne kadar olduğu şaibeli, işi zor. En azından teknik kategorilerdeki adaylıklarına kesin gözüyle baktığımız yapım Avatar: The Way of Water kadar ilgi görse bile kârdır şu noktada.

İhtimaller: Film, yönetmen, uyarlama senaryo, kurgu, görüntü yönetimi, prodüksiyon tasarımı, kostüm tasarımı, özgün müzik, makyaj & saç tasarımı, ses, görsel efekt


GLADIATOR 2 (Paramount)
Yönetmen: Ridley Scott | Senaryo: David Scarpa
Oyuncular: Paul Mescal, Denzel Washington, Pedro Pascal, Joseph Quinn, Fred Hechinger, Connie Nielsen, Derek Jacobi, Lior Raz, Peter Mensah, Matt Lucas, May Calamawy, Tim McInnerny

Ridley Scott hız kesmeden bundan 30 sene önce yılın en büyük filmi olabilecek yapımlarla seri üretimine devam ediyor. Napoleon rezaletinde çalıştığı David Scarpa’nın yazdığı Gladiator 2, zamanında Russell Crowe’a En İyi Erkek Oyuncu ödülü getiren 2000 tarihli orijinal yapımla aynı dünyada geçmekte. Bu sefer başrol Paul Mescal’a ait. Ve yardımcı rollerde de Denzel Washington ve Pedro Pascal gibi sevdiğimiz isimler var. Şimdiden filmin adını prodüksiyon tasarımı, kostüm tasarımı ve ses kategorilerinde göreceğimizin garantisini verebiliyorum. Ama ötesinden pek umutlu değilim. Filmi gösterime sokacak Paramount’un Oscar filmlerini Aralık ayına ayırmak gibi bir alışkanlığı var ve Gladiator 2 için gişe filmlerini araya sıkıştırdıkları Kasım’ı seçmişler.

İhtimaller: Film, yönetmen, erkek oyuncu (Paul Mescal), yardımcı erkek oyuncu (Denzel Washington), yardımcı kadın oyuncu (Connie Nielsen), uyarlama senaryo, görüntü yönetimi, prodüksiyon tasarımı, kostüm tasarımı, özgün müzik, makyaj & saç tasarımı, ses, görsel efekt

HERE (Sony)
Yönetmen: Robert Zemeckis | Senaryo: Eric Roth, Robert Zemeckis (uyarlama), Richard McGuire (grafik roman)
Oyuncular: Tom Hanks, Robin Wright, Paul Bettany, Kelly Reilly, Michelle Dockery, Leslie Zemeckis, Gwilym Lee, Jonathan Aris

Senaryosunu kaleme aldığı son 5 uzun metrajlı filmin hepsiyle Oscar yarışına girmiş Eric Roth ve son 20 yıldır neredeyse tek bir iyi filmini izlemediğimiz Robert Zemeckis, tarih boyunca tek bir odada geçen aynı adlı grafik romandan uyarlıyor Here’ı. Sony’nin gişeye odaklandığı Kasım ayında gösterime giriyor olması alarm verse de Eric Roth altından kalkamayacağı işe girişmeyen, güvenilir birine dönüştü artık. Sevsek de sevmesek de AMPAS’ın kalbini fethedecek işlere imza atıyor. Her oyuncunun birden fazla karakteri canlandırdığı, görsel efekt bütçesi “gençleştirme” teknolojisi yüzünden epey yüksek olan bu filme güvenmemin tek sebebi de kendisi. Test gösterimlerinden Robin Wright’la ilgili güzel sesler de yükselmiş. Bakarsınız kraliçenin ilk Oscar adaylığı bu filmle gelir.

İhtimaller: Film, yönetmen, erkek oyuncu (Tom Hanks), yardımcı kadın oyuncu (Robin Wright), uyarlama senaryo, kurgu, görüntü yönetimi, prodüksiyon tasarımı, özgün müzik, makyaj & saç tasarımı, görsel efekt

HIS THREE DAUGHTERS (Netflix)
Yönetmen & Senaryo: Azazel Jacobs
Oyuncular: Carrie Coon, Elizabeth Olsen, Natasha Lyonne, Jovan Adepo, Jay O. Sanders

Toronto’da gösterilip Netflix tarafından satın alınan ve 2024’te gösterime girecek His Three Daughters, babalarının sağlığı kötüleştikten sonra bir araya gelen üç kız kardeşi konu alıyor. Tek bir mekanda geçen yapım, Amerikan bağımsız sinemasının sevilen yönetmenlerinden Azazel Jacobs tarafından yazılıp yönetilmiş. İzleyenler bilhassa Natasha Lyonne’un performansını övgülere boğmakta. Eğer filmin üzerine bir Oscar kampanyası yapılırsa muhtemelen Lyonne odak noktası olacak, ki Orange Is the New Black’le yıldızlaşan aktris Akademi’nin düzenlediği Bilimsel ve Teknik Ödüller gecesinde sunuculuğu üstlenerek kampanyaya girişti bile. En büyük handikap Netflix. Gösterime soktukları biyografiler konusunda başarılı olan platform, ne yazık ki bağımsızlara yeteri kadar ilgi göstermeyi öğrenmedi.

İhtimaller: Film, kadın oyuncu (Carrie Coon ya da Elizabeth Olsen), yardımcı kadın oyuncu (Natasha Lyonne), özgün senaryo

HIT MAN (Netflix)
Yönetmen: Richard Linklater | Senaryo: Richard Linklater, Glen Powell (uyarlama), Skip Hollandsworth (makale)
Oyuncular: Glen Powell, Adria Arjona, Austin Amelio, Retta, Sanjay Rao, Evan Holtzman, Molly Bernard, Mike Markoff

Prömiyerini Venedik’te yapan, övgülere boğulan ve sonrasında Netflix tarafından satın alınınca herkesin hüsrana uğradığı Hit Man, Richard Linklater’ın sahalara döneceği yapım olarak görülüyordu. Ama gişede harikalar yaratma olasılığı ortadan kalkınca tüm dengeler bozuldu. Yükselişe geçen yıldız Glen Powell’la birlikte yazdığı ve Powell’a da başrolü emanet ettiği yapımda Linklater, kiralık katil olarak gizli görev yapan bir polisin gerçek hikâyesini uyarlıyor. Bence büyük bir sıçrama yapması olası ama Netflix’in gösterim için yazı seçmiş olması, bu süreçte bir momentum ihtiyacı duyuracak. Böyle aksiyon dolu bir yapımın da bunu bir streaming platformu üzerinden nasıl başaracağı şaibeli.

İhtimaller: Film, yönetmen, erkek oyuncu (Glen Powell), uyarlama senaryo, kurgu

JUROR NO. 2 (Warner Bros.)
Yönetmen: Clint Eastwood | Senaryo: Jonathan Abrams
Oyuncular: Nicholas Hoult, Toni Collette, Zoey Deutch, Kiefer Sutherland, Gabriel Basso, Leslie Bibb, Chris Messina, J.K. Simmons, Amy Aquino

93 yaşına gelen Clint Eastwood sinemayla vedalaşmama konusunda ısrarcı. Son 10 yılda kendinin oynamadığı her filmiyle en az bir adaylık almayı başaran yönetmenin yeni ve son olduğu iddia edilen projesi de zengin oyuncu kadrosundan birilerine yarayabilirmiş gibi duruyor. Bir cinayet davasının yargı sürecini ve bu davada görevli jüriyi konu alan yapımda Nicholas Hoult, bir şeylerin ters gittiğini anlayıp adaleti kendi sağlamaya çalışan “sıradan vatandaş”ı canlandırıyormuş. Açıkçası bir Eastwood filmini umursamak istemesem de Hereditary’le hakkı yenen Toni Collette’in, Kathy Bates-vari bir adaylık alabilme ihtimalini düşündükçe heyecanlanıyorum. Bununla birlikte Eastwood’un Richard Jewell ve The Mule’da da çalıştığı görüntü yönetmeninin yine grisiyle kahverengisinden tahammülü güç bir film yaratacağına da adım gibi eminim.

İhtimaller: Film, erkek oyuncu (Nicholas Hoult), yardımcı erkek oyuncu (J.K. Simmons), yardımcı kadın oyuncu (Toni Collette), özgün senaryo

KINDS OF KINDNESS (Searchlight)
Yönetmen: Yorgos Lanthimos | Senaryo: Yorgos Lanthimos, Efthymis Filippou
Oyuncular: Emma Stone, Jesse Plemons, Willem Dafoe, Margaret Qualley, Hong Chau, Joe Alwyn, Mamoudou Athie, Hunter Schafer

Bundan böyle Yorgos Lanthimos ne çekerse Oscar tahminlerimize almak mecburiyetindeyiz. Oppenheimer’ın alternatifinin Poor Things olduğu bir seneyi devirdik. Tabii Kinds of Kindness kadrosundan fragmanına ağız sulandırsa da iki büyük handikapı mevcut: Birincisi yazın gösterime giriyor. İkincisi ise bir antoloji filmi izleyeceğiz. Şunu da unutmamak gerek, Lanthimos bir tk Tony McNamara’yla çalıştığı filmlerle Oscar başarısı elde etti. Şimdi ise eski dostu Efthymis Filippou’nun yanına dönmüş. Bu arada Kind of Kindness, kendi hayatının kontrolünü ele geçirmeye çalışan ve seçeneği olmayan bir adamı; denizde kaybolan karısının geri döndüğünü ve farklı biri gibi göründüğünü fark eden bir polis memurunu ve kaderinde olağanüstü bir ruhani lider olacak ve özel yeteneklere sahip birini bulmaya kararlı bir kadını olmak üzere üç kişiyi anlatacakmış. Hazır mıyız?

İhtimaller: Film, yönetmen, kadın oyuncu (Emma Stone), erkek oyuncu (Jesse Plemons), yardımcı erkek oyuncu (Willem Dafoe), yardımcı kadın oyuncu (Hong Chau ya da Margaret Qualley), özgün senaryo, kurgu, görüntü yönetimi, özgün müzik

MARIA (Henüz ABD dağıtımcısı yok.)
Yönetmen: Pablo Larraín | Senaryo: Steven Knight
Oyuncular: Angelina Jolie, Valeria Golino, Haluk Bilginer, Alba Rohrwacher, Pierfrancesco Favino, Kodi Smit-McPhee

Pablo Larraín, Jackie ve Spencer’la başladığı üçlemeyi Maria’yla sonlandırmaya hazırlanıyor. Angelina Jolie’nin meşhur opera sanatçısı Maria Callas’a can verdiği yapımda Haluk Bilginer’i de Jackie Kennedy’nin JFK öldürüldükten sonra evlendiği Aristotle Onassis rolünde izleyeceğiz. Onassis, aynı zamanda Maria Callas’la da uzun yıllar süren bir birliktelik yaşamış. Senaryosunu Spencer’ı da yazan Steven Knight’ın kaleme aldığı Maria’nın henüz bir dağıtımcısı yok. Ancak Kristen Stewart’a bile Oscar adaylığı getirmişken Larraín, Angelina Jolie’den şüphe etmek saçmalık olur. Üstelik Callas için bir hayli zor geçen son yılları anlatılacakmış. Bilginer’i de tüm bu kampanya sürecinde izlemek ilginç olacak.

İhtimaller: Film, yönetmen, kadın oyuncu (Angelina Jolie), özgün senaryo, görüntü yönetimi, prodüksiyon tasarımı, kostüm tasarımı, özgün müzik, makyaj & saç tasarımı

MEGALOPOLIS (Henüz ABD dağıtımcısı yok.)
Yönetmen & Senaryo: Francis Ford Coppola
Oyuncular: Nathalie Emmanuel, Adam Driver, Giancarlo Esposito, Aubrey Plaza, Jon Voight, Laurence Fishburne, Jason Schwartzman, Shia LaBeouf, Talia Shire, Grace VanderWaal, Kathryn Hunter, James Remar, Chloe Fineman, Dustin Hoffman

Sinema tarihine The Godfather, Apocalypse Now ve The Conversation’ı bahşetmiş usta yönetmen Francis Ford Coppola’nın filmi Megalopolis, sadece prodüksiyon sürecinde yaşananlar için bile Oscar sohbetlerine dahil edilmeyi hak ediyor. Coppola’nın kendi cebinden finanse ettiği, Twixt’ten tam 13 sene sonra gelen yeni projesinin test gösterimleri yapıldı ve gelen tepkiler bugüne kadar izlediğimiz hiçbir şeye benzemediği yönünde. Coppola’nın seksenlerden beri üzerine çalıştığı Megalopolis, bir felaketin ardından New York’u yeniden inşa etmek isteyen mimar sevgilisi ve dünyaya daha muhafazakar bir yerden bakan, New York’u olduğu gibi seven babası arasında kalan bir kadını merkezine alıyormuş. 120 milyon dolarla Julius Caesar ve Blade Runner arasında gidip gelen bir şey izleyecekmişiz. Ya başyapıt olacak, ya da epik bir enkaz çıkacak, orası kesin.

İhtimaller: Film, yönetmen, erkek oyuncu (Adam Driver), kadın oyuncu (Nathalie Emmanuel), yardımcı erkek oyuncu (Giancarlo Esposito), özgün senaryo, kurgu, görüntü yönetimi, prodüksiyon tasarımı, kostüm tasarımı, özgün müzik, ses, görsel efekt

MOTHER MARY (A24)
Yönetmen & Senaryo: David Lowery
Oyuncular: Michaela Coel, Anne Hathaway, Hunter Schafer, Kaia Gerber, Jessica Brown Findlay, Sian Clifford, FKA Twigs

David Lowery filmlerinin Akademi tarafından takdir edildiğini pek görmedik ancak Mother Mary’nin May December ile aynı damara oynuyor gibi durması bu yazının üst sıralarına taşımam için yeterli oldu. Bir müzisyen ve moda tasarımcısının arasındaki ilişkiye odaklanan melodram, Michaela Coel ve Anne Hathaway’i buluşturuyor. Hathaway, Oscar oyunundan uzak durmaya özellikle çaba gösterse de A24 etiketiyle birlikte kendini bir anda kampanya treninin orta yerinde bulabilir. Bu arada filmin müziklerinin de Daniel Hart’la birlikte Charli XCX ve Taytay Akalın’ın biriciği Jack Antonoff tarafından hazırlandığını not düşeyim. İnternetin sevdalısı olacağı, popüler kültüre hizmet eden çağdaş bir başyapıt çıkabilir içinden.

İhtimaller: Film, yönetmen, kadın oyuncu (Michaela Coel ya da Anne Hathaway), özgün senaryo, kostüm tasarımı, özgün müzik, makyaj & saç tasarımı

THE NICKEL BOYS (Amazon MGM)
Yönetmen: RaMell Ross | Senaryo: RaMell Ross, Joslyn Barnes (uyarlama), Colson Whitehead (roman)
Oyuncular: Ethan Herisse, Fred Hechinger, Aunjanue Ellis-Taylor, Hamish Linklater, Brandon Wilson

Pulitzer ödüllü Colson Whitehead romanı The Nickel Boys, 60’ların ABD’sinden günümüze uzanan, ırkçılığın temellerini Nickel Akademisi’nde yaşananlar üzerinden anlatıyordu. Oscar adayı Hale County This Morning, This Evening belgeselini yönetmiş RaMell Ross da ilk kurmaca filminde bu uyarlanması zor gibi duran romanı taşıyacak perdeye. Oscar oyununu unutmuş ve hatta başından savmış gibi duran Amazon’un bu sene MGM ile başlayan ortaklığı bünyesinde seyirciyle buluşacak yapımda King Richard’dan tanıdığımız Aunjanue Ellis-Taylor’a da kitapta olmayan bir rol yazılmış. Uzaktan gelen Oscar adaylığı kokusu, muhtemelen Toronto ya da Telluride zamanı başlayacak kampanya turlarında ayyuka çıkacaktır eminim ki.

İhtimaller: Film, yönetmen, yardımcı kadın oyuncu (Aunjanue Ellis-Taylor), uyarlama senaryo, prodüksiyon tasarımı, kostüm tasarımı

THE OUTRUN (Henüz ABD dağıtımcısı yok.)
Yönetmen: Nora Fingscheidt | Senaryo: Nora Fingscheidt (uyarlama), Amy Liptrot (uyarlama & anı)
Oyuncular: Saoirse Ronan, Paapa Essiedu, Stephen Dillane, Saskia Reeves

İlk olarak Sundance’te gösterilen ve Saoirse Ronan’ın performansının övgülere boğulduğu The Outrun, Berlin’de Panaroma bölümünde yaptığı gösterimden de Seyirci Ödülü’yle döndü. Uyuşturucu tedavisi gördükten sonra İskoçya’daki memleketine, Orkney adalarına dönen bir kadını anlatıyor The Outrun. Amy Liptrot’un anılarından bizzat kendi uyarladığı ve kadın hikâyeleri anlatmaktan vazgeçmeyen yönetmen Nora Fingscheidt’la çalıştığı yapım bilhassa izleyiciden pozitif reaksiyonlar alıyor. Saoirse Ronan’ın sezondaki diğer ve büyük filmi Blitz’in durumuna göre bu filmle adaylık almasını sağlayabilir bu bariz destek. Bununla birlikte hâlâ bir alıcı bulamamış olması şaşırtıcı.

İhtimaller: Film, yönetmen, kadın oyuncu (Saoirse Ronan), uyarlama senaryo

THE PIANO LESSON (Netflix)
Yönetmen: Malcolm Washington | Senaryo: Virgil Williams, Malcolm Washington (uyarlama), August Wilson (oyun)
Oyuncular: John David Washington, Samuel L. Jackson, Ray Fisher, Danielle Deadwyler, Michael Potts, Corey Hawkins, Melanie Jeffcoat, Erykah Badu, Gail Bean, Jerrika Hinton, Stephan James

Denzel Washington, August Wilson oyunlarını tek bir kelime değiştirmeden sinemaya taşıyan uyarlanmamış uyarlamalar serisine The Piano Lesson’la devam ediyor. Fences ve Ma Rainey’s Black Bottom sonrası yapımcılık koltuğuna oturduğu filmde bir oğlu yönetmenliği, diğer oğlu da başrolü üstlenmiş. Siyahların tarihine ışık tutan yapım, köleleştirilmiş atalarından yadigar bir piyanonun nakit para ihtiyacı için satılması fikri ortaya atılınca birbirine giren bir aileyi konu almakta. Tony’e aday edilmiş, ilk versiyonu Pulitzer almış bir tekst. Dolayısıyla asgari beklentileri karşılayacağı kesin. Ama esas marifeti Samuel L. Jackson’a ilk Oscar’ını kazandırmak olacak muhtemelen The Piano Lesson’ın. Sezonu domine edip aklınıza gelebilecek her ödülü alırsa hiç şaşırmayın. Fırsat bu fırsat!

İhtimaller: Film, erkek oyuncu (John David Washington), yardımcı erkek oyuncu (Samuel L. Jackson), yardımcı kadın oyuncu (Danielle Deadwyler), uyarlama senaryo, prodüksiyon tasarımı, kostüm tasarımı


QUEER (Henüz ABD dağıtımcısı yok.)
Yönetmen: Luca Guadagnino | Senaryo: Justin Kuritzkes (uyarlama), William S. Burroughs (roman)
Oyuncular: Daniel Craig, Drew Starkey, Lesley Manville, Jason Schwartzman, Henry Zaga

Aslında Call Me by Your Name haricinde Luca Guadagnino’nun yıldızı Akademi’yle pek barışmadı ancak Queer’ın uyarlandığı William S. Borroughs romanı ve yine LGBTİ+ temalı bir film olması tarihin nihayet tekerrür etmesine olanak sağlayabilir gibi duruyor. Daniel Craig’in Lee isminde Mexico City’de yaşayan, ABD donanmasından kovulmuş özgüvensiz bir adamı canlandırdığı Queer, bu karakterin genç bir erkeğe duyduğu ilgi ve yakınlaşma çabalarını konu alacak. Bir karakter çalışması olduğu ve Craig’in de şimdiden döktürdüğü, bir Oscar adaylığı görebileceğimiz söyleniyor. James Bond sonrası kariyeriyle ne yapacak diye merak ettiğimiz aktöre gün doğabilir ve Benoit Blanc’ın üzerine eşcinsel rollerle devam ettiği filmografisi nihayet bir Oscar adaylığıyla taçlanabilir gibi duruyor. Filmin bir dönem işi olduğu da unutulmasın. Yalnız henüz bir ABD dağıtımcısı yok.

İhtimaller: Film, yönetmen, erkek oyuncu (Daniel Craig), yardımcı erkek oyuncu (Drew Starkey), yardımcı kadın oyuncu (Lesley Manville), uyarlama senaryo, prodüksiyon tasarımı, kostüm tasarımı

UNSTOPPABLE (Amazon MGM)
Yönetmen: William Goldenberg | Senaryo: John Hindman (uyarlama), Anthony Robles, Austin Murphy (kitap)
Oyuncular: Jharrel Jerome, Jennifer Lopez, Bobby Cannavale, Michael Peña, Don Cheadle, Chimechi Oparanozie

The Insider, Zero Dark Thirty ve Argo’nun kurgucusu olarak tanıdığımız Oscar ödüllü William Goldenberg, ilk kez yönetmenlik koltuğuna oturuyor. Moonlight’la hayatlarımıza giren Jharrel Jerome’un başrolünü üstlendiği, Ben Affleck ve Matt Damon’ın yapımcıları arasında yer aldığı Unstoppable, tek ayaklı efsanevi Amerikan güreşçi Anthony Robles’ın gerçek hikâyesini anlatacak. Ben Affleck’in de Jennifer Lopez’le evlendiklerinden beri ilk resmî projeleri denebilir bu filme. Belli ki evde “Bana bir Oscar adaylığı lazım.” sohbetleri dönmüş bolca. Tabii esas meselenin Jerome olacağını düşünmekteyim. Ava DuVernay dizisi When They See Us’da büyüleyen genç yıldızın devler ligine yükselme vakti geldi de geçiyor.

İhtimaller: Film, erkek oyuncu (Jharrel Jerome), yardımcı kadın oyuncu (Jennifer Lopez), uyarlama senaryo, kurgu, makyaj & saç tasarımı, görsel efekt

WICKED (Universal)
Yönetmen: Jon M. Chu | Senaryo: Winni Holzman (uyarlama &  müzikal), Stephen Schwartz (müzikal), Gregory Maguire (roman)
Oyuncular: Cynthia Erivo, Ariana Grande, Michelle Yeoh, Jeff Goldblum, Jonathan Bailey, Ethan Slater, Marissa Bode, Bowen Yang, Bronwyn James, Keala Settle

Siz bana saldırmadan evvel hemen söyleyeyim, bu filmin çuvallama ihtimalinin oldukça yüksek olduğunun farkındayım. Fakat Broadway ekonomisine uzun yıllardır katkıda bulunan ikonik bir müzikali, Universal’ın ödül sezonu filmlerini gösterime soktuğu Kasım ayına göre ayarlaması en kötü Cruella etkisi yaratacağını ve teknik dallarda birden fazla adaylık alacağını söylüyor bana. Tüm bunlarla birlikte Idina Menzel ile Kristin Chenoweth’e Oscar adaylığı getiren roller Cynthia Erivo’yla Ariana Grande’ye de yararsa tadından yenmez. Crazy Rich Asians’ın yönetmeni olarak tanıdığımız Jon M. Chu’nun ellerinden çıkma bu beyazperde adaptasyonunun konusunu da bilmeyenlere hemen açalım: İyilikten başka bir şey düşünmeyen Glinda ile yeşil tenli Elphaba’nın büyücülük okulunda tanışması ve Oz Büyücüsü’ne kadar giden iyi – kötü cadı hikâyesini anlatıyor Wicked müzikali.

İhtimaller: Film, kadın oyuncu (Cynthia Erivo ya da Ariana Grande), yardımcı erkek oyuncu (Jeff Goldblum), yardımcı kadın oyuncu (Michelle Yeoh), uyarlama senaryo, kurgu, prodüksiyon tasarımı, kostüm tasarımı, özgün şarkı, makyaj & saç tasarımı, görsel efekt, ses</p


KISA KISA UZAK İHTİMALLER

“Olur mu? Olur.”lara geçiyoruz. Tek tük adaylık alabilecek ya da potansiyel barındıran yapımlardan bir aranjman.

The Bikeriders

THE ACTOR (Yön: Duke Johnson | Oyn: André Holland, Gemma Chan): Anomalisa’nın yönetmenlerinden Duke Johnson’ın kurmaca uzun metrajlısı The Actor için iki senedir heyecanla bekleyişteyiz. Ellili yılların Ohio’sunda uğradığı saldırı sonrası hafızasını kaybeden New York’lu bir oyuncunun başından geçenleri konu alıyormuş film. Bir türlü aradığı çıkışı yakalayamayan André Holland’a yardımcı olabilecek bir rol gibi geldi bana. Uyarlandığı kitabın da seveni bir hayli bol.

ANORA (Yön: Sean Baker | Oyn: Mikey Madison, Mark Eydelshteyn): The Florida Project’in Willem Dafoe’ya getirdiği Oscar adaylığından sonra her Sean Baker projesini anar olduk ama Bağımsız Ruh’dan ötesini görebilecek gibi durmuyor Anora da. Better Things’den tanıdığımız Mikey Madison’ın başrolünde yer aldığı yeni filmi bir seks işçisini merkezine alıyormuş. Bakalım Red Rocket gibi sınırlarda gezen bir film mi olacak bu da…

BABYGIRL (Yön: Halina Reijn | Oyn: Nicole Kidman, Harris Dickinson, Antonio Banderas): Başarılı bir CEO’nun (Kidman) stajyeriyle (Dickinson) yaşadığı ilişkiyi anlatan erotik gerilim Babygirl’ün bu seneye yetişmesi hâlinde çok konuşulacağı kesin. Umuyorum biraz sansasyon yaratır da Nicole Kidman’a yeni bir adaylık gelir. Bu arada filmi Bodies Bodies Bodies sayesinde tanıştığımız Halina Reijn’in yönettiğini ekleyeyim.

THE BALLAD OF WALLIS ISLAND (Yön: James Griffiths | Oyn: Carey Mulligan, Tim Key, Tom Basden): Lotodan kazandığı parayla milyoner olan bir adamın çok sevdiği dağılmış müzik grubunun üyelerini bir araya getirme çabasını konu alan komedi son dakikada girdi Oscar yarışına. Focus’un dağıtım haklarını satın aldığı yapım Steve Coogan’ın yapım şirketinin ellerinden çıkma ve başrollerden birinde de Carey Mulligan’ı izleyeceğiz.

BETWEEN THE TEMPLES (Yön: Nathan Silver | Oyn: Jason Schwartzman, Carol Kane): Yine Sundance, yine performanslarıyla öne çıkan bir bağımsız. Sony Pictures Classics’in aldığı yapım Carol Kane’in işine yarayabilir mi? Neden olmasın! İlkokuldaki müzik öğretmenini bat mitzvah töreni için hazırlayan bir kantoru izleyecekmişiz. Eğer eli pek boş olan dağıtımcı, doğru bir kampanyayla sezona sızarsa tamamız bence.

THE BIKERIDERS (Yön: Jeff Nichols | Oyn: Jodie Comer, Austin Butler, Tom Hardy): Prömiyerini 2023 festivallerinde yapmasına rağmen 2024’e ertelenen The Bikeriders’dan pek bir beklentimiz yok açıkçası. Altmışlı yıllarda hayali bir motosiklet kulübünün yükselişini, sonrasında kulübün azılı bir çeteye dönüşmesiyle eski ve yeni üyeler arasındaki gerilimi konu alan yapımda Austin Butler’ın harika bir performans çıkardığı söyleniyor. Belki Dune kampanyasına katkıda bulunur buradaki varlığı.

A Different Man

BIRD (Yön: Andrea Arnold | Oyn: Barry Keoghan, Franz Rogowski): Andrea Arnold’ın konusu sır gibi saklanan yeni filminde de Barry Keoghan ve Franz Rogowski buluşacak. Benim ödül sezonundan yana pek bir beklentim yok açıkçası. Eğer Cannes’a uğrayıp ortalığı kasıp kavurmazsa işi zor. Ama iki aktörünü de bir şekilde Oscar radarına sokmasını diliyorum içten içe.

THE COLLABORATION (Yön: Kwame Kwei-Armah | Oyn: Paul Bettany, Jeremy Pope): Andy Warhol ile Jean-Michel Basquiat’ın seksenli yıllardaki başarılı ortaklığını konu alan bu yapım, The Theory of Everything, Bohemian Rhapsody, The Two Popes ve Darkest Hour’ı kaleme alan Anthony McCarten’ın oyunundan bizzat kendi tarafından uyarlanmış. Test gösteriminden gelen yorumlar iki oyuncusunun da döktürdüğü ama filmin çok “tiyatro” koktuğu yönünde.

A DIFFERENT MAN (Yön: Aaron Schimberg | Oyn: Sebastian Stan, Renate Reinsve, Adam Pearson): Yüz rekonstrüktif ameliyatları geçirdikten sonra eski hayatına dayanan bir sahne yapımında kendisi olarak rol alan bir oyuncuyu takıntı hâline getiren bir adamı konu alan A Different Man Sundance’te yaptığı gösterim sonrası tartışmalara yol açmıştı. Berlin’de başrolü Sebastian Stan’e ödül getiren yapımın The Apprentice ile aynı seneye denk gelmesi Stan’in işine yarayabilir.

EDEN (Yön: Ron Howard | Oyn: Ana de Armas, Jude Law, Vanessa Kirby): Artık Ron Howard’ın yönettiği herhangi bir filmi ciddiye almamamız gerekiyor bence ama belki Hans Zimmer’ı da bir şekilde müziklerini yapmaya ikna ettiği yeni gerilimi ilgi görür. Kadro epey zengin. Galapagos Adaları’nda yeni bir hayata başlamak için medeniyeti geride bırakıp buraya yerleşen bir grup insanı anlatacakmış.

EVERYTHING’S GOING TO BE GREAT (Yön: Jon S. Baird | Oyn: Benjamin Evan Ainsworth, Bryan Cranston, Allison Janney): Tetris ve Stan & Ollie gibi tutmayan biyografilerin yönetmeni Jon S. Baird ile I, Tonya’nın senaristi Steven Rogers bir araya gelmiş. Smart soyadlı bir ailenin aidiyet ve kimlik bunalımlarıyla uğraşırken hayallerine, hayaletlere ve bölge tiyatrosuna yenik düşmediği bir yılllık bir zaman dilimini konu alacakmış. Sürpriz çıkabilir içinden!

THE FIRE INSIDE (Yön: Rachel Morrison | Oyn: Ryan Destiny, Judy Greer, Brian Tyree Henry): Mudbound’un görüntü yönetmeni Rachel Morrison’dan, Barry Jenkins’in senaryosunu yazdığı ve yaz sonunda gösterime girmesi planlanan bir biyografi geliyor. 2012 Londra Yaz Olimpiyatları’na hazırlanan Amerikalı profesyonel boksör Claressa “T-Rex” Shields’ın hayatı neden ilgimizi çekmeli bilemedim ama vardır Morrison ve Jenkins ikilisinin bir bildiği elbet.

Long Day's Journey Into Night

Long Day’s Journey Into Night

HAND OF DANTE (Yön: Julian Schnabel | Oyn: Oscar Isaac, Jason Momoa, Gerard Butler): İtalyan şair ve siyasetçi Dante’yi hem 14. yüzyıl, hem de bugünden anlatan In the Hand of Dante isimli romanın uyarlamasının kadrosu da oldukça ilginç isimlerle dolu. Öyle ki geçtiğimiz aylarda yapımcılar arasında yer alan Martin Scorsese’nin de küçük bir rolde gözüktüğü duyuruldu. Oscar Isaac’e hak ettiği ödül radarına sokabilecek yapımın tamamen bir teknik harika çıkma olasılığı da bir hayli yüksek.

HORIZON: AN AMERICAN SAGA (Yön: Kevin Costner | Oyn: Kevin Costner, Sienna Miller): 2003 tarihli Open Range’den beri yönetmenlik yapmayan Kevin Costner, ABD topraklarının tarihini anlatma konusundaki hevesini sürdürüyor. Yellowstone’la western türüne yeteri kadar yatırım yapmamış gibi şimdi de iki parça hâlinde gösterime girecek Horizon’la geliyor. 100 milyon dolarlık bütçesini hafife almıyoruzdur umuyorum. Kadrodan birilerinin yüzünü güldürecekse de nolur bu Dale Dickey olsun!

JANET PLANET (Yön: Annie Baker | Oyn: Julianne Nicholson, Zoe Ziegler): Önce Telluride, sonra da Berlin’e uğrayan Janet Planet bir ilk film olduğuna inanılamayanlardan. A24’un aldığı yapım doksanlı yıllarda yaz tatilini annesiyle geçiren 11 yaşındaki bir kızın hayal dünyası üzerinden evlerine misafir olan insanlarla yaşadıklarını anlatıyormuş. Julianne Nicholson’ın performansını izleyip de bayılmayan yok. Nihayet bir Oscar adaylığı alabilir mi acaba bu yıl?

LIMONOV: THE BALLAD OF EDDIE (Yön: Kirill Serebrennikov | Oyn: Ben Whishaw): Kiril Serebrennikov yönetti, Pawel Pawlikowski yazdı, Ben Whishaw oynadı. New York’ta sokaklarda yaşayan, Fransa’da ününden yanına varılamayan, Rusya’da politik kimliğiyle tanınan Sovyet şairin biyografisi artık bu sene izleyiciyle buluşacak. Kulislerde Ben Whishaw’un inanılmaz bir performans çıkardığı konuşuluyor.

LONG DAY’S JOURNEY INTO NIGHT (Yön: Jonathan Kent | Oyn: Jessica Lange, Ed Harris, Ben Foster): Eugene O’Neil’ın sayısız oyuncuya ödül getiren oyunu Long Day’s Journey Into Night, bir kez daha beyazperdeye uyarlanıyor. Jessica Lange’in bir süredir ortalarda dolanması Oscar kampanyasına hazırlık olarak yorumlanmakta. Yalnız Lange geçtiğimiz aylarda neden hâlâ gösterilmediğini anlayamadığından bahsetti. Durumlar karışık.

Shirley

Shirley

NIGHTBITCH (Yön: Marielle Heller | Oyn: Amy Adams, Scoot McNairy): Sinemaya uğramadan Hulu’ya gitme ihtimali konuşulan Nightbitch’te Amy Adams’ı doğum sonrası kanişe dönüştüğünü düşünen post partum sendromlu bir anne olarak izleyecekmişiz. Yönetmen Marielle Heller olduğu için umutluyum ama bu Hulu meselesinin üstüne filmin bu kadar ertelenmesi pek hayra alamet değil gibi duruyor.

OH, CANADA (Yön: Paul Schrader | Oyn: Richard Gere, Jacob Elordi, Uma Thurman): First Reformed haricinde son dönemde çektiği tek bir film ilgi görmemiş olmasına karşın Paul Schrader ve Richard Gere’ın American Gigolo’dan 44 yıl sonra tekrar bir araya gelmesi haber değeri taşıyor bence. Vietnam Savaşı sırasında Kanada’ya kaçan ölüm döşeğindeki bir yazarın geçmişiyle hesaplaşması üzerine bir hikâyeymiş. Gere’ın gençliğini de son dönemin yükselen yıldızı Jacob Elordi canlandırıyor hatta.

THE ORDER (Yön: Justin Kurzel | Oyn: Jude Law, Nicholas Hoult, Tye Sheridan): Bir önceki filmi Nitram’la başrol oyuncusuna Cannes’da ödül kazandıran Justin Kurzel, King Richard’ın senaristinin uyarladığı ve seksenlerde var olmuş beyaz üstünlükçü bir grubu ortaya çıkaran FBI ajanını anlatacak The Order’la geliyor. Jude Law ve Nicholas Hoult’un rolleri tam da Oscar kokan cinsten. Filmin dağıtımcılığını da Amazon üstlenecekmiş. Bakalım bir etki yaratabilecek mi…

RUMOURS (Yön: Guy Maddin & Johnson² | Oyn: Cate Blanchett, Alicia Vikander): Bir Guy Maddin filmini Oscar semalarında görme ihtimalimiz var mı sizce? Bence yok. Ama Rumours uzaktan o kadar eğlenceli duruyor ki… Dünyanın en zengin yedi ülkesinin liderinin ormanda kaybolması ve bu yüzden global kriz çıkması üzerine bir komedi. Kadroda Cate Blanchett ile Alicia Vikander’ın yanı sıra Charles Dance, Denis Ménochet ve Takehiro Hira gibi duayenler de var.

SHIRLEY (Yön: John Ridley | Oyn: Regina King, Lance Reddick): Regina King’in oğlu vefat edince iki sene rafta bekleyen Shirley nihayet Netflix’te izleyiciyle buluştu. Film pek şahane sayılmaz ama King döktürüyor. ABD başkanlığı için adaylığını koyan ilk siyah kadın siyasetçinin bu süreçte yaşadıkları, eğer ki sezonun ilk aylarından bir yarışçı arayacak olurlarsa ilgi görebilir.

Woman of the Hour

Woman of the Hour

SMALL THINGS LIKE THESE (Yön: Tim Mielants | Oyn: Cillian Murphy, Eileen Walsh): Berlin çıkışlı böylesine küçük bir filmin Oscar yarışında adının geçme ihtimali esasında düşük. Ama Cillian Murphy daha çok yeni bir ödül aldı ve bundan sonra nerede oynarsa oynasın gözler üzerinde olacak. Festivalin övgülere boğulan performanslarından birini veren Murphy bakarsınız, küçücük bir İrlanda kasabasında geçen ve yerel manastırın sakladığı sırları ortaya çıkarmaya ant içmiş bir babanın anlatıldığı filmle radara takılır.

THE SUMMER BOOK (Yön: Charlie McDowell | Oyn: Glenn Close, Anders Danielsen Lie): Finlandiya’nın gözlerden uzak bir kıyısında altı yaşındaki torunuyla vakit geçiren bir büyükannenin anlatıldığı, The One I Love ve Windfall garipliklerinin yönetmeni Charlie McDowell’dan, Glenn Close’a kariyer Oscar’ı getirme ihtimali barındıran bir film arıyorsanız tam adresindesiniz!

THE SUPREMES AT EARL’S ALL-YOU-CAN-EAT (Yön: Tina Mambry | Oyn: Uzo Aduba, Aunjanue Ellis-Taylor): Fried Green Tomatoes ve Steel Magnolias formüllerini kullandığı söylenen yapım, her daim yarışa 1 ya da 2 filmini sokmayı başarmış Searchlight’ın ellerinde. Yalnız Hulu ortaklığı sebebiyle bir televizyon filmi olarak yayınlanma ihtimali yüksekmiş. Eğer vizyona uğrarsa Uzo Aduba ve Aunjanue Ellis-Taylor’ın işine yarayabilir. Aksi takdirde Emmy adaylığından ötesi zor.

WITHOUT BLOOD (Yön: Angelina Jolie | Oyn: Salma Hayek, Demián Bichir): Dünyanın ilgisini politik meselelere çekmek üzere bir yönetmenlik kariyeri inşa eden Angelina Jolie, bu sefer de The Eternals setinde tanışıp çok yakın arkadaş olduğu Salma Hayek’in başrolünde yer aldığı, savaş esnasında babası ve ağabeyi öldürülen bir kadının intikam almak üzere yola çıktığı Without Blood isimli kitabı uyarlıyor. Filmi ITV’nin kardeş şirketi dağıtacağı için kafamda bir soru işareti olsa da Jolie’nin kamera arkasında çalıştığı ekip ilgi uyandırıyor.

WOMAN OF THE HOUR (Yön: Anna Kendrick | Oyn: Anna Kendrick, Daniel Zovatto): Anna Kendrick’in ilk kez yönetmenlik koltuğuna oturduğu Woman of the Hour da Toronto’da gösterilmiş ve bilhassa Kendrick’in performansı övgülere boğulmuştu. Film 1978 yılında bir ilişki programına katılan seri katilin, yarışmayı birlikte kazandığı kadın Cheryl Bradshaw’la birlikteyken beş farklı cinayet işlemesi ve bu süreçte herkesi nasıl kandırarak hayatına devam ettiğini Cheryl’ın perspektifinden anlatıyormuş.


Emmanuelle

OSCAR’IN YABANCILARI

Artık Akademi’nin ana dallarda da kucak açtığı uluslararası yapımları sıralıyoruz.

Aslında bu başlığın altını Cannes’dan sonra doldurmak lazım. Anatomy of a Fall, The Zone of Interest, Triangle of Sadness, Parasite derken inanılmaz bir seriye tanıklık eder olduk. Sıradaki yabancı filmi, hele ki yarışın böylesine boş olduğu bir senede bulmak yazıyı yazdığım tarihte her zamankinden daha zor. Ama tabii ki de bir takım tahminlerim var. Mesela uzaktan çok kötü gözükse de kadrosunda Gary Oldman da barındıran yeni Paolo Sorrentino filmi Parthenope, içerisinden bir başka andropoz zırvası çıkmazsa şaşırtabilir. Happening’in yönetmeni Audrey Diwan’ın Emmanuelle uyarlaması için çok umutlanmamaya gayret gösteriyorum. Ne de olsa Akademi, Portrait of a Lady on Fire’dan tanıdığımız Noémie Merlant’lı filmi fazla erotik bulabilir. Diwan’ın senaryosunu yazdığı ve nedense hakkında tatlı dedikoduların dolandığı deli işi Beating Hearts, Tahar Rahim’li Monsieur Aznavour ve Jacques Audiard’ın Selena Gomez, Zoe Saldana, Edgar Ramirez gibi isimlerle çalıştığı Emilia Perez adında üç adet de müzikalimiz mevcut. Bunlardan birer La La Land mi çıkar, yoksa Annette mi zaman gösterecek. Ben Golshifteh Farahani ve Zar Amir Ebrahimi’yi buluşturan Reading Lolita in Tehran‘ı çok merak ediyorum. İntihalleriyle ünlü olmayan bir yönetmenin elinden çıkması da önemli detay. Ve son olarak Tony Leung’un başrolünde yer aldığı, On Body and Soul’un yönetmeni Ildikó Enyedi’nin imzasını taşıyan Silent Friend… Botanik bir bahçenin orta yerindeki yalnız ve yaşlı ağacın gözünden öyküler diye açıklamışlar konusunu. Var mısınız bu filmin izlemeden hayranı olmaya?


Kingdom of the Planet of the Apes

Kingdom of the Planet of the Apes

TEKNİK HARİKALAR

Görsel efekt, ses, makyaj & saç tasarımı gibi kategorilerin olası yarışçıları.

Dune: Part Two, Gladiator 2 ve Wicked’dan yer kalır mı pek emin değilim ama Ryan Gosling’in Oscar sahnesindeki “I’m Just Ken” performansı o kadar beğenildi ki The Fall Guy ne kadar kötü bir film çıkarsa çıksın konuşulacaktır. Sektörün sevmekten usanmadığı iki kibar aktörü buluşturan Deadpool & Wolverine, gişede de aradığını bulursa Oscar kısa listelerinde mutlaka belirecektir. Bununla birlikte Robert Eggers’ın Nosferatu‘su tam The Northman sularında yüzüyor gibi geliyor bana. Onun başaramadığını başararak makyaj & saç tasarımı kategorisinde yarışa dahil olabilir. Lilo & StitchBeetlejuice Beetlejuice ile Twisters beklenti oluşturmayan gişe işleri kontenjanından sezonda adını duyacağımız yapımlardan olacak. Yalnız bu bit pazarına nur yağdıran, yeni fikir üretmeyip eskileri tekrar tekrar tüketen Hollywood bıktırdığı için ilgi görmeyebilirler pekâlâ. Animasyon kanadında adını anmaya layık görmediğim Mufasa: The Lion King‘in ise görsel efekt adaylığı alma ihtimali ise epey yüksek. Yalnız benim esas ricam artık Kingdom of the Planet of the Apes geliyorken, bu fırsatı kullanarak seriye En İyi Görsel Efekt ödülü vermeleri. Her aday edildiğinde ödülü sonuna kadar hak etmişlerdi. Dune izin verirse bu sefer sırası gelecek umuyorum ki.


Inside Out 2

Inside Out 2

ANİMASYONLAR

En İyi Animasyon kategorisinin umut vaat edenleri.

The Boy and the Heron ve Spider-Man: Across the Spider-Verse bile kategorilerinin dışına taşamadıkları için artık yeni bir Wall-E ya da Up beklemeyi bıraktık bu dalda. Akademi’nin değişen profili Avrupa yapımı filmlerin önünü açsa da animasyonlara hâlâ çocuklara özel prodüksiyonlar muamelesi yapılıyor. 2024’ün En İyi Animasyon kategorisine sınırlı kalacaklarının listesine gelirsek… İki büyük devam filmi var önümüzde. Inside Out 2 genişlettiği kadrosuyla muhtemelen yılın en çok gişe yapan filmlerinden biri olacak. Moana 2‘nin ise bilhassa ABD’de kültürel etkisi, şarkılarının yeni ebeveynler için yaratacağı travma yıl boyunca gündemde tutmaya yetecek. Bunlarla birlikte Universal’ın pek umutlu olduğu ve çevreci mesajlar vermesini beklediğimiz The Wild Robot önemli bir favoriye dönüşebilir yarışta. The Lord of the Rings: The War of the Rohirrim‘in nasıl bir etki yaratacağı ise merak konusu. O kadar geç bir tarihi seçmişler ki vizyona girmek için, güz festivallerine uğramadan yeterli momentumu oluşturabilecekler mi emin olamıyorum. Pharrell Williams’ın kendi hayat hikâyesini Lego dünyasında anlatacağı Piece by Piece ve Oscar ödüllü yönetmen Michel Hazanavicius’un imzasını taşıyan The Most Precious of Cargoes da ilk bakışta göze çarpanlar arasında. Tüm bunlara ek olarak 2024’te adı henüz netleşmemiş bir Wallace & Gromit filmi izleyeceğimizi de ekleyeyim. Daha evvel The Curse of the Were-Rabbit ile ödül, Farmageddon’la da adaylık alan Aardman Stüdyoları’nın yine yarışta yerini alması kuvvetle muhtemel. Son beş senenin dördünde adaylık çıkaran Netflix ise Spellbound adında bir müzikalle deneyecek şansını. Kadrosunda Rachel Zegler, Nicole Kidman ve Javier Bardem’i barındıran filmden, ünlü streaming platformu pek umutlu.


The Room Next Door

The Room Next Door

TARİH SIKINTISI YAŞAYANLAR

2024’te gösterime gireceği kesinleşmemiş, ama sezon ortasında bir anda vizyon tarihi öne çekilebilecek yapımlarla devam edelim…

Her zamankinden daha çok ihtiyacımız var bu sayacağım filmlerin 2024’e yetişmesine, çünkü yarışın boşluğu kulakları sağır ediyor. Mesela Bong Joon-ho’nun Robert Pattinson’lı yeni filmi Mickey 17 neden 2025’in Ocak ayında gösterime giriyor? Resmen kötü filmlerin vizyona girdiği tarih bu, şaka mı yapıyorlar? Timothée Chalamet’nin Bob Dylan’ı canlandırdığı A Complete Unknown ya da Jason Reitman’ın Saturday Night Live’ın altın yıllarını anlattığı SNL 1975‘ın çekimleri hızlıca bitip sezon sonuna yetişemez mi? Elinin çabukluğuyla tanıdığımız Noah Baumbach birbirinden ünlü insanları buluşturduğu yetişkin coming of age draması Jay Kelly‘i, hızı rakiplerini korkutan Pedro Almodóvar da Tilda Swinton ve Julianne Moore’u buluşturduğu The Room Next Door‘u bir avazda elinden çıkaramaz mı? Spike Lee’nin High & Low uyarlaması, Richard Linklater’ın Jean-Luc Godard filmi Breathless’ın yapımını anlattığı Nouvelle Vague, 3 Oscar ödüllü efsane James L. Brooks’un muhtemelen son filmi Ella McKay de 2024’e yetişmesini çok arzu ettiklerimizden. Bir de Florence Pugh ve Andrew Garfield’lı We Live in Time adındaki romantik John Crowley filmi var elbette. Yalnız inatla 2025’te gösterime sokacağını söylüyor stüdyo. Tam olarak bir ödül sezonu filmi değil demek ki. Paul Mescal ile Josh O’Connor’ın yine gay karakterlere can verdiği Oliver Hermanus projesi The History of Sound‘un çekimleri ise henüz bitmemiş. Herhalde Hermanus’un bir önceki filmi Living gibi Sundance’i hedefliyorlar.


Bu yazıda yer alan bütün filmleri topladığım Letterboxd listeniz hazır: 97. Akademi Ödülleri / Oscar 2025 Tahminleri yazımdan…

Ve tabii ki geliyoruz tahmin sayfalarına…

Devamını oku
1 Comment

1 Comment

  1. Hakan

    4 Nisan 2024 at 12:58

    Gözümüz yollarda kaldı dostum. Kaç gündür girip bakıyordum bu yazı için:) Normalde Oscar’dan hemen sonra yüklüyordun bu sene geç kaldı biraz:) Eline sağlık.

Yorum yazın...

Oscar Boy sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin