| A- |
12 Years a Slave sayesinde Oscar’la buluşan John Ridley’nin çağa ayak uydurarak televizyona transfer olduğu bir proje American Crime. Geçtiğimiz sene Felicity Huffman ve Timothy Hutton’ın başını çektiği kadrosuyla yayın hayatına başladı. Yeni bir trend olan antoloji mantığına uyarak her sezon kadroda değişiklikler olacağı ve hikayenin de tamamen değişeceği açıklandı. ABD’deki bariz faşizme, sosyo-ekonomik farklılıkların açtığı uçurumlara, eğitim sisteminin sıkıntılarına, anayasalarındaki mantıksızlığa, aklınıza gelebilecek her türlü önemli meseleye değinip bunu fazla abartıya kaçırmamayı başarabilen bir yapım American Crime. İkinci sezonu bu aralar Amerika’nın da gündemine oturan “tecavüz” meselesi üzerine kuruluydu. Fakat klişe bir anlatım seçmek yerine, aynı zamanda her ne kadar evlenmeleri yasallaşmış olsa da toplumun içerisindeki homofobikliğin bitmediğini göstermek için merkezine bir erkek karakteri kondurdu John Ridley. Bu sefer yakın planları epey abartmış olsa da American Crime’ın tek amacı 21. yüzyıl Özgürlükler Ülkesi’ne balta vurmak değil, aynı zamanda oyuncuları için de bir showcase yaratabilmek. Geçen sene nasıl ki Regina King parladıysa bu yılın yıldızı da Connor Jessup. Harika bir yetenek ve bana kalırsa geleceği epey parlak. Evladı için her şeyi göze alan Aliye vari annesiyle, Felicity Huffman’ın sistemin parçası hâline dönüşmüş kötü kalpli yönetici karakteriyle, yakayı kurtarmak için başkalarını ateşe atmayı tercih eden cebi kabarıklarıyla American Crime sadece deniz aşırı toprakların değil, hepimizin öyküsü. İzlemeye değer bir sezon daha sundukları için müteşekkirim.
MVP: Connor Jessup
