Sezon Günlükleri‘nde bugün yolumuza 2015’in güzel sürprizlerinden biriyle devam ediyoruz. Yine pek sevdiğim komedyen Graham Norton’ın talk show’unda keşfettiğim bir dizi var elimizde: Catastrophe. Bir zamanlar...
Esasında Netflix’in daha evvel yayınladığı House of Cards’ı izleyip bitirmek ve yazmak gerekirdi; fakat her zaman olduğu gibi komedilere zaafım devreye girdi. Arka arkaya bizi dizi...
Bir hafta evvel Televizyon Akademisi (ATAS), her yıl düzenli olarak dağıtılan Emmy Ödülleri’yle ilgili birkaç kural değişikliği açıkladı. Ben Oscar sonrası siteyi taşıma telaşıyla meşgul olduğum için bu...
Oscar koşuşturmacasından dolayı Parenthood, Web Therapy ve The Comeback gibi dizileri ağırlamayı unutunca uzun bir aradan sonra Sezon Günlükleri’nde yolumuza İngiliz televizyonlarından son yıllarda çıkmış...
DGA (Yönetmenler Birliği), dün film kategorilerindeki adaylarını açıklamıştı. Bugün de televizyon ve belgesel dallarındaki aday listesini duyurmuş. Jodie Foster iki Netflix dizisiyle birden aday olarak dikkat...
2009 yılında İngiltere televizyonlarında Jo Brand’in önderliğinde hayatına başlamış bir dizi aslında Getting On. Tabii İngilizler iki senedir bir altı bölüm çektiği için komedilerine doymak tam...
Muhtemelen dikkatli film ve TV izleyicileri, Aaron Sorkin’in yaşayan en iyi senaristlerden biri olduğunu kabul etmiştir. Aynı kariyere The Social Network, Moneyball ve A Few Good...
Film adaylarını 7 Ocak’da açıklamasını beklediğimiz Senaristler Birliği (WGA), televizyon kategorilerinde kimlerin bu sene ödül almak için yarışacağını açıkladı. The Good Wife’ın dönüşü ve Olive Kitteridge,...
Yayınlandığı günden beri aklımdan bir türlü çıkmayan ve Kış Uykusu – Whiplash ikilisi ile birlikte 2014 içerisinde izlediğim en harika şey olan Olive Kitteridge, HBO imzalı...
İngiliz komedileri 6 bölüm sınırını aşmama konusunda ısrarcı olduğu için Bad Education’dan sonra şimdi de The Job Lot’a daha Kasım ayına yeni girmişken veda ettik. Yalnız...
Bugüne kadar dizi yarışına hiç dahil olmayan bir kanaldı Cinemax. Hatta geçtim bizi, Amerikalı izleyicinin de Cinemax’in varlığından haberdar olduğundan şüpheliyim. Gerçi gece yarısından sonra yayınladığı...
Amerika televizyonlarında kaliteli komediler yerini kuvvetli “dramedy”lere bırakırken İngilizler hala saf mizahlarından vazgeçebilmiş değil. O yüzden de gülmek istediğimiz zaman İngiliz kanallarındaki dizilere yönelmek kaçınılmaz oluyor....
Oscar Boy sayfalarında televizyon dizilerine epey zaman ayırdığım için okuyuculardan şikayetler alsam da henüz dizikolikliğimi bırakabilmiş değilim. Artık televizyonun altın çağına girmiş olmamız ve dizilerin daha...
Geçtiğimiz yıl Showtime’daki yayın hayatına sessiz sedasız başlayan Ray Donovan, kült bir dizi olma yolundaki ilk adımlarını atmıştı. Daha evvel yine kendine has bir hayran kitlesi...
Her ne kadar okuyucuların bir kısmı dizilere eskisinden daha fazla zaman ayırmamdan şikayet etse de benim henüz TV’nin altın çağını yalnız bırakmaya niyetim yok. Dolayısıyla da izlediğim her şeyi...
Bugüne kadar The 4400 haricinde tek bir dizisini dahi izlemediğim USA Network, Paramount ve Universal’ın birleşiminden doğan bir kablolu kanalı aslında. Şöyle bir tarihine baktığınızde özellikle...
Her ne kadar son birkaç yıldır HBO tek başına her ödül törenine 100’e yakın Emmy adaylığı sığdırsa da geçtiğimiz Ağustos ayında dağıtılan 66. Primetime Emmy Ödülleri’nde...
2014 yazının belki de televizyondaki en zayıf dizilerinden biriydi Extant. The Strain, Finding Carter ve Married gibi kendini tekrar etmeye başlayan yapımların her birini teker teker...
Her daim Mad Men, The Good Wife, The Leftovers gibi kalburüstü dizilerden bahsedecek değiliz. Arada birazcık eğlenmek için keyifli diziler izlemeye, aklımızı dağıtmak amacıyla gençlerin TV’deki...
Son dönemde filmler kadar dizilere de ağırlık vermemin tek sebebi televizyonun altın çağına girmiş olması. Bunun doğruluğunu her yerde zikredilmesinden değil, izlediğiniz dizilerin sayısı arttıkça fark ediyorsunuz....