#PrideBoy: Beau travail

#PrideBoy: Beau travail

Yönetmen: Claire Denis | Oyuncular: Denis Lavant, Michel Subor, Gregoire Colin, Richard Courcet, Nicolas Duvauchelle | Senaryo: Claire Denis, Jean-Pol Fargeau | 92 dakika | Drama, Savaş

Bağımsız sinemanın kraliçesi Claire Denis’le gelgitli ilişkimin Beau travail buluşmasını (bu seçkideki pek çok yapım gibi) Yan Odadan Filmler bünyesinde yaşamıştım. İkinci kez üstünden geçme fırsatı yakaladığım Pride Boy kutlamalarında ne yazık ki ilk izlenimlerimden daha zayıf bir reaksiyon verdim bu homoerotizmi bol militarizm taşlamasına. Farklı ırklara mensup erkeklerden oluşan lejyonların eğitim, ütü, duş üçgeni arasında gidip gelen monoton hayatını tek bir eylemi dahi atlamadan kameraya alan Denis, hikâyesinin dönüm noktaları için de üzerindeki kiri pası atarak kendini bulmaya çalışan bir çavuşu seçmiş. Özellikle genç askerlerden birine duyduğu tiksintinin bozulmaz erkek kodlarını oksijen diye soludukları bir habitatta dönüşümünü izlemek tarifsiz. Askerlik kavramının ifade ettiği abartılı disiplin ve şiddet ile esasında başı sonu günü doldurmak için tasarlanmış fiilleri sürekli başa sararak eleştiriyor. Hatta bir de bunun üzerine yarı çıplak vücutların o testosterondan sebep ilelebet sertliği de oyununda mühim bir parçaya dönüşmüş. Bu vicdanımıza ve sosyal güdülerimize dair sorgunun Cibuti gibi bir yerde gerçekleşiyor olması da epey manidar. Sanki anlamsızlık üzerine bir başka boş kuralı daha kondurarak dışarıdan parçalanabilen, ama içinde iken sağlam bir temeli varmış gibi gözüken askeri kurumu buraya taşıyarak bitmek tükenmek bilmemiş sömürgecilik ve ırkçılığı da tokatlıyor gibi. Denis kariyeri boyunca ilham kaynağı olmuş yönetmenlerin izinden giderek az söz, çok iş ile neredeyse şiiri andıran bir takım görüntüler sıralıyor arka arkaya. İşitilenlerle değil gösterdikleriyle besliyor öyküsünü. BFI imzalı Tüm Zamanların En İyi 30 LGBTQ+ Filmi listesinde yer bulmasının esas sebebi de bu. Ancak ben bu yaklaşımı biraz sakat bulduğumu inkar edemeyeceğim. Kolunu bacağını kırmak istediği şeyi maskülenlik ve eşcinsellere atanmış feminenlik üzerinden alışılmışın dışında bir estetikle şişlemeye koyulması, bugün gösterime girse politik doğrucu okuma üzerinden sınıfta kalır. Çünkü kırmak istediği erkek egosunu, homofobik fikirlerini harekete geçirecek bir takım imalar yaparak topa tutuyor. Demek ki Denis de böyle düşünüyor gibisinden ucuz bir yere çekmek istemiyorum meseleyi. Ancak tercih ettiği imgelerin büyük bir çoğunluğunda durum belli. Yani öyle ki hırçın bir kol kasının atıp duran damarında kapanış yapacak kadar da zorluyor elindeki adet edavatın kapılarını. Tabii toplu imanı andıran ritüellerden ziyade kamerasını tamamen Denis Lavant’ın iç dünyasına ayırdığı kısımlarda çok çok iyi bir filme dönüşüyor Beau travail. Garip olan bahsini ettiğim kısımdaki naifliğin de aynı homoerotik enerjiye sahip olması. Fakat hem materyalin iyi bir aktöre teslim edilmiş olması, hem de Denis’in vahşi doğaya bırakılmış kaslı bedenlerine bu karakter üzerinden daha içi dolu bir incelemeye koyulması filmin diğer yarısını değerli kılıyor. Neyse efendim, sanatın akın akın suratıma büyüklü küçüklü abdestini yaptığı seyirlerime geri döneyim ben, buradan da bana ekmek yok hem. Daha yolumuz uzun ne de olsa.
Fesat Mukayese: Jarhead > Beau travail

Yazar Hakkında

1990 doğumlu. Kuir. İkizler. 2009'da ödül sezonu portalı Oscar Boy’u kurarak sinema yazarlığına başladı. 2014’ten beri O Podcast’in moderatörlüğünü yapıyor. 2023 yılında da SİYAD üyesi oldu.

2 Yorum

  1. Ali

    Birkaç yıl öncesine göre çok fazla olgunlaştığını düşünüyorum, birkaç yıldır seni takip ediyorum ve ara ara siteye girip yazıp çizdiklerini okuyorum. Gösterdiğin gelişme takdire şayan kesinlikle. Yanlış anlama asla farklı bir niyetle söylemiyorum bunu, sadece gördüğümü söylüyorum. Birçok insan gibi ben de zamanın değişen koşullarına, farkındalığına uyum sağlayıp sosyo kültürel açıdan kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Sendeki gelişimi, değişimi farkettikçe mutlu oluyorum. Şimdi siten ve yazdıkların daha çok cezbediyor. Bu yolda başarılarının devamını dilerim.

    Yanıt
    1. Umur

      Çok teşekkür ederim. Yanlış da anlamadım, merak etmeyin. Ben de ortaya koyduğum işle daha bir gurur duyuyorum geçmişe göre. Kat edilecek yolum hâlâ var tabii ama geliştirme gösterdiğimin görülmesi güzel.

      Yanıt

Yorum yazın...