Dizi Eleştirisi

Wayward (Mini Dizi): Çarkın Şifacısı

Yayınlandı

on

WAYWARD | Yaratıcı: Mae Martin | Oyuncular: Toni Collette, Mae Martin, Sarah Gadon, Alyvia Alyn Lind, Sydney Topliffe, Brandon Jay McLaren, Tattiawna Jones, Isolde Ardies, Joshua Close, Patrick J. Adams, Patrick Gallagher, Gage Munroe, Byron Mann, Jenny Raven, Cynthia Ritchie | 40~50′ | Netflix

İşimi gücümü bırakıp Netflix’in şablon dizilerine gömüldüğüm haftada, fırından çıkar çıkmaz tükettim Wayward isimli mini diziyi de. Platformun başarılı işlerinden Feel Good’un yaratıcısı ve başrolü Mae Martin’in imzasını taşıyan 8 bölümlük yapım, 2000’lerin başına gidiyor. Polis memuru Alex (Martin), görev sırasında yaşadığı talihsiz bir olay sonrası hamile eşi Laura’nın (Sarah Gadon) gençliğinde bir dönem bulunduğu Tall Pines Akademisi’ne de ev sahipliği yapan Vermont’un kırsal bir köşesine taşınıyor. Tarikat lideri havasındaki Evelyn Wade’in (Toni Collette) yönettiği bu tekinsiz “akademi”, sorunlu gençleri topluma kazandırma iddiasıyla aslında her türlü istismarı meşrulaştıran yarı kapalı bir hapishane. Wade, hem çocuklarıyla baş edemeyen velilerin cüzdanlarını boşaltıyor, hem de saadet zincirini andıran yapısıyla ağına düşürdüğü herkese psikolojik işkence uyguluyor. Akıllı telefonların ve sosyal medya ağlarının henüz gelişmediği bir dönemde, kendini şifacı olarak pazarlayan birinin büyük tezgâh olarak da özetlenebilir burada yaşananlar. Wayward da içeride olan biteni anlamamız için iki genç karakteri koyuyor merkezine.

Mae Martin dışında tek büyük satış noktası Toni Collette olmasına rağmen, dizi bu kozunu son iki bölüme kadar eline almıyor. Bunun yerine, kız kardeşinin ölümüne dolaylı yoldan sebep olmanın ağırlığını taşıyamayan Leila’ya (Alyvia Alyn Lind) ve koşullar düşünüldüğünde aslında sorunsuz bir ergenlik geçirmesi beklenen Abbie’ye (Sydney Topliffe) odaklanıyor. Martin, yarı otobiyografik işinden sonra kendi gençliğinden parçaları bu iki karakterin tanımlarına muğlak biçimde yerleştirerek kolay izlenir, tam bir gençlik dizisi yazmış aslında. İhmal edildikleri ilk gençliklerini, bu cehennemden hallice disiplin metotlarıyla dolu kurumda heba edişlerini anlatırken dizi daha güçlü görünüyor. Çünkü ilklerin baharındaki evrensel başkaldırış, seyirciyi de tarafına çeken bir cazibeye sahip. Ancak Tall Pines ve burayı devirmek için gerekli dış gücü temsil etmesi gereken iki figür – bu karanlık yapının lideri Evelyn Wade ve polis memuru Alex – yeterince derinleştirilememiş.

Netflix’in üretim kalıplarından bahsetmekten doğrusu yoruldum artık. Üstelik biz, eline geçen bütçeyle ne yapacağını bilemeyen bir avuç yapımcı ve yönetmenin aynı vizyonsuzluğa peşkeş çektiği Türkiye’den bakıyoruz bu manzaraya. Platformda, yerelleşme kisvesi altında yapıldığı ülke dışında neredeyse her yere hitap eden yapımların döndürdüğü dev bir ekonomi var. Biz izleyiciler de, kendi kültürümüzün sınırlarını aştığı anda fikirsizliğe esir düşen bu dizileri izleyerek abonelik ücretlerimizin karşılığını almaya çalışıyoruz. Wayward bu mekanizmanın tipik bir ürünü. Seyri kolay, vakit öldürmeye birebir bir yapım. Mae Martin, odağı dağınık izleyiciye takip etmesi kolay bir olay örgüsü sunmayı hedeflemiş ve bunu başarmış da. Ancak seri üretim–tüketim zincirinin membası haline gelmiş bu platformda Wayward’un benzeri çok. Dolayısıyla her şeyin Kanada’da geçiyor olması ve nonbinary Mae Martin’in trans bir erkeği canlandırması dışında ilginç bir detay bulmakta zorlanıyoruz.

Wayward’a kuir bir okuma getirmek mümkün. Aykırının toplum tarafından yabancılaştırma ve yalnızlaştırma yöntemleriyle ayrıştırıldığını açıkça işaret ediyor dizi. Peki bu kriz katmanlarında bir çözüm arayışı ya da en azından böyle bir arzu var mı? Kesinlikle yok. Zaten bir yere varmayacağını bu kadar belli edince, seyirci olarak herhangi bir karakterine yatırım yapma gereği duymuyoruz. Çoğu da ergenliğe özgü, olanı büyütme üzerine kurulu kuruntular gibi geliyor kulağa. Abbie’nin babası sert mizaçlı olabilir ama kızının kafasına çuval geçirip buraya kapatacak kadar kopuk mu gerçekten? Ya da Leila’nın annesi, doğru dürüst bilgi sahibi olmadığı bir kurumun masraflarını, okuldaki kafayı sıyırmış bir öğretmenin lafına bakıp evini ipotek ettirecek kör olabilir mi? Bu sorulara vereceğiniz yanıtlar, Wayward’un dünyasını biraz daha bulanıklaştırıyor.

Ne iyi bir polisiye, ne iyi bir gençlik draması, ne de hâlâ varlığını sürdüren diplomasız şifacılara dair eleştirel bir çalışma Wayward. Netflix kitaplığında, gerçek istatistiklere dayanmadığı hâr halinden belli listelerde otomatik oynatma özelliği sayesinde birkaç günlüğüne yer bulacak, bir hafta sonunu bile dolduramayan bir yapım sadece. Kaçamak cevaplardan yılmazsanız, sonunda paldır küldür kotarılmış ve bütünle pek bağdaşmayan bir final bekliyor sizi, haberiniz olsun. Gerçi bu ezbercilik içinde en taze fikri de belki bu kapanış virajı ya neyse.

Yorum yazın...Cevabı iptal et

Exit mobile version