Liste
#OB15: Son 15 Yılın Yardımcı Kadın Oyuncu Kazananları (Sıralı)
Blogspot semalarında adı Comments from Another Room iken (yine korkunç bir isim), esas ilgi alanım Oscar olduğu için yazmayı bir türlü beceremediğim eleştirileri geri plana atacak bir konseptle isim değişikliğine gitmiştim bundan tam 15 sene evvel. Önce The Oscar Boy olarak başlayan maceram, başından “The”yı da attığım ve hatta bir dönem ismimin de önüne geçen bir yere evrildi. Bundan birkaç ay evvel Twitter çalkalandığında kimileri benim başkaları tarafından bir yerlere getirildiğimi iddia edecek kadar şuursuzlaşsa da aslında bir şekilde takip edilmemin, filmler hakkında fikirlerimin merak uyandırmasının, SİYAD’ın kapısını aralamamın yegâne sebebi de Oscar Boy’du. Beş aylık bir 1989/FL macerası haricinde de Oscar Boy’u hiç yalnız bırakmadım. Elde ettiğim her şey, kendi çöplüğümde dilediğim gibi ötebilmem sayesinde oldu.
Hayat yoğunluğu ve sosyal medyayı gerçek anlamda unutunca 21 Eylül tarihini de bütünüyle atlamam şaşırtıcı. Aslında dert ortağım, terapiste gitmediğim/gidemediğim zamanlarda beni iyileştiren, bana yoldaş olan bu mecranın 15. yaşını tam da gününde havai fişekler eşliğinde kutlamayı isterdim. Ama rötarlı olsa da tıpkı 10. yılında yaptığım gibi 15. yılında da özel yazılarla donatmak istiyorum ben yine Oscar Boy’u. Çünkü bu beş senelik zaman dilimi beş değil yirmi beş etkisine sahipti. Her yerde, her anlamda closetın kapılarını kırdım. Blogger kimliğimi kenara atıp sinema yazarlığı titrini kucakladım. Hem çok değiştim, hem de bir anlamda hep aynı kaldım.
2019’da çıkardığım #OB10 yazılarına bakınca bile zevklerimin ne denli değiştiğini görüyorum. O yüzden kendimizi sıfırlamanın tam vaktidir diyerek yepyeni listeler ve sürpriz yazılarla yeşillendireceğim Oscar Boy sayfalarını. Son 15 yılın en iyi filmleri, dizileri, performansları gibi klasiklerden önce siteye de adını veren Oscar’dan gideceğim bu defa ve büyük kategorilerdeki son 15 yılın kazananlarını sıralayacağım izninizle. İtirazı olan ya şimdi konuşsun, ya da Oscar Boy’un 20. yaşına kadar sussun. Ha bu arada, iyi ki doğdun canım Oscar Boy! İyi ki doğdun da benim yuvam oldun <3
15. ALICIA VIKANDER | The Danish Girl
Zaten sırf bir başrol olarak yardımcı kadın oyuncu dalında yarıştığı için bile son sırada olmayı hak ediyor Alicia Vikander. Ama bunun da ötesinde The Danish Girl denilen transfobik rezalete (lütfen bu filmin yaptığı yanlışları Disclosure isimli belgeselden öğrenip de saldırın bana) geçit verecek değilim. Kaldı ki Vikander’ın ağlak, “Bunu bana nasıl yaparsın?” nüansı fazla kaçmış, heteronormatif, trans eşinin özgürlüğüne en büyük acısı gibi davranan karakteri değil de aynı takvim yılına denk düşen Ex Machina aldı sanki ödülü. Belki farklı seneye gelselerdi bambaşka bir sonuç konuşuyor olurduk.
Başka kimler adaydı? Jennifer Jason Leigh (The Hateful Eight), Rooney Mara (Carol), Rachel McAdams (Spotlight), Kate Winslet (Steve Jobs)
Kim kazanmalıydı? McAdams hariç üç ismi de podyumda görmeyi isterdim ama Kate Winslet’e biraz daha yakınım sanki. İkinci Oscar’ını alsa pek şahane olmaz mıydı?
14. MELISSA LEO | The Fighter
Bacaksızlar bilmez, o sene Weinstein tüm eforunu The King’s Speech için sarf edip bütçeyi de tamamen Tom Hooper’ın filmini ayırınca Melissa Leo kendi kampanyası için cüzdanını açmış ve birbirinden komik “Consider” yazılı kürklü fotoğraflar çektirmişti. Ödülü ona kazandıran bu çaresizliği değil elbette. Akademi bayılır böyle çiğnene çiğnene oynanmış mübalağalı performanslara. Hele ki ana karakterimizin en büyük travmasına dönüşmüş, ağzı bozuk ve kötü bir anneyse bu karakter… Ben şöyle diyeyim, filmi tekrardan izleyemediğim gibi Melissa Leo’nun teşekkür konuşmasını düşünmek bile tüylerimi diken diken ediyor.
Başka kimler adaydı? Amy Adams (The Fighter), Helena Bonham Carter (The King’s Speech), Hailee Steinfeld (True Grit), Jacki Weaver (Animal Kingdom)
Kim kazanmalıydı? Oscar yakın tarihinin görmüş olduğu en ilham verici adaylardan biri olduğu için Jacki Weaver’ın kazanmasını çok isterdim açıkçası. Ama Helena Bonham Carter zaferine de itiraz etmezdim herhalde. Yakışırdı kraliçenin kariyerine bu ödül.
13. VIOLA DAVIS | Fences
Bir gün mutlaka yapmayı planladığım alternatif Oscar tarihi projesinde konuşmak istediğim ilk meselelerden biri Viola Davis. Eğer ki The Help’le Oscar’ı almış olsaydı bambaşka bir tabloya bakıyor olurduk diye düşünüyorum. Bir film olmayı asla beceremeyen, uyarlanamamış tiyatro oyunu Fences’daki gözleri kör eden abartılı oyunculuğu belki başrol kategoride yarışırdı, bu durumda yardımcı kadın oyuncu yarışı tamamen başka isimler için bir fırsata dönüşür ve muhtemelen Michelle Williams ilk Oscar’ını almış olurdu. Ne yazık ki, herkesin izleyip unutmaya çalıştığı Fences’la sırf sırası geldiği için Oscar aldı.
Başka kimler adaydı? Naomi Harris (Moonlight), Nicole Kidman (Lion), Octavia Spencer (Hidden Figures), Michelle Williams (Manchester by the Sea)
Kim kazanmalıydı? Kategori adına zayıf bir yıl olduğunu düşünsem de Michelle Williams’ın olduğu yerde başka birinin adını anmayı yersiz buluyorum. Galiba bir türlü karar veremediğim favori oyuncunuz sorusunun cevabı bende yetenekli aktris.
12. PATRICIA ARQUETTE | Boyhood
Boyhood senesi filme duyduğum anlamsız nefreti düşününce ben de şaşırıyorum açıkçası. Ama Oscar Boy olmak Amour’u, Hacksaw Ridge’i, Boyhood’u ve daha nicesini çiğ çiğ yiyince güzel. Arquette’in de 11 senelik bir zaman dilimine yayılan çekimler sayesinde bütün hünerlerini sergileme fırsatı yakaladığı yapım, tam anlamıyla “doğru zamanda doğru yerde” filmi. Belki başka bir sene gösterime girse bu kadar ilgi görmezdi. Birdman’in negatifi olarak da Oscar kontekstinde bir anlam teşkil ediyor. Arquette de filmin taçlandırılan tek ismi olarak imza bir seçim denilebilir.
Başka kimler adaydı? Laura Dern (Wild), Keira Knightley (The Imitation Game), Emma Stone (Birdman), Meryl Streep (Into the Wild)
Kim kazanmalıydı? Çok zayıf bir yıl olduğu için Arquette’in kazanmasıyla zaman içerisinde barıştım sanıyorum ki. Emma Stone alsa fena mı olurdu? Olmazdı. Ama muhtemelen bu zafer La La Land ve Poor Things’le kazandığı altın heykelciklerin önünü tıkardı.
11. ALLISON JANNEY | I, Tonya
Bakın yine bir anne kazanmış bu dalı. Yine ağzı bozuk, yine kötü ve hatta kötücül bir anne üstelik. Televizyondaki müthiş kariyerinin tersine beyazperdede asla aradığını bulamayan Janney muhteşem bir sezon geçirerek Oscar’la noktalamıştı 2017’yi. Harika bir oyuncu ve insan olduğuna şüphe yok elbette. Ama bu performansla yıldızım barışmadı hiçbir zaman. Komedi yönü ağırlıklı oyunculuklar ödül aldığında mutlu olsam da I, Tonya o kadar işlemeyen ve can sıkıcı söylemlere sahip bir film ki Janney’nin hakkını teslim etmeye fırsat tanımıyor.
Başka kimler adaydı? Mary J. Blige (Mudbound), Lesley Manville (Phantom Thread), Laurie Metcalf (Lady Bird), Octavia Spencer (The Shape of Water)
Kim kazanmalıydı? Tabii ki de Laurie Metcalf! Konuşmamıza bile gerek yok. Sırf havaalanı sahnesi yeter bu ödülü alması için.
10. LAURA DERN | Marriage Story
Bir kariyer ödülü da Laura Dern’e gelmişti pandemiden birkaç hafta önce yapılan Oscar töreninde. Noah Baumbach’ın en büyük Oscar başarısının ana karakteri olan filmde hepimizin Adam Driver ve Scarlett Johansson hayranlığı katlandığı ama Dern konusunda coşkulu olanlar her daim Amerikalılar idi sanki. Halbuki şahane kariyerinde sadece aday olmayı değil ödül almayı da hak ettiği sayısız performansı var. Neyse Big Little Lies’ın Monterey kadınları hatırına susar önüme bakarım ben. Hiç olmadı Enlightened var zaten. Dern’e sevdalanmak için sebep çok.
Başka kimler adaydı? Kathy Bates (Richard Jewell), Scarlett Johansson (Jojo Rabbit), Florence Pugh (Little Women), Margot Robbie (Bombshell)
Kim kazanmalıydı? Zarftan sürpriz bir Florence Pugh ismi çıksaydı keyiften dört köşe olurduk sanıyorum ki. Müthiş bir aktris olsa da berbat kariyer tercihleri yapıyor son dönemde. Bu fırsat bir daha ayağına gelebilecek mi çok merak ediyorum.
9. REGINA KING | If Beale Street Could Talk
Nerede ve nasıl oldu emin değilim ama Regina King’in sadece oyunculuğuna değil, beyazperde ve televizyon harici kişiliğine de âşık oldum ben bir ara. Tohumlar American Crime zamanı ekildi diye düşünüyorum. Sonrasında da sağolsun King, gittiği her talk show ile biraz daha hayran etti kendisine. If Beale Street Could Talk’daki performansı en iyisi diyemeyiz. Fakat fırsat anlamında Oscar özelinde elinde başka hiçbir zaman bu kadar etli bir malzemesi olmamıştı. Hatırlarsanız sezona da geç kalan yapım yüzünden King’in kazanacağından son dakikaya kadar emin olamamıştık zaten.
Başka kimler adaydı? Amy Adams (The Vice), Marina de Tavira (Roma), Emma Stone (The Favourite), Rachel Weisz (The Favourite)
Kim kazanmalıydı? Rachel Weisz bu kategorinin Mahershala Ali’si olup ikinci Oscar’ını almalıydı!
8. OCTAVIA SPENCER | The Help
Zamanla daha çok sevdiğim bir performans oldu Octavia Spencer’ın The Help’deki rolü. Durmaksızın aynı kadını canlandırarak eskitse de retrospektifte eskisi kadar kızamıyorum bu zafere. Film de maşallah her bir yanı ödülü hak eden işçiliklerle dolu. Viola Davis’le Jessica Chastain haricinde Bryce Dallas Howard’ın bu ekibe Oscar adayı olarak katıldığını görmeyi eminimiz herkes çok isterdi. Bütün sezon ödüllerini silip süpüren ilk isimlerden biri olması sebebiyle de Oscar tarihinde önemli bir yeri var Spencer’ın ayrıca.
Başka kimler adaydı? Bérénice Bejo (The Artist), Jessica Chastain (The Help), Melissa McCarthy (Bridesmaids), Janet McTeer (Albert Nobbs)
Kim kazanmalıydı? Tüm zamanlardaki favori adaylarımdan Melissa McCarthy. Hatta mümkünse Bridesmaids kadrosunun bütün kadınlarına birer Oscar versinler.
7. YOUN YUH-JUNG | Minari
Tüm dünya inanılmaz garip bir yıl geçirirken, her şeyi evde izlediğimiz sene de Akademi Ödülleri açısından da oldukça enteresan şeylere şahitlik ettik. Youn Yuh-jung’ın aldığı ödülde Parasite’ın bir sene evvel yazdığı tarihin de büyük bir katkısı var tabii ki. Ama yine de geri dönüp baktığımda Akademi’nin bu seçimine şaşırmadan edemiyorum. Minari’nin Soon-ja’sı olarak gösterişsiz ve bir o kadar da etkili bir oyun ortaya koyan aktrisi özleyenler Pachinko’yu izlemeyi ihmal etmesin. Sırf onun hatırına katlanmaya devam ediyorum o ağdalı melodrama.
Başka kimler adaydı? Maria Bakalova (Borat Subsequent Moviefilm), Glenn Close (Hillbilly Elegy), Olivia Colman (The Father), Amanda Seyfried (Mank)
Kim kazanmalıydı? Bu soruyu o sene sorsaydınız Amanda Seyfried derdim. Ama artık Youn Yuh-jung’ın kazanmış olmasıyla da bir problemim kalmadı.
6. ANNE HATHAWAY | Les Misérables
Tüm sezonu silip süpüren performanslardan biri de Anne Hathaway’ın Les Miz’deki Fantine’i olmuştu. Sadece “I Dreamed a Dream”i canlı söyleyerek Oscar’ı evine götüren aktris, ne acıdır ki o sene dünyanın en nefret ettiği oyunculardan birine dönüştü. Sırf işini doğru yaptığı, unutulmaz bir performans çıkardığı ve Oscar almayı istediği için. Neyse ki ben hâlâ filmin Tom Hooper’ın yaptığı en iyi şey olduğunu düşünüyorum. Kimse de fikrimi değiştiremeyecek bu konuda. Ve Hathaway mükemmeldi! Tek bir sahnede film nasıl çalınır? İşte böyle.
Başka kimler adaydı? Amy Adams (The Master), Sally Field (Lincoln), Helen Hunt (The Sessions), Jacki Weaver (Silver Linings Playbook)
Kim kazanmalıydı? Hathaway rakipsizdi. Hatta bence bu dalın ikincisi Weaver. Benimle tartışmayın, duvara konuşun.
5. JAMIE LEE CURTIS | Everything Everywhere All at Once
Jamie Lee Curtis’i beşinci sırada görünce delirenler olacağına eminim. Umurumda mı peki? Asla! Filmi izlediğim günden beri kendisine ne kadar güldüğümü ve unutulmaz bir karakter çıkardığını söyleyip duruyorum zaten. İyi ki asla kampanya konusunda korkak davranmamış da sonuna kadar mücadele edip göğüslemiş ipi. Ayrıca yani arada izin verin de bir zahmet komedi performansları da ödül alsın. Angela Bassett aynı Marvel zırvalıklarını çiğnedi diye ödül verecek hâlimiz yok. Zarftan Curtis’in adı çıktığında Bassett’ın burun deliklerine kadar zoom yapılsaydı, daha bile eğlenceli olabilirdi şu durum.
Başka kimler adaydı? Angela Bassett (Black Panther: Wakanda Forever), Hong Chau (The Whale), Kerry Condon (The Banshees of Inisherin), Stephanie Hsu (Everything Everywhere All at Once)
Kim kazanmalıydı? Tabii ki de tartışmasız bir şekilde Curtis!
4. ARIANA DEBOSE | West Side Story
Steven Spielberg, kariyerinin bilmem kaçıncı baharında filmografisinin en iyi filmlerinden birini çeki ve kimse izlemedi! Şaka gibi geliyor bana bu durum. Türkiye’de bile sadece bir hafta vizyonda kalan West Side Story birbirinden harika performanslar barındırıyor. Ama Mike Faist ve Oscar’ı alan Ariana DeBose için ayrı bir parantez açmak şart. Bunlar sıradan, başarılı oyunculuklar değil bildiğiniz star yapan dediğimiz, gözlerimizin önünde bir yıldızın doğduğu performanslar. DeBose’nin kuir ve Latin bir kadın olmasının altnı çizdiği teşekkür konuşmasına da bayılıyorum!
Başka kimler adaydı? Jessie Buckley (The Lost Daughter), Judi Dench (Belfast), Kirsten Dunst (The Power of the Dog), Aunjanue Ellis-Taylor (King Richard)
Kim kazanmalıydı? Zirveye yaklaştık zaten. Bundan sonrasında “Başkası kazanmalıydı.” cümlesini duyamayacaksınız benden.
3. DA’VINE JOY RANDOLPH | The Holdovers
High Fidelity ile çarpıldığım aktrisin Dolemite Is My Name, Only Murders in the Building derken bir Alexander Payne filmiyle zafere yürümesi bambaşka bir mutluluk oldu benim için. İlk çıkışını Broadway’de sahneye konan Ghost’da, Whoopi Goldberg’in karakterini canlandırıp Tony’e aday olarak yakalayan Randolph’ı daha pek çok birbirinden harika performanslar verirken izleyeceğimiz şüphe yok. Ama umuyorum ki bu ödülü alan siyah kadın oyuncuların yaşadığını yaşamaz ve devamı gelir. Bir komedi filminde döktürürken Oscar’a aday olmasını çok ama çok isterim.
Başka kimler adaydı? Emily Blunt (Oppenheimer), Danielle Brooks (The Color Purple), America Ferrera (Barbie), Jodie Foster (Nyad)
Kim kazanmalıydı? Randolph! D’uh.
2. LUPITA NYONG’O | 12 Years a Slave
Beyazperdedeki ilk rolünde böylesine döktürmek, seyirciyi bu şekilde avcunun içine almak, kariyer performansını genç yaşında vermek herkesin harcı değil. Çağının en yetenekli aktrislerinden Lupita Nyong’o öyle başladı ki oyuna, herhalde son birkaç dekattır böylesine kudretli bir ilk performans izlememiştik. Patsey olarak hissettirdiklerinin yanı sıra ödülü aldığında tüm o hengamede Liza Minnelli’nin kendisini bulup kalabalıkların arasından çekerek sarılmasını da asla unutmayacağım. Her şeyin en iyisini hak eden Lupita, hem Oscar’ı hem de Liza kucaklamasını kaparak hepimize fark attı kısacası.
Başka kimler adaydı? Sally Hawkins (Blue Jasmine), Jennifer Lawrence (American Hustle), Julia Roberts (August: Osage County), June Squibb (Nebraska)
Kim kazanmalıydı? Eyvahlar olsun, Squibb’le aynı yıl aday olmuştu Nyong’o. Bunu nasıl unuturum? Mecbur Squibb diyeceğim…
1. MO’NIQUE | Precious
Lee Daniels’ın en iyi filminde unutulmaz bir performans verdi Mo’Nique. Üzerine koyabilen neredeyse hiç olmadı. Olan da Oscar’a aday edilmedi zaten. Belki de yalnızca son 15 senenin değil, 96 yılın en iyi kazananı. Sonrasında Oprah Winfrey ve Tyler Perry’nin kariyerine müdahale ettiğini söyleyerek geri planda kalsa da başarılı aktris ve komedyen, bu zaferinin tesiri bende hiç geçmedi. Üstelik sıfır kampanyayla aldı bu ödülü. Hatta teşekkür konuşmasında da özel olarak belirtti bunu. Keşke çok hak edilmiş Oscar’ına layık bir filmografiyle de devam edebilseydi yoluna.
Başka kimler adaydı? Penélope Cruz (Nine), Vera Farmiga (Up in the Air), Maggie Gyllenhaal (Crazy Heart), Anna Kendrick (Up in the Air)
Kim kazanmalıydı? Bu konulara girmeyelim. Olay bitmiştir, görüşmeyelim.
Pingback: #OB15: Son 15 Yılın En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Kazananları (Sıralı) - Oscar Boy